| Bay Chen, kızım bir Katil olsa bile onu tutuklamanıza yardımcı olacağımı nereden çıkarıyorsunuz? | Open Subtitles | سيد ، شين , حتى اذا كانت ابنتى القاتله ما الذى جعلك تعتقد انى سأساعدك فى القبض عليها ؟ |
| Katil kadın. 4 Eylül 1927'de Portland'de asıldı. | Open Subtitles | القاتله شنقت في بورتلاند في الرابع من سبتمبر 1927 |
| Ozon tabakasını atmosferden ayırarak ölümcül radyasyonun Güneş'ten Dünya'ya ulaşmasına yol açar. | Open Subtitles | يزيل الأوزون من الغلاف الجوي مفسحا الطريق لإشعاعات الشمس القاتله لتضرب الأرض |
| 7 ölümcül günaha ilişkin eserler olmalı. | Open Subtitles | حكايات كانتربيرى, أى شيىء متعلق بالخطايا السبعه القاتله |
| Bunlardan biri Katie'nin katili olabilir biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت مستوعبه ان من بين هولاء النساء القاتله |
| Maria Gambrelli'yi kâtil durumuna düşürecek kadar mı kıskanç? | Open Subtitles | هل كان غيور ليجعل الأمور تبدو و كأن ماريا هي القاتله ؟ |
| İki kurşun da önünden girmiş ama Öldüren bu. | Open Subtitles | كلاالرصاصتيندخلتامنالأمامإلىالخلف، لكن هذهِ كانت القاتله. |
| Hong konglu Katil . - Hayır efendim o değil. | Open Subtitles | إنها هي القاتله من هونج كونج- إنها ليست هي سيدي- |
| Ünlü Ermeni seri Katil Grunka Kasapyan'dan mı bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | هل كنتم تتحدثون عن القاتله المتسلسله المشهوره |
| - Kamera kayıtlarını almak için izin çıkartıp kapıcıyla konuşurum ama onun Katil olduğunu sanmam. | Open Subtitles | سأطلب اللقطات الأمنيه من بنايتها وأتحدث مع بوابها لكنني لاأظنها القاتله |
| Katil öğrenirse geriye dönecektir. | Open Subtitles | بن لقد مات هنا لو عرفت القاتله سوف تعيد أعقابها |
| DNA testleri kızınızın Katil olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الفحوص اشارت الى ان ابنتك هى القاتله |
| Yedi ölümcül günah hakkında yazmıştı, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو لقد كتب عن الحطايا السبع القاتله هل هذا هو ؟ |
| Silah, sivri olmayan küçük bir cisim ve ölümcül darbe, sağ taraftan gelmiş. | Open Subtitles | السلاح جسم صغير غير حاد, والضربه القاتله فى الصضغ الأيمن. |
| Virginia Eyaleti, idam için üç karışımlı ölümcül iğne kullanmaktadır. | Open Subtitles | رابطه الشعوب فى فيرجينيا تستخدك كوكتيل من ثلاق ادويه. فى حقنها القاتله. |
| ölümcül virüslerle çalışıp laboratuvarda gizemli şartlarda ölmüş birini getiriyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحن جلبنا شخص يعمل مع الفايروسات القاتله وميت تخت ظروف غامظه ألى مختبرنا ؟ |
| Kocan teröristlerden ve ölümcül saldırılardan kurtuldu ama seni kurtaramadı yani. | Open Subtitles | زوجك نجا من الارهابيين و الهجمات القاتله لكنه لم يستطع النجاه منك توقف |
| O katili arıyor olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألم يكن عليك إيجاد تلك القاتله... ديلفين؟ |
| Kaçak katili. | Open Subtitles | القاتله الهاربه |
| Maria Gambrelli, kâtil değil. | Open Subtitles | سترى .ماريا غامبريللي ليست القاتله |
| Görünen o ki, herkesi Öldüren katilimiz bu kız değilmiş.. | Open Subtitles | حسنٌ , على مايبدو انها ليست القاتله بعد كل ما حصل |
| Dişi, birkaç hafta daha yeraltında, öldürücü sıcaktan uzakta kalır. | Open Subtitles | وتبقى الأنثـى تحت الأرض بعيداً عن الحرارة القاتله لعدة أسابيع |