Her gece, yaramaz çocuklarmışız gibi bizi Yatağa gönderiyor. | Open Subtitles | كل ليلة يُرسلنا إلى الفِراش كالأطفال الأشقياء |
İçkiyi bıraktığımdan beri Yatağa işemedim. | Open Subtitles | أنا لم أتبوّل في الفِراش منذُ أن أقلعت عن الشّرب |
Beni rahatsız eden durum saat değil de, daha çok, hep beraber yatakta yatıyor oluşumuz. | Open Subtitles | حسناً، إنهُ ليس بالضبط الوقت هو ما يُزعجُني، إنها حقيقة أننا فى الفِراش معاً. |
"Dünyada konuşulan en etkili dil, yatakta bir erkekle bir kızın konuştuğu dildir." | Open Subtitles | أن اللُغة الوحيدة المُهمة التى يتم التحدُث بِها فى العالم هي التي يُتحَدَث بها بين الرجُل والمرأة. فى الفِراش. |
Yatağına dön! | Open Subtitles | عُد إلى الفِراش! |
Yatağına dön! | Open Subtitles | عُد إلى الفِراش! |
Yatağa hem işedim, hem de sıçtım. | Open Subtitles | ولم أتبوّل في الفِراش فحسب بل تغوّطتُ فيه |
Yatağa bile basket topuyla giderdi, evliymiş gibi. | Open Subtitles | حتى أنهُ كانَ يذهَب إلى الفِراش معَ كُرَة السلَة، مثلَ الزواج |
Yatağa dön. | Open Subtitles | عُد إلى الفِراش |
- Hemşireler çok ateşli, birlikte Yatağa gidilmeli. | Open Subtitles | -الممرضات يكن مثيرات عند مشاركتهن الفِراش . |
Demek, yatakta kötü olduğu için seni terk etti? | Open Subtitles | إذن، لقد إنفصلت عنك لأنّك كُنت سيّئاً في الفِراش فحسب؟ |
yatakta uzanmış olanları düşünürken birden kafama dank etti. | Open Subtitles | أتني على وهلة وأنا طريحة الفِراش ماذا حدث |
- Mucize rüyasını. yatakta yanıma dönerim ve oradadır. | Open Subtitles | حِلم المُعجزة أن أتقلّب على الفِراش و هي تكون هُناك بجانبي |
Bana Norma ile yatakta ne yapmam gerektiğini anlatmalısın. | Open Subtitles | عليكَ إخباري ما يجبُ أن أفعَل معَ (نورما) في الفِراش |
yatakta uyandım. Ve bunu gördüm. | Open Subtitles | وإستيقظتُ وأنا في الفِراش ولديّ... |
Yatağına dön. | Open Subtitles | إلى الفِراش |