"الفولاذية" - Translation from Arabic to Turkish

    • çelik
        
    • Demir
        
    • çelikten
        
    • Steel
        
    • çeliğin
        
    Kararlı bir esir, alçı panelleri tekmeleyip içinden geçmeyi deneyebilir, ama çelik çubukları ısıramaz ya da çivileri tırnaklarıyla sökemez. Open Subtitles السجين المصمم على الهروب يمكنه أن يركل لوحا بلاستيكيا لكنه لا يستطيع قطع الأعمدة الفولاذية أو أن يفّك البراغي بأصابعه
    Şimdi bir grup çocuk hayal edin... Ayakta çember oluşturmuşlar ve çelik halkayla oynamak için sıralarını bekliyorlar. TED وتخيلوا مجموعة من الأطفال متحلقين ومنتظرين العقد الفولاذية لتمرر.
    Doğu Alman çelik Heyeti üyesiymiş gibi numara yapıyordu. Open Subtitles انتحل شخصية عضو من البعثة الفولاذية الألمانية الشرقية.
    O kulelerdeki insanları... O Demir kafeslerdeki insanları serbest bıraktık. Open Subtitles الناس في تلك الأبراج, تلك الأقفاص الفولاذية نحن حررناهم
    "O çelikten hidranın sivri kıskaçlarını açtı... Open Subtitles هو يكشف عن مخالبِ الزاوية للهيدرا الفولاذية
    Her törenden birkaç saat önce çelik bariyerler yerleştirilir. Open Subtitles تصعد الموانع الفولاذية عدة ساعات قبل كل مرسم.
    çelik güzelini karanlıkta koynumda tutuyordum. Open Subtitles بجانبي في الظلام تستلقي جميلتي الفولاذية الزرقاء
    Bu tekerlek pis ve çelik kemer batıyor. Open Subtitles هذا الإطار قذر، وأحزمته الفولاذية تطعنني
    çelik ve tekstil. 30 bin çalışanı var. Open Subtitles .للصناعات الفولاذية لقد وظفوا ما لا يقل عن 30 ألف عامل
    çelik raylar iyice yerleşene kadar biraz ses yaparlar. Open Subtitles القضبان الفولاذية الجديدة لابد لها من بعض التليين و البسط قبل الإستعمال الجماهيرى لها
    Eminim öyledir. çelik kablo gibi kolları ve ironik bir zamanlaması var. Open Subtitles بالطبع يوجد شئ, لديه ذراعان مثل الكابلات الفولاذية
    çelik miğferlerinin üzerine defne çelenkleri takmışlardı. Open Subtitles إرتدى الرجال أكاليل من زهور الغار الخضراء فوق خوذاتهم الفولاذية
    Mükemmel şekilde delemezsem, çelik çubuklar camı kırar ve açamayız. Open Subtitles وإذا لم أثقب بشكل مثالي خلال تلك الفتحة، فإن القضبان الفولاذية تنكسر في مكانها ولا تستطيع فتح الخزنة.
    Kendini bir çelik gibi sertleştirmelisin. Open Subtitles يجِب أن تثبتون انفسكم بالعزيمة الفولاذية
    Kendini bir çelik gibi sertleştirmelisin. Open Subtitles يجِب أن تثبتون انفسكم بالعزيمة الفولاذية
    Takviyelenerek sağlamlaştılmış çelik çubuklarla yapılmış. Open Subtitles لقد صُنعوا جميعاً بقضبان التعزيز الفولاذية
    Bazen girişteki o koca Demir kapıyı kapatıp burada sonsuza dek kalmanın ne kadar güzel olacağını düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد في بعض الأحيان .. أنه سيكون من الرائع لو لو قفلنا تلك البوابة الفولاذية الضخمة .. و بقينا هنا إلى الأبد
    "Kuzey'de bulunan tüm Demir doğumlu pislikleri, ev dediğiniz o bok gibi kayalara çağırman için sana dolunaya kadar zaman veriyorum." Open Subtitles سأمنحك حتى إكتمال القمر لتسحب كل رعاع السلالة الفولاذية من الشمال وتعودوا إلى تلك الصخور القذرة التي تسمونها وطنكم
    Eski arabalarin Demir çerçeveleri bariyer olarak iyi is görür. Open Subtitles فالهياكل الفولاذية للسيارات القديمة تصنع حاجزا ممتازا
    Olmaz. Yangın merdiveninin kapıları çelikten. Sadece içeriden açılabilir. Open Subtitles لا يمكن هذا، ابواب مقاومة الحريق الفولاذية لا تعمل الا من الداخل
    Harpoon ve Ropes Steel ile donatıyoruz, Open Subtitles نحن مجهزون بالحبالَ الفولاذية والحربةَ
    Yeni çeliğin yerine tam olarak oturması için biraz kıvrılıp esnemesi gerekir. Open Subtitles القضبان الفولاذية الجديدة لابد لها من بعض التليين و البسط قبل الإستعمال الجماهيرى لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more