Ve tabi ki, metal projektörler ve Floresan lambalarımız ve bunun gibi şeyler vardı. | TED | وبطبيعة الحال ، كان لدينا مصابيح اليد المعدنية ومصابيح الفلورسنت وأشياء من هذا القبيل. |
ve ben penceresiz bir ofis odasında oturuyorum. Bağımsız Danışmanın Oda'sında uğultulu Floresan ışıklar altında | TED | كنت جالسة في غرفة مكتب خالية من النوافذ داخل مكتب المستشار المستقل تحت طنين أضواء الفلورسنت. |
Floresan etiketlemeyi deneyeceğim. İzleri böyle ayırt edebiliriz. | Open Subtitles | سأحاول مع علامات الفلورسنت هذا يمكنه تفريق البصمات |
florasan ışığının altında kurutulmuş Japon pirinci gibi. | Open Subtitles | كيف الحال؟ مكرونةَ يابانيةَ مجففة بالاضواء الفلورسنت |
Ben çağırdım. florasan lambaları bozulmuştu. | Open Subtitles | انا فعلت ، وميض الـلمبة الفلورسنت كانت تتقطع في الاضاءة |
Kahrolası flüoresan lambaları. Beni ölü gibi gösteriyor. | Open Subtitles | اللعنة علي المصابيح الفلورسنت تجعلني أبدو ميتاً |
Floresan boyamayla bu bileşimi işaretledim. | Open Subtitles | قمت بحصر هذا المركب بصبغة الفلورسنت قام بأظهار بصمة ؟ |
Araba motorlarında kullanılırken Floresan reaktörü de eklenir. | Open Subtitles | عميل الفلورسنت يضاف ليكشف التسربات في السيارة |
Floresan ışığı. Ne demiştim sana? | Open Subtitles | الإضاءة الفلورسنت ماذا قلت لكى ؟ |
Floresan lambasında kimse güzel gözükmez. | Open Subtitles | لا أحد جميل تحت إضاءة الفلورسنت |
Ve Nate Archibald eğer küçük bir marketin üzerinde beşinci katta asansörü olmayan ve Ikea'dan alınan mobilyaları ve Floresan lambalarını kendim taktığım bir dairede yaşadığımı bilse, gerçekten benle çıkmak ister miydi? | Open Subtitles | وهل كان "نيت أرتشبالد" أن ويواعدني لو عرف أنني أعيش فوق محل خمر في الدور الخامس مع مصابيح "الفلورسنت" وأثاث "إيكيا" الذان نسقتهما بنفسي ؟ |
Floresan lambasının içinde cıva vardır. O zehirlidir. | Open Subtitles | المصابيح الفلورسنت" "تحتوي علي الزئبق |
Floresan yeşili... Floresan mavisi... | Open Subtitles | الوردي الفلورسنت... الأخضر الفلورسنت... |
Floresan ışığında şiddete eğimli oluyorum. | Open Subtitles | مصابيح الفلورسنت تجعلني عنيفة |
Floresan ampul kullanın. | Open Subtitles | "استخدام مصابيح "الفلورسنت |
İçimden bir ses bunun florasan lambaları için olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يقول لي أنه لم يكن مجرد لتشغيل مصابيح الفلورسنت |
florasan ışığı altında güzel görünen birkaç kişiden biri benim. | Open Subtitles | واحد من قليل من الأشخاص فى العالم من يبدو جيد فىا الإضاءة الفلورسنت |
Dandik florasan ışıklar, hamamböcekleri sesli cep telefonları, idrar kokusu! | Open Subtitles | أضواء الفلورسنت اللعينة والصراصير والآن هواتف محمولة مزعجة ورائحة تغوط! |
İnsan dışarı çıkmalı. O flüoresan ışık insanı öldürüyor. Bu konuda bir şey okumuştum. | Open Subtitles | عليك الخروج دائماً ، مصابيح الفلورسنت هذه ستقتلك ، لقد قرأت شيئاً عن هذا |
Eskiden flüoresan lamba fabrikası olarak kullanılıyormuş. | Open Subtitles | كان مصنعاً لمصابيح الفلورسنت. |