Ama şu herkes tarafından iyice biliniyor ki, savaşın gerçek kontrolü, onların ellerindeydi. | Open Subtitles | لَكنَّه معروف انُ القيادةِ الفعليةِ للمعركةِ كَانَت في أيديهم. |
gerçek dünya deneyimini yaşamak yerine onu 3 boyutlu çocuk kitaplarından, hayvancıklı aletlerden öğreniyordum. | Open Subtitles | أتعلم من الكتبِ المصورة وآلات أصواتِ الحيوان بدلاً من الخبرةِ الفعليةِ بالعالم |
Bu sefer gerçek olacak. | Open Subtitles | عِنْدي شركة بالسيولة النقديةِ الفعليةِ |
Bak, gerçek kelimelerin dünyasında... | Open Subtitles | حَسَناً،انظر، من ناحية الكلماتِ الفعليةِ... |
Efendim, Monk aktif görevde değildi. | Open Subtitles | السيد، Monk ما كَانَ على الخدمة الفعليةِ. |
Onları, seni aktif göreve geri almaya ikna et. | Open Subtitles | أقنعْهم للعَودة إلى الخدمة الفعليةِ |
Çift olarak gönderilen ve müsait olan sadece 8 savaş uçağı vardı, ve hepsi de 11 Eylül sabahı, 22 muhtemel kaçırma eylemiyle boğuşuyordu ve tatbikatlarla gerçek olanları birbirinden ayırt edemediler. | Open Subtitles | هم كَانوا يَتعاملونَ مع بحدود 22 عمليات الإختطاف المحتملة في يوم الـ9 /11 وهم لا يَستطيعونَ أَنْ يَفْصلوا المناورة الحربيةَ التمارين مِنْ عملياتِ الإختطاف الفعليةِ. |
aktif göreve izin verildi. | Open Subtitles | بُرّأتُ للخدمة الفعليةِ |