Beyaz cüce, Güneş benzeri yıldızların yaşamındaki son evredir. | Open Subtitles | القزم الأبيض هو الحالة الأخيرة لنجم مثل شمسنا |
Beyaz cüce bu noktada, tüm kütlenin kör edici bir ışıkla infilak ettiği yıkıcı bir patlamaya maruz kalır. | Open Subtitles | عند هذه المرحلة القزم الأبيض سوف يخضع لإنفجار كارثي حيث سيحدث كل شئ في لمحة بصر |
Öyle yoğunlaştılar ki, bir çay kaşığı Beyaz cüce, bir tondan daha ağır gelir. | Open Subtitles | لتجعله كثيف لدرجة أن ما تحملة ملعقة شاي من هذا القزم الأبيض قد يعادل وزنها طن |
İç yörüngedeki gezegenlerin kalıntıları beyaz cücenin yörüngesinde dönmeye devam edeceklerdir. | Open Subtitles | بقايا الكواكب الداخلية سوف تستمر بدورانها حول القزم الأبيض |
Bir çay kaşığı beyaz cüceden alınan madde 5 ton ağırlığındadır. | Open Subtitles | ملعقة واحدة من مادّة القزم الأبيض قد تزن خمسة أطنان |
Yani beyaz cüceler şirindir mi diyorsun... | Open Subtitles | إذا تعني أن القزم الأبيض محبوب وجميل... |
Siyah bir cüce gördün mü hiç? Evet. Hem beyaz cüceyi hem beyaz nineyi yumruklardım. | Open Subtitles | أجل، كنت سألكم القزم الأبيض أيضًا، والسيدة العجوز البيضاء. |
Yaklaşık olarak Dünya'nın boyutuna. Artık "Beyaz cüce" adını verdiğimiz, yoğun bir oksijen ve karbon topudur. | Open Subtitles | إنها الآن كرة مكثّفة من الأوكسجين والكربون تسمّى القزم الأبيض |
Ancak Beyaz cüce milyarlarca yıl boyunca ışımaya devam edecektir. | Open Subtitles | لكن القزم الأبيض الصغير سيحترق لبلايين الأعوام |
Sonunda Beyaz cüce arkadaşından o kadar çok malzeme emer ki nükleer bir aşırı yükleme durumuna erişir. | Open Subtitles | يستنزف القزم الأبيض موادًا كثيرة من رفيقه حتى تزداد حمولته النووية |
Eğer bir küp şeker büyüklüğünde bir Beyaz cüce parçasını Dünya'nın yüzeyine bırakabilseydiniz o kadar yoğun olacaktı ki yeryüzünü delip geçecekti. | Open Subtitles | صار العملاق الأحمر قزمًا أبيض وقتما يصل النجم لمرحلة القزم الأبيض |
Soğuyarak, "Beyaz cüce" adı verilen acayip bir yıldız artığı halinde kalır. | Open Subtitles | سوف يُترك هناك ليبرد ببطء حتى يصل إلى " بقايا نجم يسمى بـ " القزم الأبيض |
Beyaz cüce çok acayip bir yıldız türüdür. | Open Subtitles | القزم الأبيض هو نوع غريب جدا من النجوم |
Çünkü Beyaz cüce artık onları ısıtamayacaktır. | Open Subtitles | لأن القزم الأبيض لن يدفيها بعد الآن |
Ve Beyaz cüce her turda bu maddelerin içinden geçiyor. | Open Subtitles | و "القزم الأبيض" يفرغ من تلك المادة ...كل مدار |
Daha büyük olan yıldızdan yayılan gaz, beyaz cücenin yüzeyine değdiği anda nükleer bir patlamayı tetikleyecek. | Open Subtitles | حينما يسقط الغاز الأتي من النجم الكبير الى سطح القزم الأبيض سيؤدي الى تفجيرات نووية |
Ancak, çekirdeği bir beyaz cüceden daha küçük boyutlara sıkıştırabilmek için o tuhaf gücü, yani elektron bozunum basıncını alt etmek zorundadır. | Open Subtitles | لكن لضغط المركز لحجم أصغر من القزم الأبيض فالجاذبيه يجب أن تجد طريقه للتغلب على " ضغط الإنحطاط الإلكتروني" |
Yani diyorsun ki beyaz cüceler sevimli, tatlı... | Open Subtitles | إذا تعني أن القزم الأبيض محبوب وجميل... |
Doğru, ama pulsar kelimenin tam anlamıyla beyaz cüceyi yiyor ondan kopardığı maddelerle bir büyüme halkası oluşturuyor. | Open Subtitles | صحيح، ولكن النجم المشع يتغذى "مباشرة من "القزم الأبيض ينزع منه مادته، وينشئ قرص يتزايد في الحجم |