"القافلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Konvoy
        
    • konvoyu
        
    • Konvoyun
        
    • konvoya
        
    • kervan
        
    • konvoyda
        
    • konvoyla
        
    • konvoydan
        
    • Kafile
        
    • kervanın
        
    • Kervanı
        
    • kafilenin
        
    • karavanın
        
    Konvoy yola çıkalı birkaç saat olmuştu Brezilya'ya doğru ilerliyordu. Open Subtitles القافلة كانت على طريق لساعات قليلة فقط، متجّهة نحو البرازيل.
    Geniş düzende Konvoy. Beş sıra. Oldukça besili. Open Subtitles القافلة تتحرك أمامنا , خسمة أعمدة رائع جداً
    Bassam Aramin 16 yaşındayken İsrailli bir askeri konvoyu el bombasıyla havaya uçurmaya çalıştı. TED عندما كان عمر بسام أرامين 16 عاماً حاول أن يفجر القافلة العسكرية الإسرائيلية بقنبلة يدوية.
    Temas sinyali vermek için 5 grup harf. Her iki saatte bir. "konvoyu 10-12 saat takip etseler, 25 grup harf eder." Open Subtitles تتبع القافلة لمدة 10 أو 12 ساعة على سبيل المثال، المجموع هكذا 25 مجموعة رسائل..
    "Konvoyun büyüklüğünü, konumunu ve hızını bildirecekler." Open Subtitles مشاهدة القافلة والموقع والمسار والسرعة..
    Bir saniye. 200metre ilerde bir kadın ve bir çocuk var ve konvoya doğru geliyorlar. Open Subtitles لحظة من. كان هناك نساء وأطفال، في حدود 200 ساحة، والانتقال نحو القافلة.
    kervan burada, bu küçük Abwa vahasında duraklamış, Hz. Amine gücünü geri toparlasın diye Hz. Open Subtitles توقفت القافلة هنا في واحة ابوا الصغيرة لترك محمد وأمه
    Konvoy. Beş kolda. İştah açıcı. Open Subtitles القافلة تتحرك أمامنا , خسمة أعمدة رائع جداً
    Beş dakika! Beş dakika sonra Konvoy burada olacak! Open Subtitles خمس دقائق القافلة ستكون هنا خلال خمس دقائق
    Pekâlâ, Konvoy durdu. Konvoy durdu. Open Subtitles حسنا , القافلة , أوقفت , القافلة , أوقفت
    Konvoy bir saat içinde Down Wilshire'dan Century'ye doğru yola çıkacak. Open Subtitles القافلة ستطوى أسفل ويلشاير إلى قرن بالساعة القادمة
    Konvoy pozisyonunuza yaklaştığında, bu sığınağa ateşe başlayacaksınız. Open Subtitles عندما تصل القافلة إلى موقعك ، فأطلق النيران على هذا المخبأ
    Herneyse, ben bir Alman kamyon konvoyu tespit ettim, ve , kendi kendime düşündum, Open Subtitles اذا على اية حال, لقد رصدت تلك القافلة من الشاحنات الالمانية وقلت لنفسي
    konvoyu reaktörün girişine doğru yöneltmeliyiz. Open Subtitles علينا اجبار القافلة أن تتجه شرقاً إلى مدخل المفاعل
    konvoyu muhtemelen çok uzaklaşmıştır. Rıhtımdan çok uzaktayız. Open Subtitles لكنْ ربّما انطلقت القافلة منذ مدّة و نحن على بعد أميال مِن المرسى
    İşaretli değil. Bizi Konvoyun etrafından dolaştıracak bir köprü olabilir. Open Subtitles إنه غير ملحوظ, ربما يكون هناك جسر يوصلنا حول هذه القافلة
    Son 6 ay içinde, Konvoyun yarisini kaybetti. Open Subtitles في الأشهر الستة الأخيرة فقدت نصف القافلة
    200 metre ilerde konvoya doğru ilerleyen bir kadın ve bir çocuk var. Open Subtitles كان هناك نساء وأطفال داخل 200 ياردة نحو القافلة.
    Muhammed bu dinlenme yerinde tek başına kalmış, annesinin vefatını seyretmiş ve ancak bir sonraki kervan bu köklü yolculuğa başladığında tekrar topluma entegre olmuştur. Open Subtitles يشاهد أمه تموت وهو وحيدا حتى تأتى القافلة التاليه وبهذه الرحلة المنتظره
    O konvoyda bu altın külçelerden daha kaç tane var? Open Subtitles كم عدد سبائك الذهب الموجودة فى هذة القافلة ؟
    Yüzbaşı Macaffee mahkeme binasından Adalet Merkezi'ne doğru bir konvoyla geliyor. Open Subtitles النقيب مكافي في القافلة من دار المحكمة إلى قاعات العدالة
    Ama birkaç saniye içinde konvoydan iki adam silahlarını çıkardı ve adam da kalabalığa karıştı. Open Subtitles لكن خلال ثوانٍ سحب رجلان من القافلة سلاحهما فتراجع الرجل مختفياً في الزحام
    Kafile içeri girdi ve sonra kampa gitti ve insanlar gözden kayboldu. Open Subtitles القافلة مرت هنا في طريقها الى المعسكر وبعدها يختفي اليهود
    İyi haber, kervanın ana yolunu bulduk. Open Subtitles أخبار جيدة , لقد عثرنا على درب القافلة الرئيسي
    Kervanı alacağız, ama önce bir tuzak olmadığından emin olmalıyız. Open Subtitles سننهب القافلة ولكن أولا سأتأكد إنها ليست فخاً ذهبية
    En iyi hafiyemiz Alamet'ten yola çıkan bir kafilenin yolunu kesmiş. Open Subtitles جاسوسنا الجدير، مُعترض القافلة التي غادرت " ألموت".
    ...etrafına bakındı sonra da karavanın yanına geldi. Open Subtitles ابحث في انحاء المكان ثم اتى من جانب القافلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more