Arkadaşlarımı bir ödev partisine çağıracaktım, ama abur cuburlarım mahvolmuş. | Open Subtitles | كنت سأدعو زملائي في الصف لأداء الفروض المنزلية عندي لكن الطعام الذي كنت سأقدمه تدمر ، وداعاً للجامعة |
Şimdi size ödev hakkına bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | لذا دعاني أريكما شيئاً عن الفروض المنزلية هيّا بنا |
Üçüncü sınıftayken, yeni bir gelen/giden kutusu ödev sistemi yaratmıştım. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الصفِ الثالث قمتُ بإبتكار نظامٍ جديدٍ لإستلام وتسليم الفروض المنزلية |
Hergün, Sınıflar ve ödev arasında, problem yaratacağım. | Open Subtitles | كل يوم مابين الذهاب الي الحصص وأداء الفروض المنزلية, لقد اختلقت مشكلة صيانة في (مبني العذراوات) يجب أن يدعوني أدخل |
Ayrıca ödev listeniz de var. | Open Subtitles | وتوزيع الفروض المنزلية |
Şey, Simmons muhtemelen daha akıllıdır, teknik olarak ama yaşamaktan çok ödev yapmayı sevdiğinden öyle. | Open Subtitles | حسناً، إن (سيمونز) أكثر ذكاءاً على الأرجح، من الناحية التقنية ولكن هذا لأنها تعشق الفروض المنزلية أكثر من الحياة ذاتها |