Neyse ki, Füze vinç tarafından yer altı ambarına yüklenirken bu görüntüleri alabildik. | Open Subtitles | فى مركز قذف يونجيرى نحن محظوظون لالتقاط هذه الصور عندما كانت الرافعة تحمل القذيفة الى مستودعها تحت الارض |
Füze, yeraltı yuvasına çoktan indirilmiş olmasına rağmen.... ...yeni hedef görüntüleri almak için termal görüntü sistemini kullanabiliyoruz. | Open Subtitles | على الرغم من ان القذيفة نزلت الى غلافها تحت الارض فى هذا المكان الارضى |
Füze radarla ekrandaki hedefe kilitlenir. | Open Subtitles | تحدد القذيفة على الهدف بواسطة رادار الشاشة |
Biri Füzeyi, ölü sayısını azaltmak için başka yere yönlendirdi. | Open Subtitles | ثمّة شخص غيّر مسار القذيفة للخروج بأقل عدد ضحايا ممكن. |
Güney Atlantik'te bir yere yönlendirilmiş beş milyon dolarlık bir füzenin | Open Subtitles | تساوى القذيفة خمسة مليون دولار متجهة نحو بقعة فى جنوب الأطلسى |
Meğerse mermi, umumî helayı vurmuş ama patlamamış. | Open Subtitles | اتضح لاحقًا أن القذيفة كانت حية وقد سقطت على المراحيض العامة |
Küba Füze krizi aya çıktık. | Open Subtitles | تلكَ القذيفة الكوبية والسير على سطح القمر |
Füze Adam'ın işe yaraması için soru sorulup yanıt alınması lazım. | Open Subtitles | قدرة رجل القذيفة .تتطلّب أسئلة وأجوبة لتعمل |
Füze Adam'ı etkisiz hale getirecek bir yöntemim yok. | Open Subtitles | لا أملك وسيلة لإبطال .مفعول قدرة رجل القذيفة |
Ve koordinatları az önce gördüm. Füze Cody, Wyoming'e yöneldi. | Open Subtitles | لأن إطلاق هذه القذيفة يستغرق أقل من ثلاث دقائق وقد شغلت للتو العداد إنها متجهة إلى كودي،وايومينغ |
2. mavi Füze yok edildi.% | Open Subtitles | القذيفة الزرقاء الثانية تحطّمتْ. |
Bu Füze çok kısa boylu bir adam tarafından abartılıyor. | Open Subtitles | هذه القذيفة تثير غرور هذا الرجل الصغير |
Bu Füzeyi kullanmak için Hindistan'da üretilmiş bir mekanizamaya ihtiyaçları var. | Open Subtitles | القذيفة تَحتاجُ نابضاُ خاصاًيصنع فقط فى الهند، |
Şu ana kadar, Füzeyi imha etmek ya da durdurmak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu. | Open Subtitles | حتى الآن، بائت كل محاولات إعتراض القذيفة بالفشل |
füzenin sarsıcı etkisini yaratabilmek için GD'nin sismik dengeleyici kasnaklarını kullanmış. | Open Subtitles | لقد ولجت على مركز زلازل جي دي لتصنع تأثير القذيفة الحقيقي |
Avantajları aynı zamanda füzenin de içinde olan denizaltı platform kodlarını hâlihazırda hacklemiş olmaları. | Open Subtitles | ميزتهم أنهم إخترقوا بالفعل شفرات أساس الغواصة التي هي أيضا في القذيفة |
Bu herifin seni hamile bırakmasına izin vereceksin sanıyordum ama şimdi görüyorum ki bu herifin şarjöründe mermi kalmamış. | Open Subtitles | إعتقدت للحظة أنك ستخبرني بأنها ستحمل وترزق بولد لكني أرى الأن هذا الرجل خالي من الرصاص داخل حجرة القذيفة في بندقية |
top, kale duvarını aşıp düşman saffının tam göbeğine düşüyor ve onlarca Samuray'ı öldürüyor! | Open Subtitles | القذيفة تنطلق بعيداً صوب حائط القلعة؟ .. القذيفة تهبط وسط صفوف العدو وتقتل عشرات الساموراي |
- Taret 2, 150 metre uzakta! Bu bomba 450 kilodan fazla! Bunu nasıl oraya götürmemi bekliyorsun? | Open Subtitles | يفصلنا عنه 500 قدم، وإنّ وزن القذيفة يفوق الطنّ، كيف تتوقّع أن ننقلها لهناك؟ |
Peki, madem gidip bombayı almak istiyorsun, gider bombayı alırız. | Open Subtitles | حسنٌ، لو أنك تريدين العودة وجلب القذيفة، سنعود ونجلب القذيفة |
Daha rahatsız edici olan, Sayın Başkan, bu Füzeye en yüksek alarm seviyesinde yakıt dolduruyor gibiler. | Open Subtitles | والمقلق اكثر ياسيدى يبدوا وكأنهم يحفزون القذيفة الى مستوى الانذار الاعلى |
Füzeler yeterince yaklaştığında, belki 7-G civarında güç harcayacaksınız. | Open Subtitles | .. عندما تقترب القذيفة بما به الكفاية .ربما ستسحب الدواسة السابعة |
Tüfeği kim ateşlediyse fişeği çıkarmış olmalı. Muhtemelen alışkanlıktan. | Open Subtitles | من أطلق الرصاص قد أخرج القذيفة ربما لأنها عادة |
Öyleyse... burdaki toprakla fişekteki toprak uyuşuyor mu bir bakmam lazım eğer uyuşmazsa bu cesedin taşındığını kanıtlar. | Open Subtitles | إذاً؟ أحتاج أن أري إذا تطابق التراب من هنا مع التراب من القذيفة وإن لم يتطابق فإن هذا يثبت أن قد تم نقل الجثة |