"الفضيات" - Translation from Arabic to Turkish

    • gümüş
        
    • Gümüşler
        
    • Gümüşleri
        
    • çatal bıçak takımını
        
    • çatal-bıçak
        
    • çatal bıçakları
        
    • takım
        
    Dediğim gibi, eşyaları almağa başladım, gümüş parçalar, bir miktar şamdan, bir kaç çakmak ve takılar. Open Subtitles كما قلت, بدأت أأخذ الأشياء طقم الفضيات, شمعدانان, بعض الولاعات, والجواهر
    Pardon, bu masada çok fazla gümüş takım var. Open Subtitles المعذرة, هناك الكثير من الفضيات على الطاولة
    Lütfen bana yardım et, şu gümüş takımları dizelim. Open Subtitles من فضلكِ ساعديني و رصِ الفضيات على المائدة.
    Gümüşler suya, sonra daha çok suya, sonra peçeteye. Open Subtitles من الفضيات التي تدخل للماء، وللمزيد من الماء، وعلى المناديل.
    - Gümüşleri saklasan iyi olur. - Arabana kadar geliyim. Open Subtitles من الأفضل إخفاء الفضيات سوف أصحبكم للسيارة
    Hasta insanların bu bakteri bulaşmış çatal bıçak takımını kullanmadığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles ألا تعتقدين أنّ المرضى لا يأكلون بهذه الفضيات الملوثة بالبكتيريا؟
    Çiftlik hayvanları ya da çatal-bıçak takımları kadar detaylı listeleniyorlardı. Open Subtitles كانوا يعدّوا لهم قائمة كالماشية أو الفضيات
    çatal bıçakları parlatmaya başlasam iyi olacak. Open Subtitles اتعلمين ، أعتقد أنني يجب أن المع الفضيات
    parıldayan gümüş takımlar, güzel kristaller ve sevecek biri. Open Subtitles ; كل ما أردته يوما الفضيات اللامعة الكريستالاتالجميلة،و شخص لأحبه
    Nişanlı oluşumuzun birinci yılında gümüş takımları çıkarmak yeterince özel oldu. Open Subtitles اعتقدت ان خطوبتنا مدة عام كامل كانت خاصة بما فيه الكفاية لتخرج أفضل الفضيات التي لدي.
    Hop, hop dur bakalım. Sana gümüş çatal bıçak takımı vermişiz. Open Subtitles انتظر اظنني اعطيتك حقيبة الفضيات
    Demek ki bu yüzden bütün gün gümüş takımları parlatıp durdum. Open Subtitles لذلك كنت ألمّع الفضيات طيلة الظهيرة
    Demek bu yüzden bütün öğleden sonra gümüş parlattım. Open Subtitles لذلك كنت ألمّع الفضيات طيلة الظهيرة
    gümüş takımlar masaya konur. Open Subtitles هذا المكان الذي توضع فيه الفضيات.
    Bu gümüş çatal bıçaklarla manevra yapmak biraz zor oluyor... Open Subtitles إنه فقط يشبه التحدي أن أناور مع الفضيات
    Gümüşler! Gümüşler! Open Subtitles الفضيات الفضيات
    Şimdi değil tatlım. Gümüşler! Open Subtitles ليس الآن عزيزتي الفضيات ..
    Kaygan Gümüşler. Pardon. Open Subtitles . لقد انزلقت الفضيات ، أعتذر
    Gümüşleri En Az İki Kere Dikkatlice Yıkayın, Özellikle de İnsanların Kullandıklarını. Open Subtitles إغسلي الفضيات التي يستخدمها البشر مرتين على الأقل
    çatal bıçak takımını hep unutuyorsun. Open Subtitles [الخياشيم] كنت دائما ننسى الفضيات.
    Neden bu kirli çatal-bıçak takımlarını kullanmak istiyorsun anlamıyorum. Open Subtitles ما لا أفهمه هو لماذا تريدين استخدام كل هذه الفضيات القديمة والقذرة؟
    Köfte, George'a söyle de aperatifleri tadacağına gitsin çatal bıçakları parlatsın. Open Subtitles كرات اللحم اخبر جورج بأن يتوقف عن أكل المقبلات ويبدء في تلميع الفضيات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more