"الفناء الخلفي" - Translation from Arabic to Turkish

    • arka bahçede
        
    • arka bahçeye
        
    • Arka bahçe
        
    • arka bahçeden
        
    • Arka bahçedeki
        
    • arka bahçesine
        
    • arka bahçesinde
        
    • arka bahçemizde
        
    • avluda
        
    Evet, ve bizde arka bahçede kamp ateşi yakıp bisküvi arası lokum yiyebiliriz. Open Subtitles أجل، يمكننا أن نحضر كعكة السمور ونشعل النار في الفناء الخلفي وكأننا نخيم
    Annesinin altı çocuğu, bir ineği, arka bahçede de kocasının mezarı vardı. Open Subtitles أمها كان لديها 6 أطفال بقرة و قبر زوجها في الفناء الخلفي
    Onlarla arka bahçede çadırda yatmış olmayı seviyorum. Open Subtitles و أحببت بأني نمت معهم في خيمة في الفناء الخلفي
    Yani Debbie Reston işe gitmedi ve arka bahçeye gömülmedi. Open Subtitles مَا ظَهرَ في العمل، وهي لَمْ تُدْفَنُ في الفناء الخلفي.
    Ama cinayeti gördüm. Cesedi arka bahçeye gömdüğünü de! Open Subtitles لكن شاهدت عملية القتل ، ورأيتك تدفن الجثة في الفناء الخلفي
    Arka bahçe kazasına şahit olmadım. Open Subtitles قال أبيي أن ما حدث في الفناء الخلفي كان صدفة
    Görünen o ki, davetsiz misafir arka bahçeden kaçmış. Open Subtitles على ما يبدو أن الدخيل هرب من الفناء الخلفي
    Arka bahçedeki güzel mi güzel köşemde Open Subtitles في مصرفِي الجميلِ الجميلِ في الفناء الخلفي
    Ön cephemizden direk Japonların arka bahçesine gireceğiz, ve 500 Amerikan savaş esirini kurtaracağız. Open Subtitles سنندفع من خلال حدودنا الأمامية الى الفناء الخلفي لليابانيين وننقذ 500 أسير حرب أمريكي
    Hastings'in arka bahçesinde duruyorlarmış. Open Subtitles كانا يقفان في الفناء الخلفي لسكن هاستينغس
    arka bahçede gömülü muhabbet kuşunu çıkartmam. Open Subtitles أنا لن أحفر لإستخراج الببغاء من الفناء الخلفي
    Boks eldivenlerini giyip arka bahçede kozlarını paylaşsınlar bari. Open Subtitles ينبغي أن الدانتيل فقط حتى قفازات ويذهب في ذلك في الفناء الخلفي.
    Hep arka bahçede oynardım. Open Subtitles اعتدت على اللعب في الفناء الخلفي طوال الوقت
    Bir pastayla arka bahçede kutlayıp saklambaç oynamaya ne oldu? Open Subtitles ماذا حصل ...للكعك في الفناء الخلفي و يلعبون لعبة الغميضة؟
    12 yaşındayken görüştüğüm bir adam vardı, arka bahçede bir BioDome kurdu, Open Subtitles ،عندما كان في 12، وأنا كُنْت أَقابل هذا الرجل بنى بيت مُنْعَزِل في الفناء الخلفي
    Çamaşır makinesi arka bahçede. İhtiyacımız yok; istemiyoruz. Open Subtitles الغسالة و المجفف في الفناء الخلفي لانريدها ولانحتاج إليها
    Tatlım, geçen yıl arka bahçeye gömülmek istediğini söylüyordun. Open Subtitles حبيبى في العام الماضي قلت أنك تريد أن تدفن في الفناء الخلفي
    Birçok kez yarım litreye yakın sütü arka bahçeye döküp çikolata ağacının çıkmasını bekledik. Open Subtitles تعرفين، ذلك العدد هو مقدار الحليب الذي سكبناه فب الفناء الخلفي منتظرين شجرة الأريو أن تكبر
    arka bahçeye bak, havuzun yanına. Open Subtitles دور عليها في الفناء الخلفي لحمام السباحة
    Özellikle de, dünyanın "Arka bahçe", "yasadışı yabancılar", "üçüncü dünya" ve "ötekiler" etiketlenen kısmındansanız. Bunu değiştirmek için bir şeyler yapmak istedim. TED وخاصة أنني أنتمي لعالم لطالما صُنف بأنه "الفناء الخلفي" "الأجانب غير الشرعيين" "والعالم الثالث" "والآخرين" وأردت أن أفعل شيئاً لتغيير ذلك الوضع
    Atış, arka bahçeden yapılmış. Open Subtitles الطلقة جاءتْ مِنْ الفناء الخلفي. نعم.
    Dostum, cidden, seni severim ama Arka bahçedeki o garip deliği kazmayı bırak. Open Subtitles يا رجل، حقاً أنا أحبك. لكن توقف عن حفر تلك الحفرة الغريبة في الفناء الخلفي.
    Biri yan komşunuzun arka bahçesine girip birkaç çukur kazmış ve ağaçları yumruklamış. Open Subtitles شخص ما أقتحم الفناء الخلفي لجارك وحفر بعض الحفر ولكم أشجاره؟
    Evin arka bahçesinde doğaya meydan okuyoruz. Open Subtitles تَنْجو من العناصرِ، هنا في الفناء الخلفي.
    DJ: 1950'lerde eşim ve ben arka bahçemizde bahçeyi kazıyorduk. TED د. ج: حسنًا، عندما كنت في منتصف الخمسينيات، كنت أنا وزوجي في الفناء الخلفي نحفر حديقة.
    Bu evde doğdu ve arka avluda gömülü. Open Subtitles , لقد وُلدت في هذا المنزل ودفنت في الفناء الخلفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more