"القريبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakın
        
    • yakındaki
        
    • Kuzen
        
    • yakınındaki
        
    • Yakınımızdaki
        
    • yakınlardaki
        
    • yakınlarındaki
        
    • akrabası
        
    • proksimal
        
    • yakınlarında
        
    • Kısa
        
    • yakından
        
    • Civardaki
        
    Yüksek performanslı bilişim ağları ile ve yakınlarınızda olan diğerleriyle niyetlerini anlamak için sürekliye yakın şekilde iletişiminizin olması gereklidir. TED يجب أن يكون لديك اتصال شبه مستمر مع شبكات الحوسبة ذات الأداء العالي والشبكات الأخرى القريبة لكي تفهم ما يقصدون
    Son 100 yıldır bize yakın yaşayan mikroskobik yaşamla muhalif bir ilişkimiz var. TED في ال100 سنة الأخيرة، كانت لدينا علاقة خصومة مع الحياة المجهرية القريبة منا.
    Cama yakın bir masaya oturmuştu, böylece gelen gideni görebiliyordu. Open Subtitles أخذنا المائدة القريبة من النافذة كي يتمكن الجميع من رؤيتنا
    Licinia tapınağı temizlemek için her gün yakındaki bir çeşmeden su almayı öğreniyordu. TED تتعلم ليكينيا أن تجمع الماء كل يوم من النافورة القريبة حتى تنظف المعبد.
    Ayrıca bir Kuzen her hafta oraya çiçek koymaz. Open Subtitles وأيضاً، القريبة لن تضع الزهور هناك في كلّ أسبوع
    Bu görüntüleri kazanın gerçekleştiği yerin yakınındaki bir trafik kamerasından aldım. Open Subtitles لقد سحبت شريط التصوير من كاميرا المرور القريبة من حادثة شاحنتك..
    Geçen yıl, Kepler uzay gözlemevi Yakınımızdaki yıldızların çevresinde yüzlerce gezegen keşfetti. TED كان قد وجد مئات كواكب حول النجوم القريبة فقط. وإذا كان بإمكانك استقراء تلك البيانات،
    Kimliklerde önce yakınlardaki veya yukarı bölgelerdeki ilçelere ait adresler görmeye başladık sonra başka eyaletlere ait adresler. TED بدأنا في الانتباه إلى بطاقات التعريف التي رأيناها: عناوين من المقاطعات القريبة والبعيدة ثم ببطء خارج الولاية.
    Cama yakın bir masaya oturmuştu, böylece gelen gideni görebiliyordu. Open Subtitles أخذنا المائدة القريبة من النافذة كي يتمكن الجميع من رؤيتنا
    Bulabilsem kapattırırım. Eğer evler ilk duraksa, sınıra en yakın olanlardan incelemeye başlamalıyız. Open Subtitles حسناً، إذا كان يمثّل وقفتهم الأولى فيجدر بنا البدء بالمنازل القريبة من الحدود
    Okula çok daha yakın eleman arayan kahve dükkanları var, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أتعرفين؟ هناك الكثير من محلات القهوة القريبة بكثير للمدرسة من هذه وتستأجر نادلات
    Eğer buna sahipsiniz, diğer insanlarla iyi yakın ilişkiler içinde, anlamlı ve tatmin edici bir işte, daha fazlasına ihtiyaç duymazsınız. TED وان كنت تملك هذا .. العلاقات القريبة القوية الجيدة والعمل الذي يشعرك بالانجاز والمعنى فانت لا تحتاج اي شيء آخر
    Ama şunu vurgulamak istiyorum, bir gruptaki alfa erkek olmak zorunda değil ve en yakın akrabalarımızdan birinde alfa bir dişi. TED ولكنني أريد أن أؤكد بأن الالفا في الجماعة ليس ذكراً بالضرورة، فهي أنثى في الواقع في أحد مجتمعات القريبة لنا.
    Ve birkaç önemli sektörde nispeten yakın vadede uygulamaları olduğunu düşünüyoruz. TED ونظنّ أنّ هناك بعض القطاعات الهامّة التي لها نوع من التطبيقات القريبة المدى.
    Yüksek frekanslı sesler, kafanız tarafından uzak kulaktan bloke oldukları için yakın kulağa daha yoğun gelir. TED أما الأصوات عالية التردد فستبدو أشد للأذن القريبة لأن رأسك تحجبها عن الأذن البعيدة.
    yakındaki akarsulardan su almak için yürürdük. TED كنا نشق الطريق المضنية لجلب الماء من الجداول المائية القريبة.
    Bununla birlikte, bir taraftan gelen düşük frekanslı ses, uzak olandan mikrosaniyeler önce yakındaki kulağa ulaşacaktır. TED أما صوت منخفض التردد قادم من جانب واحد سيصل إلى الأذن القريبة قبل البعيدة بأجزاء من المليون من الثانية.
    Kuzen Charlotte rolü için de Bette'yi düşünüyorsun sanırım. Open Subtitles وأعتقد أنك تريد بيتي لتلعب دور القريبة شارلوت
    Bulutsu yakınındaki parçalar çekim alanına girer ve güneşin etrafında dönmeye başlar. Open Subtitles القريبة يتم سحب أجزاء من سديمها ، والبدء في دوامة حول الشمس.
    Bunu yaparak Yakınımızdaki daha zor şartlarda yaşayan bir topluma yardım edebilir miyiz? TED هل بوسعنا فعل ذلك وهل يمكننا الوصول إلى المجتمعات القريبة الأكثر حرماناً، ومد يد العون لهم؟
    Biz de yakınlardaki taş ocaklarına gitmeye karar verdik, bir dağın, üreticiden satın aldığın kusursuz kare bir çiniye dönüştüğü süreci daha iyi anlamak için. TED لذلك قررنا الذهاب إلى المحاجر القريبة لنفهم العملية التي تحول الجبل إلى بلاط مربع كالذي تشتريه من الموزع.
    Houston gibi nehir deltalarının üstüne kurulmuş şehirlerde bu binalar eninde sonunda tamamen suya kapılarak yakınlarındaki kanalları ezilmiş beton ile doldururdu. TED في المدن المبنية في دلتاوات الأنهار كمدينة هيوستن، هذا النوع من الأبنية سيغرق تمامًا في النهاية، مالئًا روافد الأنهار القريبة بقطع الأسمنت.
    Dosyasına göre yaşayan tek akrabası o. Open Subtitles والدته. طبقا لملفه. إنّها القريبة الوحيدة الحيّة.
    Ben kurmak gerekir proksimal damar kontrolü , bu yüzden çapraz kelepçeaort var . Open Subtitles يجب أن نسيطر على الأوعية الدموية القريبة يجب أن أصل إلى الشريان الأورطي عبر المشبك
    Kendine bir isim bul ve kamu hizmeti görevinin yakınlarında çalış. Open Subtitles أختر لك اسم شهرة اعمل في المناطق القريبة من الخدمات الإجتماعية
    Kısa süreli hafıza kaybı bu tip yaralanmalarda sıkça görülür. Open Subtitles فقدان الذاكرة القريبة أمر شائع في هذا النوع من الإصابات
    yakından nasıl yaptıklarını görmek istiyordum. TED وكنت اتساءل كيف يمكن لهم فعل هذا من مسافتهم القريبة.
    Ve testler Civardaki çiftliklere yayılıp yayılmadığını belirlemek için devam ediyor. Open Subtitles يتم إجراء اختبارات لتحديد ما إذا كان موجودا في المزارع القريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more