| Bir de otelin arka kapısında hızlı bir araba lazım. | Open Subtitles | ونحن بالتأكيد سَنَحتاجُ سيارة سريعة في مدخلِ الفندقَ الخلفيَ. |
| Hayatta kalan kimse var mı? Bayan, bütün aile fertlerinden sokağın sonundaki otelin lobisinde toplanmalarını rica ediyoruz. | Open Subtitles | ، نحن نَطْلبُ مِنْ كُلّ أفراد العائلة التَجَمُّع في حقِّ لوبي الفندقَ عبر الشَّارِعِ. |
| - otel odasına. Pratiğe. | Open Subtitles | - يَعُودُ إلى غرفةَ الفندقَ للمُزَاوَلَة. |
| bütün param otel faturama gitti | Open Subtitles | كُلّ المال سيذْهبُ إلى فاتورةِ الفندقَ. |
| Beni otele geri götürsen iyi olur. | Open Subtitles | رُبَّمَا أنت يَجِبُ أَنْ تَأْخذَني إلى الفندقَ. |
| Nerede olduğunu söyle yoksa Dahran'daki otele dönersin. | Open Subtitles | أخبرْيني أين هو، وإلا ستعودين إلى الفندقَ في طهران. |
| O otelden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنها تكره ذلكَ الفندقَ |
| otelin hatlarını kontrol altına alın. | Open Subtitles | حَسَناً، يُصبحُ a قبضة خَطِّ صَندوقِ الفندقَ. |
| Atina'yı ara, kadının bulunduğu uçuş listesiyle otelin konuk listesini karşılaştır. | Open Subtitles | إدعُ أثينا، دقّقْ قوائمَ ضيوف الفندقَ ضدّ قائمةِ المسافرين على بيتِ طيرانِها. - نعم يا سيدي. |
| - Bu, otelin güvenlik kamerasında olanları da açıklar. | Open Subtitles | - الذي يُوضّحُ فيديو أمنِ الفندقَ. |
| otel sahibi burada. | Open Subtitles | أوه. إنّ مالكَ الفندقَ هنا. |
| otel telefonunu kullandı. | Open Subtitles | إستعملَ هاتفَ الفندقَ. |
| otel sana uymadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسف ان الفندقَ لم يناسبكَ |
| Nerede olduğunu söyle yoksa Tahran'daki otele dönersin. | Open Subtitles | أخبرْيني أين هو، وإلا ستعودين إلى الفندقَ في طهران. |