Dediğim gibi, eşyaları almağa başladım, gümüş parçalar, bir miktar şamdan, bir kaç çakmak ve takılar. | Open Subtitles | كما قلت, بدأت أأخذ الأشياء طقم الفضيات, شمعدانان, بعض الولاعات, والجواهر |
Pardon, bu masada çok fazla gümüş takım var. | Open Subtitles | المعذرة, هناك الكثير من الفضيات على الطاولة |
Lütfen bana yardım et, şu gümüş takımları dizelim. | Open Subtitles | من فضلكِ ساعديني و رصِ الفضيات على المائدة. |
Gümüşler suya, sonra daha çok suya, sonra peçeteye. | Open Subtitles | من الفضيات التي تدخل للماء، وللمزيد من الماء، وعلى المناديل. |
- Gümüşleri saklasan iyi olur. - Arabana kadar geliyim. | Open Subtitles | من الأفضل إخفاء الفضيات سوف أصحبكم للسيارة |
Hasta insanların bu bakteri bulaşmış çatal bıçak takımını kullanmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنّ المرضى لا يأكلون بهذه الفضيات الملوثة بالبكتيريا؟ |
Çiftlik hayvanları ya da çatal-bıçak takımları kadar detaylı listeleniyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعدّوا لهم قائمة كالماشية أو الفضيات |
çatal bıçakları parlatmaya başlasam iyi olacak. | Open Subtitles | اتعلمين ، أعتقد أنني يجب أن المع الفضيات |
parıldayan gümüş takımlar, güzel kristaller ve sevecek biri. | Open Subtitles | ; كل ما أردته يوما الفضيات اللامعة الكريستالاتالجميلة،و شخص لأحبه |
Nişanlı oluşumuzun birinci yılında gümüş takımları çıkarmak yeterince özel oldu. | Open Subtitles | اعتقدت ان خطوبتنا مدة عام كامل كانت خاصة بما فيه الكفاية لتخرج أفضل الفضيات التي لدي. |
Hop, hop dur bakalım. Sana gümüş çatal bıçak takımı vermişiz. | Open Subtitles | انتظر اظنني اعطيتك حقيبة الفضيات |
Demek ki bu yüzden bütün gün gümüş takımları parlatıp durdum. | Open Subtitles | لذلك كنت ألمّع الفضيات طيلة الظهيرة |
Demek bu yüzden bütün öğleden sonra gümüş parlattım. | Open Subtitles | لذلك كنت ألمّع الفضيات طيلة الظهيرة |
gümüş takımlar masaya konur. | Open Subtitles | هذا المكان الذي توضع فيه الفضيات. |
Bu gümüş çatal bıçaklarla manevra yapmak biraz zor oluyor... | Open Subtitles | إنه فقط يشبه التحدي أن أناور مع الفضيات |
Gümüşler! Gümüşler! | Open Subtitles | الفضيات الفضيات |
Şimdi değil tatlım. Gümüşler! | Open Subtitles | ليس الآن عزيزتي الفضيات .. |
Kaygan Gümüşler. Pardon. | Open Subtitles | . لقد انزلقت الفضيات ، أعتذر |
Gümüşleri En Az İki Kere Dikkatlice Yıkayın, Özellikle de İnsanların Kullandıklarını. | Open Subtitles | إغسلي الفضيات التي يستخدمها البشر مرتين على الأقل |
çatal bıçak takımını hep unutuyorsun. | Open Subtitles | [الخياشيم] كنت دائما ننسى الفضيات. |
Neden bu kirli çatal-bıçak takımlarını kullanmak istiyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو لماذا تريدين استخدام كل هذه الفضيات القديمة والقذرة؟ |
Köfte, George'a söyle de aperatifleri tadacağına gitsin çatal bıçakları parlatsın. | Open Subtitles | كرات اللحم اخبر جورج بأن يتوقف عن أكل المقبلات ويبدء في تلميع الفضيات |