Eğer Teal'c o kararı vermeseydi,... pek çoğunuz onun ölümünü istemek için burada, hayatta olamayacaktınız. | Open Subtitles | إذا لو تيلك لم يتخذ ذلك القرارِ العديد منكم قد لا يكونون احياء اليوم للمطالبة بموته |
Bunu yaşayan benim. İşte bu yüzden bu kararı vermek sana düşmüyor. | Open Subtitles | لهذا السبب أنت لَسْتَ مؤهّل لإتِّخاذ هذا القرارِ |
Bu kararı büyü kullanmadan vermelisin. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَتّخذَ هذا القرارِ بدون إستعمال سحرِ. |
Memurların bu kararı almasında ve kurbanın bu karara dahil edilmesinde ırkçılığın bir rolü var mıydı? | Open Subtitles | عَمِلَ التركيبَ العرقيَ الضبّاطِ والضحيّة تَدْخلُ إلى هذا القرارِ مطلقاً؟ |
bu kararı sen vermelisin. | Open Subtitles | لا أَستطيعُ إتِّخاذ هذا القرارِ لوحدي |
Hepimizin bu kararı desteklediğini bilmenizi isterim. Babanız benden ayrıldığı için bu kadar çok sevinmeniz beni de mutlu etti. | Open Subtitles | الأَبّ، أنا أوَدُّك لمعْرِفة ذلك كُلّ شخص 100 % وراء هذا القرارِ. |
Sancı gelmeye başladığında bu kararı pencereden atmaya hazır olursun. | Open Subtitles | وبعد ذلك يَكُونُ جاهزاً للرَمي ذلك القرارِ خارج النافذة... ... عندمايَرْفسُالألمَحقاً في. |
Doğru kararı verdin, Jill. | Open Subtitles | لقد قمتِ باتخاذِ القرارِ الصائب ، جيل |
Messala, bu kararı gözümü korkutarak verdiremezsin. | Open Subtitles | Messala، أنا لَنْ أُرهَبَ إلى هذا القرارِ. |
Ben o kararı verdim bile. | Open Subtitles | جَعلتُ ذلك القرارِ. |
Dışarıda ne kadar uzun durursa onu kaybetme ihtimalimiz o kadar artar. Bu riski göze alamam. kararı sen vermiyorsun. | Open Subtitles | ذلك القرارِ لَيسَ لك للجَعْل |