"القرآن الكريم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kur
        
    • Kuran'
        
    • 'an
        
    Kur'an şöyle der: Open Subtitles القرآن الكريم يعلمنا بأن .. الذين يعملون السيئات
    Kutsal Kur'an 5.Süre, ayet 60'ta şöyle yazar... Open Subtitles السورة الخامسة، الآية 60 من القرآن الكريم تقول:
    O zamanlar okuduğun kitabı bilmiyorum ve şimdi de okuduğun kitabı bilmiyorum ancak Kur'an-Kerim, kadın ve çocukları öldürmeye izin vermiyor. Open Subtitles لا أعرف أيّ كتاب كنتَ تقرأ مذ ذاك الحين ولا أعرف أيّ كتاب تقرأ الآن ولكن قتل النساء والأطفال محرّم في القرآن الكريم
    Daha da önemlisi; cihat ya da savaşla bağlantılı Kuran ayetleri; bağışlayıcılık, iyilik ya da sabır ile ilgili ayetlerin etkisini yok etmez. TED وبشكل أهم، آيات القرآن الكريم المرتبطة بالجهاد والقتال لا تلغي الآيات التي تتحدث عن التسامح، عمل الخير، أو الصبر.
    Her şey Kuran'a geri dönmüş. Devrim'den beri bu şekildeymiş. Open Subtitles الأمر كله يعود إلى القرآن الكريم انها الطريقة التي تمت منذ قيام الثورة
    13 yaşına gelmeden Kur'an'ı hatmettim. Open Subtitles فقد ختمت القرآن الكريم في سن الثالثة عشر
    Elini Kur'an'a basarak dudaklarından asla alkol geçmediğini kabul edebilirsin herhâlde. Open Subtitles أنتَ قادر على الإعتراف ،ألست كذلك ويدكَ على القرآن الكريم أن الكحول لم يمُر مـن بيـن شفـتيـك
    Kur'anı ve RPG'leri olan her cihatçı senatörün gelmesinden rahatsız. Open Subtitles كل جهادي مع نسخة من القرآن الكريم وقاذفات صوارخ ستكون خطأ غبي في هذه الزيارة لمجلس الشيوخ
    Qassam'ın odasındaki her şeyi poşetleyip etiketledik. Fazla bir şey yoktu. Kur'an-ı Kerim, seccade, yiyecek paketleri vardı. Open Subtitles لقد اخذنا وتم تختيم كل شـيء في غرفة قسـام لم يكن الكثير في غرفته القرآن الكريم ، سـجادة صـلاة ، وأطعمة جـاهزة مغلفة حتى أنه لم يقم بافراغ سـلة المهملات ومن مشـاكله الأسـاسـية رائـحة فمه
    Annen Kur'anı yere attı, bazı sayfaları yırtıldı. Open Subtitles أمّكِ رمت "القرآن الكريم" على الأرض، أفسدت بعض الصفحات.
    Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de de var. Open Subtitles أيضاً في القرآن الكريم *المترجم: سأذكر الآيه بالنص تفادياً للغلط*
    Annen Kur'anı yere attı. Saygısızlıktır bu. Open Subtitles أمّكِ رمت "القرآن الكريم" على الأرض، لقد دُنّس.
    Yatağın yanında Kur'an ile uyuyorsun. Open Subtitles تنام مع وجود "القرآن الكريم" بجانب سريرك.
    Minare için, bir caminin üzerine konabilecek en uygun mesajın Kur'an'dan alınması gerektiğini düşündüm, Bu yüzden şu ayeti seçtim: "Ey insanoğlu, sizi erkek ve kadından yarattık, tanışasınız diye halklar ve kabilelere ayırdık." TED بالنسبة للمئذنة ،أعتقد أن أكثر رسالة ذات صلة يمكن وضعها على المسجد يجب أن تكون من القرآن الكريم ، لذلك اخترت هذه الآية: "ياأيها االناس،إناخلقناكم من ذكر وأنثى، وجعلناكم شعوباً وقبائل لتعارفوا
    Sana kitabımız Kur'an-ı Kerim'i getirdim. Open Subtitles ابني هذا القرآن الكريم
    Kur'an okudun mu? Open Subtitles هل قرأت القرآن الكريم ؟
    Moody'de bana, Kuran'a el basarak kötü bir şey olmayacağına dair yemin etti. Open Subtitles عندها, مودي أقسم لي على القرآن الكريم ان لا شيئ من هذا القبيل يمكن أن يحدث
    Tek suçları Allah'ın kutsal kitabı Kuran'ın kurallarına uymaktı. Open Subtitles جريمتهم الوحيدة كانت تتبع أوامر القرآن الكريم يا إلهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more