"القارورة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şişeyi
        
    • şişe
        
    • şişeye
        
    • şişenin
        
    • Amforo
        
    • Lambanın
        
    • Lamba
        
    • lambayı
        
    • şişesi
        
    • şişede
        
    • şişeden
        
    • matarayı
        
    • Tüpü
        
    • Matara
        
    • tüpte
        
    Bu şişeyi al, içiver hemen... yatağa girdiğinde bu damıtılmış şurubu. Open Subtitles خذي هذه القارورة ثم نامي علي السرير وهذا مشروب التقطير الكحولي
    Büyük ihtimalle olan şey, şişeyi kendisi için aramaya gittiği. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي حدث هو ذهابها لتحصل على القارورة لنفسها
    Gözlerine baktım ve gözlerinin şişe kapağına baktığını gördüm. TED ونظرت في عينيه, رأيته ينظر إلى أعلى القارورة.
    şişeye gir. Adrian'ı yakalamalıyım. Open Subtitles إدخل فقط فى القارورة أريد أن أكون أدريان
    İnsanoğlunun elindeki en karmaşık tekniklerle bu şişenin içeriğini araştırdım. Open Subtitles حلّلتُ محتويات هذه القارورة بأكثر التقنيّات المتطوّرة المتوفّرة لدى البشر.
    Amforo'nun kilidini açarsan, hepimizi yok eder, melekleri ve insanları. Open Subtitles إذا قمت بفتح القارورة , ستمسحنا جميعنا من الوجود الملائكة والبشر
    İşi yaparken izliyor, sonra da ne istediğimi anlamak için bana bakıyor. Şimdi şişeyi ona vereceğim. Bakalım o da yapabilecek mi? Bunu yapabilir misin? TED وهكذا فإني أقوم بالفعل على مرأى منه, ومن ثم ينظر إلي ليرى ماذا سيحصل. سأعطية القارورة, وسنرى فيما إذا كان بإمكانه أن ينجز نفس الفعل.
    Ölüm bu şişeyi vaftiz oğlu için getirmişti, onu başarılı bir doktor yapacağının sözünü veriyordu. TED جلب الموت هذه القارورة من أجل ابنه بالمعمودية، واعدًا إياه بجعله طبيبًا ناجحًا.
    Adamın biri gaddarca son şişeyi heba etti. Open Subtitles ‫شخص ما ‫ارتكب فظائع ‫ضد القارورة الأخيرة
    Çöp kutusundaki ufak şişeyi gördüğüm an anladım. Open Subtitles عَرفتُ حالما رَأيتُ القارورة في برميلِ الزبالة
    Yani ben onu aramak gideceğim ve l'şişe geri cin koymak d, sadece, hiçbir suç güvenli olması için. Open Subtitles لذا سأتصل به و أنا قد أضع الجنيى في القارورة فقط كي أكون بمأمن . بدون إهانة
    Eğer onu açmak için zorlarsan, şişe kırılır, sirke papirüsü eritir ve sırrın sonsuza kadar kaybolur. Open Subtitles إذا فتحتها عنوة .. ستنكسر القارورة .. ويتحلل ورق البردي بسبب الخل .. ويضيع سر للأبد ..
    Asker şekeri değilmiş. şişe boştu. Open Subtitles لم تكن أقراصاً للشخير القارورة كانت فارغة
    Yerime yeni alıştım. şişeye yap. Open Subtitles ،لقد إترتحت للتو في المقعد استعمل القارورة
    şişeye yapmanı istemiyorum. Evsizler şişeye yapar. Open Subtitles لا أريدكما أن تصلا لأستعمال القارورة فهذا ما يفعله المتشرّدين
    Ne mobilya dükkanı, ne de şişenin içindeki maket gemiler. Open Subtitles ليست تلك الورشة والسفن الصغيرة في القارورة
    Amforo'nun kilidini açarsan hepimizi yok eder. Open Subtitles إن قمت بفتح القارورة فستمحينا جميعاً من الوجود الملائكة و البشر
    Eğer birbirimizi kaybedersek, Lambanın gömülü olduğu yeşil merada buluşuruz. Open Subtitles إذا أضعنا بعضنا، نلتقي في المرج الأخضر حيث كانت القارورة مدفونة
    insanları Lamba aramaya gerek olmadığına... inandırmak için. Open Subtitles ليجعلوا الناس يصدّقون أنّهم ليسوا بحاجة للسعي وراء القارورة...
    - Elbette. Ama bu konuşmanın lambayı bulana kadar hiçbir anlamı yok. Open Subtitles بالتأكيد، لكنّ هذا الحديث مبكرٌ جدّاً إلى أنْ نحصل على القارورة
    Cebinden bir tür cep şişesi çıkardı. Open Subtitles وأخرج شيئاً يشبه القارورة من جيبه
    Bu küçük şişede evin korumalarının uyumasını sağlayacak bir iksir var. Open Subtitles هذه القارورة بها جرعةً لجعل حُرَّاس المنزل يغرقون في النوم
    Ortalama bir şişeden yirmi beş kadeh çıkar. Yedi kişiyi öldürmeye yeter. Open Subtitles القارورة تحتوي على معدل 25 كأسا بما بكفي لقتل سبعة أشخاص
    - Şu matarayı aldığın barda. Open Subtitles أين أنت راين : في مكان ما اشـتريت القارورة جيبز :
    Yanlışım varsa düzelt ama katil Tüpü açtıysa virüsten etkilenmesi gerekiyordu bu durumda, ya ölmek üzeredir ya da çoktan ölmüş olmalı. Open Subtitles لكي يقوم القاتل بفتح القارورة فعليه أن يعرّض نفسه للفيروس وفي هذه الحالة إما أنه يحتضر، أو قد مات فعلاً
    Bu Matara bilinçaltının senin kendini ısıttığını düşünmen için gönderdiği bir yardım. Open Subtitles هذه القارورة هي الاوعي من نفسك تحاول ان تساعد مخيلتك لتبقى دافى
    Bu tüpte ise odaya girdiğinizde sizi öldürecek zehirli bir gaz var. Open Subtitles ، وفي القارورة الثانية يوجد غاز سام سوف يقتلكم إذا دخلتم تلك الغرفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more