| Hey, yakın mesafeden vurmada daha iyiyim. | Open Subtitles | هيه ، أنا أطلق النار بصوره أفضل على الأهداف القريبه |
| yakın köylerdeki pekçok uzaylı hasta. | Open Subtitles | العديد من الكائنات فى القرى القريبه مريضون |
| Yıllarca boyunca tortulaşma, dinamit ve siyanür kullanımı nedeniyle kıyıya yakın mercanların varlığı sona ermek üzere. | Open Subtitles | على مر السنين ، وزيادة ترسب وباستخدام الديناميت والسيانيد يعني الشعاب المرجانيه القريبه من الشاطئ. لا تكاد شنقا |
| Birinci Dünya Savaşında, yakın dövüş için kullanılmış. | Open Subtitles | استعملت اثناء الحرب الاولى للقتالات القريبه |
| Ancak galaksimizin merkezine yakın yıldızlar toz bulutlarının ardında kalıyorlar. | Open Subtitles | لكن النجوم القريبه من مركز المجره مختبأه بواسطه غيمه من الغبار |
| 12 senelik Navy Seal tecrübem de var yakın dövüşte, rehine kurtarma ve anti-terörizmde, uzmanlaştım. | Open Subtitles | لدي خبره 12 عام في البحريه الامريكيه متخصص في القتالات القريبه وإنقاذ الرهائن ومحاربة الارهاب |
| - Genelde eve yakın toplantılara gidiyorum. | Open Subtitles | . فى الواقع كنت أذهب للإجتماعات القريبه من المنزل |
| En yakın giriş paneli 32. kattaki lobide. | Open Subtitles | فتحة التهويه القريبه في ردهة الطابق 32 |
| Georgetown'daki buraya en yakın metro istasyonlarını araştır. | Open Subtitles | -تحقق من محطات القطار القريبه من "جورجتاون " |
| Gidebileceğim yakın yerler de var ama hiçbiri yerini tutamıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد هنالك العديد من الاماكن القريبه لكنها ليست مثلها - لا - |
| Hey, körfeze yakın tek tatlı su kaynağı bu mu? | Open Subtitles | إذن ... هل هذه هى المياه العذبه- الوحيده القريبه من الخليج؟ |
| Bana yakın olan insanlar. | Open Subtitles | الناس القريبه لي |
| Hollis'e yakın barda çok takılıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نتسكّع كثيراً بتلكَ الحانه القريبه من كلّية (هوليز) |
| Hızlıca yaklaşan yakın bir zaman için | Open Subtitles | للحظه القريبه القادمه |