Önce bana Patlamış mısır aldın sonra ısırılmadığım için sevindin. | Open Subtitles | أولا تشتري لي الفيشار , وبعد ذلك أنت ستكون مسرور جداً أنني لم أُعض |
Benim etkileyici küçük adam pantalonumda büyüyordu.Patlamış mısır gibiydi. | Open Subtitles | روجولتي المؤثرة في سروالي التحتي انفجرت مثل الفيشار بالزبدة |
Biraz Patlamış mısır ve içeceğinizden küçük bir yudum alın. | Open Subtitles | تناولو بعض الفيشار وارتشفوا مشروب من مشروباتكم |
Evet, Patlamış mısırın üstünde buna bayılırım. | Open Subtitles | نعم ,هذه هي النكهة بالتحديد التي أريدها على الفيشار |
Kyle'ın şöminede mısır patlatmasına izin verdim. | Open Subtitles | الفيشار في الموقد |
Demek istediğin bu şeylerin sinemadaki Patlamış mısır gibi dökülmesi gerçeğinin dışında mı? | Open Subtitles | أتعنى بأن هذه الأشياء تتدفق كحبات الفيشار بالحفلات ؟ |
- Artık ölmüyor. Patlamış mısır diyeti yaptığını öğrendik. | Open Subtitles | لم يعد يحتضر بعد الآن اكتشفنا أنّه كان يتبع حمية الفيشار |
Günde on paket mikrodalgada ısıtılmış Patlamış mısır yiyormuş. | Open Subtitles | يتناول 10 أكياس من الفيشار المحضر بالميكروويف يومياً |
Patlamış mısır alıyordum ve onu, erkeksi bir kadınla sinemadan çıkarken gördüm ve birden onu dudaklarından öptü. | Open Subtitles | كنت قد أشتريت الفيشار للتو.. ورأيتها تخرج من المسرح ومعها تلك السحاقية وفجأة قبلت فمها |
Bu oyunda tek atış hakkın var eğer işi batırırsam benim, şekercilerin tahılcıların ve Patlamış mısırcıların işi biter. | Open Subtitles | لا يحظى المرء إلا على فرصة واحدة في تلك اللعبة وإذا أفسدتها ستنعدم فرصتي مع صناع الحلوى أو صناع الحبوب أو صناع الفيشار |
Hayvanlar Patlamış mısır yiyebilirler mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما إذا كان يجدر بـ الحيوانات أكل الفيشار |
Annemin filme girmeden aldığı Patlamış mısır için bunu alıyorum. | Open Subtitles | هذا من أجل الفيشار الذي اشترته أمي قبل الفيلم |
Patlamış mısırı paylaştık mısırı MM'S'le karıştırdı ki bu harika bir fikirdi. | Open Subtitles | فتشاركنا في الفيشار وهي مزجته بحلوى إم آند إمز |
Tanrım, haydi bu gece onu izleyelim. Ben Patlamış mısır yapıcam! | Open Subtitles | دعينا نشاهده الليلة, أنا سأصنع الفيشار. |
Patlamış mısır bunu daha komik yapacak mı? | Open Subtitles | أسيجعل الفيشار هذا الفيلم أكثر أضحاك |
O Patlamış mısırı yememeliydim. | Open Subtitles | أعرف انى لم يجب .على اكل هذا الفيشار |
Patlamış mısır yeriz, faş fuş yaparız. | Open Subtitles | لأكل بعض الفيشار مع ممارسة الحب؟ |
Yazın her gece garajın önünde ellerinde Patlamış mısır ve biralarıyla çiftler olurdu. | Open Subtitles | عشيّة كل يوم سبت خلال فصل الصيف، كان يأتي العشّاق إلى الممرّ بحوزتهم الشراب و الفيشار... |
Karamelli mısırın nesini istiyorsun ki hem? | Open Subtitles | كيف يمكنك حتى طلب الفيشار بالكراميل؟ |
Kyle'ın şöminede mısır patlatmasına izin verdim. | Open Subtitles | الفيشار في الموقد |