Gerilla güçlerinden gelen gece saldırıları köyleri istila etmeye devam ediyor. | Open Subtitles | الهجمات الليلية من قوّات الفدائيّين الغير مرئيّين واصلت في مضايقة القرى |
Bu köy gibi yüzlercesi, bu harika... ..topraklara gelişimizi kutlamak için toplandılar. | Open Subtitles | مئات القرى مثل هذه توقفت للاحتفال بنقل شعبنا إلى الأرض الجديدة العظيمة |
Nijerya bir ülke olmadan önce içlerdeki derelerin balıkçıları Lagos lagununa gelmeye başladı ve kıyı boyunca köyler kurdular. | TED | قبل أن تصبح نيجيريا دولة، بدء الصيادون من الجداول المائية النزول إلى بحيرة لاغوس وأنشأوا القرى على طول الساحل. |
Herkesin korunmak için civar köylere gitmek zorunda kaldığını söyledi, yani... | Open Subtitles | قالت أن على الجميع الذهاب بالقرب من القرى من أجل الحماية. |
PP: Liberya'da yetişkinlerden daha fazla çocuk ölüyor, çünkü köylerde bazı insanlar var, cibinlik altında uyumuyorlar. | TED | ب.ب: في ليبريا يموت الأطفال أكثر من الكبار، لأن لدينا في القرى بعض الناس، لا ينامون تحت ناموسية. |
Başka köylerin yıkıntıları ya da buradaki gibi, eski Sovyet dökümhanesinin kalıntıları arasında. | Open Subtitles | في حطام القرى الأخرى أو هنا في بقايا مصنع سوفييتي قديم لصهر المعادن |
Başka bir örneğe bakalım. Hindistanda köylerden birini dolaşıyordum. | TED | سأعطيكم مثال آخر، كنت أتجول في إحدى القرى في الهند. |
Şimdi, Göz'ü bataklıkların oraya götürüp ufak bir köyü harap etmeye ne dersin? | Open Subtitles | الآن, ما رأيك بأن نأخذ العين للوادي؟ و ندمّر إحدى القرى الصغيرة القبيحة |
Kendisi de tuvalet edinmiş. Şimdilerde Hindistan'ın dört bir yerindeki köyleri gezerek diğer kadınları da aynı şeyi yapmaya ikna ediyor. | TED | حصلت على مرحاض لها، والآن هي تجوب جميع القرى الأخرى في الهند و تقوم بإقناع نساء أخريات للقيام بالشئ نفسه. |
Neredeyse iki yıl boyunca, bütün ülkeyi dolaştık ve uzak köyleri bile ziyaret ettik. | TED | لمدة سنتين تقريباً، جلنا كل البلد و زرنا حتى القرى النائية. |
Joshua'ya bir zamanlar öldürdüğü ve insanlara tecavüz ettiği köyleri gezerken eşlik ettik. | TED | صاحبنا جوشوا ، وهو يسير على الأرض، يزور القرى حيث قتل و إغتصب من قبل. |
Ama beş ana köy tarafından kıskanılan bir yıldızımız var. | Open Subtitles | لكن لدى هذه القرية نجم يحسدنا عليه كل القرى الخمس |
Pek çok köy hastalık yüzünden henüz kırıp geçirilmiş değil. | Open Subtitles | هناك الكثير من القرى التي لا تزال .آمنة من الطاعون |
Her gün köyler yok ediliyor, ekinler heba oluyor, masumlar katlediliyorlar. | Open Subtitles | في كُل يوم، تتعرض القرى للدمار والمحاصيل للهلاك وتسفك دماء الأبرياء. |
Aileler refaha kavuştuğunda köyler refaha kavuşur, ve eninde sonunda da tüm ülke. | TED | وإن كانت العائلات ستزدهر فإن القرى كذلك وبالتأكيد سيصل الازدهار للبلدة كلها |
Vaaz vermek ve kutsamak için bölgemizdeki köylere sık sık gider. | Open Subtitles | يسافر أغلب الأحيان إلى القرى داخل مقاطعتنا لقراءة القداس وتقديم القرابين |
Budrus'taki direniş o zamandan sonra Batı Şeria'daki köylere ve Kudüs'teki Filistin mahallelerine yayıldı. | TED | المقاومة في بدرس قد انتشرت منذ ذاك الى القرى في انحاء الضفة الغربية وإلى الأحياء الفلسطينية في القدس. |
Burada yaşayan insanların çoğunluğu; ya kıyı köylerde balıkçılık yaparak yaşıyorlardı, ya da göçebelerdi, çevrede su bulabilmek için dolaşıyorlardı. | TED | معظم الناس الذين عاشوا هنا سواء على الساحل او في القرى او صيد الاسماك او البدو الذين يتنقلون في الجوار بحثا عن الماء. |
Son iki yıldır, bunların bulunduğu köylerin 500 tanesi hiç bir gıda yardımına ihtiyaç durmadı - kendilerine yettiler. | TED | على مدى العامين الماضيين، 500 من القرى التي وجدت بها المستودعات لم تحتج للمساعدة الغذائية -- أصبحوا مكتفين ذاتياً. |
Taşınabilir sinema ekibimizin iki üyesi, köylerden gelen tehditler yüzünden istifa etti. | TED | اثنان من أعضاء السينما المتنقلة استقالوا بسبب التهديدات من بعض القرى |
Hangi köyü basacağınızı kaç kızı sikeceğinizi, haraç olarak kaç at alacağınızı. | Open Subtitles | أيُ القرى سوف تنهبون؟ كم صبية سوف تضاجعون؟ كم فرس سوف تطلبون؟ |
köylerdeki kadınların sokaklarda onlar için mücadele ettiğimizden haberleri yoktu | TED | لم يكن نساء القرى على علم أننا ندافع عنهن في الشوارع |
Bu veri Bağdat'la sınır kasabaları arasındaki ADH (Ana Destek Hattı) boyunca döşenmiş olan fiber-optik kablolar üzerinden geliyor. | Open Subtitles | يتم تغذيتها بالمعلورفيقي من خلال كوابل الالياف الضوئية مدفونة عبر طول الطريق الواصل من بغداد الى القرى الحدودية |
Şimdi bu köylüler, gerillaların ayakta kalmasını sağlayan köklerdir. | Open Subtitles | حسنا, هذه القرى تمثل الجذور التي يعتمد عليها رجال العصابات للبقاء |
Bunu gerçekten bir köye getirebilirsiniz, ve köyler birbirine bağlanabilir, bunu gerçekten iyi yapabilirsiniz. | TED | لذا يمكنك بالفعل جلبها للقرية، وبعد ذلك تستطيع القرى توصيل أنفسها، ويمكنك فعل ذلك بشكل جيد بالفعل. |
Bize, pek çok köyde mezarlık olmadığı için naaş taşımanın zor olduğunu anlatıyorlar. | Open Subtitles | من الصعب نقل الجثة معظم القرى لا توجد بها مقبرة |
şehir dışına güvenli bir şekilde çıkmak için karanlığı beklemeliyiz. | Open Subtitles | الوقت الوحيد الآمن للسفر خارجاً إلى القرى عندما يحل المساء. |
Taşınabilir sinema yaptık. Öyle ki, küçük kasaba ve köylerde duran ve ülkenin enine boyuna her yerine giden bir kamyon. | TED | لقد صنعنا سينما متنقلة عربة يمكنها التجول في البلاد طولاً وعرضاً وتتوقف في القرى والبلدات الصغيرة |