Yapma, gerçek babayı... | Open Subtitles | أعني ، بالله عليك لستُ أرى والد الطفل الفعليّ |
IRS gerçek sayıyı bulmakta zorlanmış. | Open Subtitles | "حسنٌ, " مصلحةالإيراداتالداخلية، وجدت صعوبة بتحديد العدد الفعليّ. |
Perde arkasında ülkeyi yöneten gerçek isim o idi. | Open Subtitles | "إنّه الحاكم الفعليّ للبلاد من وراء الستار" |
Tek çözümün senin gerçek bedenini yakmak olduğuna kendimi inandırmıştım. | Open Subtitles | "اقتنعت أن الحلّ الوحيد هو حرق جسدك الفعليّ" |
Tek çözümün senin gerçek bedenini yakmak olduğuna kendimi inandırmıştım. | Open Subtitles | "اقتنعت أن الحلّ الوحيد هو حرق جسدك الفعليّ" |
gerçek JSA. | Open Subtitles | مجتمع العدالة الأمريكي الفعليّ. |
Ay'ın gerçek yörüngesi Newton'ın tahmininden farklıydı. | Open Subtitles | أن المدار الفعليّ للقمر مُختلف تماماً عن الذي توقّعه (نيوتن). |
Ve geçen hafta Chase gerçek patronun ben olduğumu söyledi. | Open Subtitles | والأسبوع الماضي، قال (تشايس) أنّني كنتُ الرئيس "الفعليّ" |
Benim gerçek kaderim -- | Open Subtitles | صرف انتباهي فحسب عن قدري الفعليّ... |
Eunice Waymon'da doğdum, gerçek adım da bu, bu arada. | Open Subtitles | (اسمي بالولادة هو (يونيس وايمن وهو اسمي الفعليّ بالمناسبة. |
Ve Kendi kendine nefret görüyorum. Başka herkesin gerçek nefret yansıtıyordu. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} ورائيًا اشمئزازي من ذاتي في الاشمئزاز الفعليّ للآخرين جميعًا. |
Ellen Casey'nin gerçek katili. | Open Subtitles | القاتل الفعليّ لـ (إلِن كاسي). |