Şimdi, duvarlardan bahsetmişken, sizinle Kahire'deki bir duvarın hikayesini paylaşmak istiyorum. | TED | الآن، وبالحديث عن الجدران, أريد أن أشارككم قصة جدار في القاهرة. |
Sevalio bölgesindeki tüm birimleri alarma geçirin. Kahire altınını buldular. | Open Subtitles | بلغ جميع الأقسام في منطقة سيفاليو أنهم وجدوا ذهب القاهرة |
Raporlarım Kahire de Sir Evelyn Baring'e olaydan önce ulaştırılmışdı. | Open Subtitles | تقاريرى أرسلت الى سير ايفيلين بارينج فى القاهرة قبل الاحداث |
Hızlıca gitmesi için Carter, İngilter'deki Lord Carnarvon'a bir telgraf gönderdi ve yardımseveriyle buluşmak için Cairo'ya gitti ama çıktığında bazı garip olaylar oldu. | Open Subtitles | أرسل كارتر برقية عاجلة إلى اللّورد كارنارفون في إنجلترا لكي يعود إلى مصر سريعاً وغادر كارتر إلى القاهرة ليقابل مموله |
Georgia'nın Cairo şehrinde küçük bir çocukken... | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة تعيش فى القاهرة,جورجيا |
Sizin için endişelendim. Kahire'de bir bayan, Avrupalı bir bayan. | Open Subtitles | كان الأمر يعنيني إمرأة أوروبية في هذه المنطقة من القاهرة |
Christine'in Kahire toplantısını hazırlıyorum da aklıma anlaşmayı garantileyecek bir fikir geldi. | Open Subtitles | أنا الإستعداد اجتماع القاهرة كريستين وكان لي الفكرة التي يمكن ابرام اتفاق. |
Kahire'den Oakland'e, insanlar bir araya gelmek için seferber olmak için yeni yollara sahip olduklarını, etkili olabilmek için yeni yollar bulunduğunu anlıyorlar. | TED | الناس يفهمون، من القاهرة إلى اوكلاند، أن هناك طرقا جديدة للتوحد، هناك طرق جديدة للتحرك، هناك طرق جديدة للتأثير. |
Bariyer duvarlara hayır. 5 Şubat gününde, Kahire'ye beton yol barikatları kuruldu, Savunma Bakanlığı'nı protestoculardan korumak için. | TED | لا لجدران العزل. في ال5 من فبراير، تم تثبيت حواجز طرقية اسمنتية في القاهرة لحماية وزارة الداخلية من المتظاهرين. |
Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. | TED | وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة. |
Bizim hedefimiz bir milenyum şehri olmak, aynen çevremizdeki şehirler gibi; İstanbul, Roma, Londra, Paris, Şam, Kahire. | TED | أن هدفنا هو ان تكون مدينة الألفية مثل العديد من المدن المحيطة بنا اسطنبول و روما و لندن وباريس و دمشق و القاهرة. |
Bazılarınız onu tanıyor. Kahire'deki Tahrir Meydanının arkasındaki Facebook gruplarından birini kurdu. | TED | بعض منكم يعرفه. أسس واحدة من مجموعات الفيسبوك وراء النشاط في ميدان التحرير في القاهرة. |
Mısır'da 80 milyonluk nüfusun çoğu Kahire ve İskenderiye arasındaki geçitte yaşar. | TED | أغلبية سكان مصر الثمانين مليون يعيشون في منطقة بين القاهرة والإسكندرية. |
Arap ülkeleri feci şekilde çökerken, arkada kalan sadece Kahire, Beyrut ve Bağdat gibi antik şehirler mi? | TED | حيث أن الدول العربية تنهار بشكل مأساوي، ما تركت وراءها غير المدن القديمة، مثل القاهرة وبيروت وبغداد؟ |
Onlar kendilerine Zaraeeb diyorlar, anlamı domuz yetiştiricisidir. Kahire'nin çöpünü toplamışlar ve bunu kendi mahallelerinde on yıllarca yapmışlar. | TED | الزرايب، هكذا يسمون أنفسهم، وتعني مربو الخنازير، يجمعون القمامة من القاهرة ويقومون بفرزها في حيهم منذ عقود. |
Sadece Cairo'ya gitmeden önce bir gemi kaptanı bulabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعرف إن كنت سأعثر على سفينة قبل رحيلي إلى "القاهرة". |
Aynı zamanda, bizde kendi buharlı gemimizle Cairo'ya gideceğiz, ama düşündüğümüz tek şey siz olacaksınız. | Open Subtitles | فى نفس الوقت سنكون نُعدّ سفينتنا إلى "القاهرة"، ولكن الشئ الوحيد الذي سنفكر به هو انت. |
Cairo News, Bahrain International gibi. | Open Subtitles | أخبار القاهرة. البحرين الدولية |
Cairo'da, Beyrut'ta, Macao'da. | Open Subtitles | في القاهرة , بيروت, ماكاو |
Cairo'daki Chiang Kaishek'den gizli bir emir var! | Open Subtitles | هناك أمر عسكري سري ( من ( تشيانغ كاي تشيك ) في ( القاهرة |