"القرنبيط" - Translation from Arabic to Turkish

    • brokoli
        
    • karnabahar
        
    • brokoliyi
        
    • karnıbahar
        
    • Brokolini
        
    • brokolinin
        
    • karnabaharı
        
    • brokoliden
        
    • lahana
        
    Sağ akciğerinde mide sularıyla erimiş halde bir brokoli parçası buldum. Open Subtitles وجدت قطعة من القرنبيط في رئتها اليمنى ومآكلة مع عصائر المعدة
    Bu arada canın brokoli falan isterse dişinin arasında bir parça bulabilirsin. Open Subtitles بشكل سلبي و ان كنت تشتهين القرنبيط لاحقا فستجدين قطعة في أسنانك
    brokoli Çin sebzesi degildir. özünde bir İtalyan sebzesidir. TED القرنبيط ليس من الخضروات الصينية ؛ في الحقيقة ، هو في الأصل نبات الايطالي.
    Fakat en kötüsü ezilmiş karnabahar kulaklarıydı. TED ولكن الأسوء كانت أذنيه المهترئتين التي كانت تشبه القرنبيط.
    Şimdi bütün bebekler, Berkley'dekiler bile krakeri sever ve çiğ brokoliyi sevmez. TED وكل الصغار حتى في بيركلي، يحبون البسكويت ولا يحبون القرنبيط غير المطهو.
    Şimdi, bu gerçek olan. Bu karnıbahar. TED الآن هذه هي الحقيقيّة. إنها زهرة القرنبيط.
    250g Tilapia porsiyonu olarak sunulur. Dijon hardalı ve buharda pişirilmiş ceviz ve kinoalı pilav ve ızgarada pişirilmiş brokoli ilave edilir. Dışı hafif yumuşak, tatlı, közlenmiş ve dumanlı biraz da pul biberli TED إنها تأتي مع خمس أوقيات من البلطي المخبوز مع خردل الديجون المموج والبقسماط المشوي وكومة مبخرة من بيلاو الكينوا البقان مع القرنبيط ناعم جداً وطاعم ومتفحم ومبخر من الخارج مع القليل من الفلفل الحار.
    - Evet. Sebze gibi hareketsiz kalalım. brokoli gibi yatalım. Open Subtitles نعم سنجلس ساكنين مثل الخضروات سنستلقي مثل القرنبيط
    Hemen dönerim. Yarın brokoli oluruz. Open Subtitles سأعود بعد قليل و سنقوم بموضوع القرنبيط غدا
    - Evet. Sebze gibi hareketsiz kalalım. brokoli gibi yatalım. Open Subtitles نعم سنجلس ساكنين مثل الخضروات سنستلقي مثل القرنبيط
    Yarın brokoli oluruz. Nereye gidiyorsun? Open Subtitles سأعود بعد قليل و سنقوم بموضوع القرنبيط غدا
    Misty, senin için sevdiğin susamlı brokoli yaptım. Open Subtitles ميستي , اعددت لكي اكلتك المفضلة القرنبيط بالسمسم تعلمون , كارل قال لي إذا خفضت وزني 5 كيلو
    Tatlım, bu brokoli. Senin için yararlı. Hadi, uçak geliyor. Open Subtitles حبيبي إنه القرنبيط إنه صحي من أجلك والآن افتح فمك من أجل الطائرة
    brokoli, annem benim için çok yararlı olduğunu söylüyor. Open Subtitles حسنا ايها القرنبيط أمي تقول أنك مفيد جدا لي
    Beyincik kafanın arkasında karnabahar şekliyle küçük bir alanı kapsar, TED المخيخ هو تلك المنطقة الصغيرة التي تشبه القرنبيط في مؤخرة الرأس، لكن لا تدع صغر حجمه يخدعك.
    Eğer üçüncü bir yolla değiştirirseniz, karnabahar elde ediyorsunuz. TED و إن غيرتها بطريقة ثالثة سوف تحصل على القرنبيط
    Akşam yemeğinde karnabahar yemek istemezsin, değil mi? Open Subtitles انت لا تريدين تناول القرنبيط على العشاء اليس كذلك
    Ve ben bunu biliyorum! Soğuk brokoliyi öldürür! Bu çok basit. Open Subtitles وانا أعرف هذا البرد يقتل القرنبيط هذا بسيط للغاية
    Ronnie, kıçını olgun bir karnıbahar gibi hissediyorum başının üstünde olduğu gibi gerinde de çok fazla kıl var gibi. Open Subtitles روني، مؤخرتك تشعرنى مثل القرنبيط الناضج، لقد حصلت على الكثير من الشعر على ظهرك مثل الذى على رأسك،
    Annen Brokolini yemeni söyledi. Open Subtitles لقد أمرتك والدتك بتناول المزيد من القرنبيط.
    Ben de karşılık olarak brokolinin yeni mavi olacağını söyleyebilirim. TED حسناً بكل إحترام أريد القول أن ذلك القرنبيط الأخضر ربما يكون الأزرق الجديد.
    Genetik mühendisliğini ıspanakla karnabaharı karıştırmak olarak düşünüyordum. Hayır, hayır. Open Subtitles إعتقدت إن الهندسة الوراثية حول خلط السبانخ مع القرنبيط
    Büyükbabanın yetiştirdiği havuç ve brokoliden ister misin? Open Subtitles أتريد بعض من الجزر أو القرنبيط التي يزرعها جدك؟
    Terre Haute Federal Hapishanesi'ndeki lahana dolmasından beter olamaz. Open Subtitles لا يمكن ان يكون بسوء القرنبيط في السجن الفدرالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more