"القبائل" - Translation from Arabic to Turkish

    • kabileler
        
    • kabileleri
        
    • kabilelerin
        
    • Kabile
        
    • kabilelerden
        
    • Klanları
        
    • kabilenin
        
    • kabilelere
        
    • aşiretlerin
        
    • aşiret
        
    • kabilesi
        
    • kabileden
        
    • yerli
        
    • klanlar
        
    • aşiretler
        
    kabileler, insan ırkının nasıl yönetileceğine yönelik binlerce doğal deney oluşturur. TED القبائل تحتوي على الآلاف من التجارب الطبيعية لكيفية إدارة مجتمع بشري.
    Afrika'da bazı kabileler, yüzlerce - belki binlerce - yıldır köle sahibi oldular. Open Subtitles هناك بعض القبائل في إفريقيا ولمئات الأعوام أو الآلاف ربما قد إستملكوا العبيد
    Muhammed el-Hayır, cani, Mehdi'ye dönüştü, kıyı boyuncaki tüm kabileleri kendine bağladı. Open Subtitles محمد الخير الوغد ذهب الى المهدى آخذا كل القبائل على طريق الساحل
    Onlar temas edilmemiş kabileleri korumak için ormana hizmet ediyorlardı. TED كانوا يقومون بخدمة الغابة لحماية القبائل الغير معروفة.
    Sattıkları insanları Afrikalı yurttaşları olarak değil ancak suçlu, borçlu veya rakip kabilelerin savaş tutsağı olarak gördüler. TED وكانوا يعللون أن الأفارقة الذين تم بعيهم ليسوا بأفارقة ولكن هم المجرموم المدانون أو أسرى الحرب من القبائل المتناحرة
    Artık bir planları vardı. Kabile şefleri detaylar üzerinde çalışmak için toplandılar. Open Subtitles الان مع كونهم يملكون خطة , رؤساء القبائل اجتمعوا لعمل على التفاصيل
    Bronz çağında kabileler bu araçları yapmışlar ve sonra üzerini örtmüşler. Open Subtitles في العصر البرونزي، القبائل كانت تبني هذه المسارات وبعد ذلك تغطيهم
    Yıllarca kabileler arasında yaşadım ancak böylesini daha önce hiç görmedim. Open Subtitles لقد قضيتُ سنين أدرسُ عادات القبائل الأصلية ولم آرى شيئاً كهذا
    Telefonun çok iyi çekmediği bir yerde olduğunu söyledi. kabileler'de olduğunu ima etti. Open Subtitles قال أنه في مكان الإشارة فيه سيئة مما يعني أنه في مناطق القبائل
    Diğer yandan Batı kültürünü hiç tanımamış kabileler üzerinde de deneyler yaptı. TED وفي المقابل، أجرى بحوثاً على القبائل التي لم يكن لها أي احتكاك سابق بالثقافة الغربية
    kabileler dediğim şey aslında çok basit bir kavram. 50 bin yıl önceye dayanıyor. TED ماهي طريقة القبائل أنه مبداء بسيط أنه يرجع الي 50 الف سنه
    Ve anlaşılıyor ki sadece kabileler, ne para, ne fabrikalar, ama sadece kabileler dünyamızı, politikaları değiştirebiliyor, fazla sayıda insanı biraraya getirebiliyor. TED يمكنك القول بأ ن القبائل ليس المال أو المصانع سيغيرو العالم الانها تستطيع أن تنظم مجموعة كبيرة من الناس
    Bazı Germen kabileleri Roma'nın düşmanı olarak kalırken, imparatorluk diğerlerini kraliyet ordusuna dahil etti. TED في حين أن بعض القبائل الجرمانية ظلت معادية لروما، أدرجت الإمبراطورية القبائل الأخرى في الجيش الإمبراطوري.
    Dünyanın gidişatını değiştiren kabileleri inşa edenler, böyle yaparlar. TED لاحظوا أن الناس الذين بنوا القبائل التي تغيّر العالم يفعلوا ذلك.
    Bir zamanlar 6 krallığı fethetmiştim ve kuzeydeki bütün kabileleri Open Subtitles بمجرّد أنّ أغزوا الممالك السّتّة و كلّ القبائل الشّماليّة
    Diğer Kelt kabilelerin aksine Roma lejyonları druidlerin arabulucu olarak kutsal rollerini tanımıyorlar. TED على خلاف القبائل الكلتية الأخرى جحافل الرومان لاتبدي أي إعتبار للدور المقدس للكهنة كصانعي سلام.
    Sadece yüzde iki, kabilelerin sadece yüzde ikisi Beşinci Aşama'ya ulaşır. TED فقط أثنان في المائة، أثنين في المائة من القبائل تصل الى المرحلة الخامسة.
    Birçok Kabile beyaz adamları bu topraklardan kovmak için ayaklandı. Open Subtitles العديد من القبائل وصلت لأخراج الرجال البيض من هذه الأراضي
    Peki ne yapmam lazım? İnsanlara ders verici bir şey anlatmalısın. Dünya çapında yaptığın seyahatlerde bu kabilelerden öğrendiklerini... TED لكن ما تحتاج الى القيام به هو ان تقوم بتعليم الناس دروساً الدروس التي تعلمتها في أسفارك حول العالم مع تلك القبائل.
    Klanları yönetmeye layık kişi sen değilsen, hiç kimse olamaz. Open Subtitles إنْ لمْ تكوني أهلاً لقيادة القبائل فلا أحد أهلٌ لذلك
    Masai, Wakabaranda ve doğu kıyısından... batıya kadar her kabilenin inandığı bir tılsım. Open Subtitles هو السحر، ماساي، واكابراندا. . وكل القبائل من الشرق إلى الساحل الغربي.
    Mecliste, kabilelere dayatma niyetinde olduğun kanunların parçası olmayacağımı söylemiştim. Open Subtitles في التجمع قلت أنني ان أشارك في هذه القوانين التى تنوين ان تفرضيها علي القبائل
    Ayrıca bu savaşın bitmesini elektriğin gelmesini ve bütün aşiretlerin geçinmesini de istiyorum. Open Subtitles وأريد أن تنتهي الحرب، وتعمل الكهرباء وتتفق جميع القبائل.
    Değerli taşlardan oluşan rüşvetler vererek aşiret liderlerinin sadakatini kazanmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles كنا نحاول أن نكسب ولاء قادة القبائل المحلية عن طريق رشوتهم بالحجارة النفيسة
    Bir gün bir Afgan kabilesi beni hapis tutan asileri öldürdü. Open Subtitles ذات يوم قام رجل من القبائل الأفغانية بقتل الثوّار الذين أسروني
    Geceye kadar sayımız 10 bini bulacak, her kabileden geliyorlar. Open Subtitles سوف يكون لدينا هذه الليلة عشرة ألاف رجل من كل القبائل
    Onlar genç yaşlı sıradan köylülerden oluşuyordu yerli kabilelerin en önemli savaşçıları olan YAQUI'ler bu tüm değişimlere karşı koymak için kararlıydılar. Open Subtitles كانوا قرويين بسطاء قسموا ما بين القديم و الجديد و الياكي أقوى القبائل الهندية المحبة للحروب عزمت على مقاومة أي تغيير
    O gün klanlar bana olan inançlarını yitirdiler. Open Subtitles فقدت القبائل ثقتها بي ذلك اليوم
    Düşman aşiretler arasındaki savaş görülmemiş bir kıtlığa yol açar. Open Subtitles سنوات الحرب بين القبائل المتنازعة أدت إلى حدوث مجاعة كبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more