Ya da Samanyolu’nda bir yerde yaşayan Uzaylılar var mı? | TED | أو هل الفضائيون يعيشون في مكان ما على درب التبانة؟ |
Uzaylılar konusunu ne kadar inkâr edersek, daha fazla insan gerçek olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | كلما أنكرنا الأمر, كلما صدّق الناس أكثر أنه صحيح. الفضائيون حطوا على الأرض. |
Ya Uzaylılar Lagos, Nijerya'ya gelirlerse? | TED | فمثلاً ماذا لو جاء الفضائيون إلى لاغوس في نيجيريا؟ |
Oh, hayır! uzaylı zombiler dünyaya saldırıyor. | Open Subtitles | أه لا ، الزومبي الفضائيون يهجمون على الأرض |
Sana sözünü ettiğim ufak tefek uzaylıları hatırladın mı? | Open Subtitles | إنهم الفضائيون الضئيلون الذين أخبرتك عنهم |
Pek çok kişi bunu insan zekâsı olarak kabullenemiyor -- uzaylıların inşa ettiğine inanıyor. | TED | الكثير لا يستطيع تصور أن هذا الذكاء من صنع الإنسان، يعتقدون أن الفضائيون بنوها. |
Birincisi Uzaylılar çok uzakta olabilirler. | TED | أولهما أنه ربما كان الفضائيون بعيدون جدا |
Söyler misiniz bu Uzaylılar neden bu sıkıntılara girsinler? | Open Subtitles | أخبرينى بشئ لماذا يخاطرون هؤلاء الفضائيون بوضع أنفسهم فى مشاكل؟ |
Peki, Uzaylılar atmosferimizi temizlemek için neden bu kadar hevesli olsunlar ki? | Open Subtitles | إذا، لماذا سيحرص الفضائيون على تنظيف غلافكم الجوي ؟ |
Bir veri tabanı buldum. Tam incelemeye başlamıştım ki Uzaylılar geldi. | Open Subtitles | بدأت فقط فى البحث وحينما ذلك ظهر الفضائيون |
Ee, Uzaylılar seni gemilerine aldığında ne oldu? | Open Subtitles | إذن ماذا حدث ,عندما أحضرك الفضائيون الى السفينة ؟ لأكن صريح ؟ |
Eğer, Uzaylılar söylendiği gibi ışık hızından daha hızlılarsa muhtemelen vücut sıvımızı da üretebilirler. | Open Subtitles | إذا كان الفضائيون متقدمون بما فيه الكفاية ليطيروا أسرع من الضوء فعلى الأرجح بوسعهم شرب سائلنا الشوكي |
Umalım da Uzaylılar bizi bulursa barış için gelecek olsunlar. | Open Subtitles | دعونا نأمل فقط أنه إذا عثر علينا الفضائيون . سيأتون رافعين راية السلام |
Biliyorum, farkındayım. Uzaylılar kafasındakileri çalmasın diye kafasına teneke folya geçirmiş bir deli gibi geliyorum kulağa ama Kate, çok ciddiyim | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو كأني ارتدي قبعة معدنية لأبعد الفضائيون من قراءة أفكاري.. |
Onları, Uzaylılar gelmeden uzun zaman önce kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدتهم منذ فترة طويلة قبل قدوم الفضائيون |
Hey, uzaylı zombiler, gidip şu yüzükten yüklenin! | Open Subtitles | أيها الزومبي الفضائيون إنتبهوا لذاك الخاتم |
Bütün o psikopat uzaylı istilacılarının suçlusu senmişsin gibi hissediyorsun, ama, her şeyi içine atamazsın. | Open Subtitles | اسمع، أفهم أنك تشعر بأن هؤلاء الغزاة الفضائيون المضطربون عقلياً هم خطأك لكن لا يمكنك إبقاء كل شيء في داخلك |
uzaylı dostlarımız büyük geri dönüşümcülermiş meğer. | Open Subtitles | أتضح أن أصدقائنا الفضائيون يعتمدون على إعادة التصنيع |
uzaylıları triniumlarını çıkarmak için başka müdahalede bulunmayacağımıza ikna etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقنع الفضائيون بأننا لن نقوم بمحاولات أكثر لإنتزاع الترينيوم |
uzaylıların gövdede açtığı delik hattın diğer tarafında arkalarında. | Open Subtitles | الفتحة الذي احدثها الفضائيون في هيكل السفينة علي الجانب الآخر من الخط في كابينتهم السادسة |
Buradaki Yaratıklar muhtemelen bizim okyanus yaşamındaki gibi yüzebiliyordur. | Open Subtitles | الفضائيون هنا قادرون على السباحة غالباً بشكل مشابه لمخلوقات المحيط في أرضنا |
Ve Yüklüler ilk istilaya başladıklarında, onlar atmosferden dümdüz düştüler ve sert bi iniş yaptılar. | Open Subtitles | وحين هاجم الفضائيون لأول مرة،... نزلوا في الجو وهبطوا بقوة |
O sevimli uzaylılara nasıl kıyabildin? | Open Subtitles | كيف يمكن لك قتل هؤلاء الفضائيون اللطيفّون؟ |