"القسوة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sert
        
    • acımasız
        
    • zalimlik
        
    • zor
        
    • zalim
        
    • zulüm
        
    • acımasızca
        
    • acımasızlık
        
    • zalimce
        
    • zalimliği
        
    • gaddarlık
        
    • zulmü
        
    • gaddar
        
    • katı
        
    • kalpsiz
        
    Sana karşı sert olmam gerektiğini düşündüm böylece sonun annen gibi olmayacaktı. Open Subtitles خلت أنه يجدر بي القسوة عليكِ لكي لاينتهي بكِ المطاف مثل والدتكِ
    Soruları sorarken biraz sert davranmış olabiliriz... ama nasıldır bilirsiniz Teğmen. Open Subtitles وربما قد وجّهنا له بعض الأسئلة بشئ من القسوة, انت تعرف كيف يحدث هذا ايها المحقق ؟
    Bunların kimisi acımasız, kimisi öfke doluyken; bazıları sevecen, bazıları da bilgedir. TED احيانا يعد من القسوة .., احيانا يعد من الاساسيات احيانا يعد من التسامح واحيانا من الذكاء
    Güreşmeye zorlamak bir şey değildi ama saçlarını kesmek zalimlik. Open Subtitles لا بأس بإجبارهما على المصارعة لكن من القسوة قصّ شعرهما
    Ama o öldüğünde bunun çok zor olacağına ve kafanı karıştıracağına karar verdim. Open Subtitles لكن عندما ماتت ، فقد رأيت أن إخبارك بالحقيقة سيكون شديد القسوة و الإرباك عليك
    Ama nasıl bu kadar zalim olduğunu anlamıyorum. Open Subtitles الذي لا أفهمه هو كيف لكِ أن تكوني بهذه القسوة.
    Bu zulüm de bir nimet oldu, çünkü oğlum hakkında gerçekten nasıl hissettiğimi görmeliydin, onu sevmeyi hiç bırakmadım. Open Subtitles كانت تلك القسوة أيضا نعمة, لأنك حصلت على رؤية كيف أشعر حقا تجاه ابني, لم اتوقف عن حبه ابدا.
    Bütün ilkel uluslardan toplanmış... vahşi paralı askerler ve savaşçılar... acımasızca yakıp yıkmaya ve bizi fethetmeye... azmetmişti. Open Subtitles المرتزقه والمحاربون المتوحشون من كل الأمم الشرسه، مُصمّمون على القسوة
    Bu acımasızlık ve kaos. Dedektifler yanılıyor. Ne yapıyordun? Open Subtitles إنها القسوة و الفوضى المحققان خاطئان، ماذا كنت تحاول أن تفعل؟
    Yurttaşlık Komitesi. O çocuğa o kadar sert vurmak istememiştim. Open Subtitles لم يكن قصدي القسوة عليه خلال اجتماع لجنة المواطنين
    Ona bir keresinde ...üç dikiş attıracak kadar sert vurduğunuzu biliyorum. Open Subtitles اعلم انك ضربت مرة جيل من القسوة بحيث جعلت في وجهها ثلاثة غرز
    Yarışlar file çorap giyip sert bir lakap bulmaktan çok daha fazlasıdır. Open Subtitles هنالك ما هو أكثر بالنسبة للسباق مِن القسوة واختيار اسمٍ قاسي.
    Ama daha derin pişmanlıklara gelince bu daha acımasız ve düşünmeden söylenmiş bir tavsiye halini alıyor. TED لكن يبدو الأمر كأنه نوع من القسوة أو إقتراح عفوى عندما يأتي الأمر لندم أكثر شدة وعمق.
    Ancak onların intikamının... bu kadar acımasız ve adaletsiz bir şekilde alınmasını istemezdim. Open Subtitles ولكنى لآ أرغب فى ألإنتقام لموتهم... ... من قبل نظام بمثل هذه القسوة
    Hepsi de bu hayatta son olarak ne kadar acımasız olabileceğimi öğrenecek. Open Subtitles آخر شيء سيعلمونه كلهم هو إني ممكن أن أكون بالغة القسوة
    Sanki dudaklardan bir zalimlik okunuyordu. Open Subtitles يمكن للمرء أن يقول أن هناك لمسة من القسوة في الفم
    Eğer zalimliği görmezden gelirsek, her yerde daha çok zalimlik olur. Open Subtitles إذا تجاهلنا القسوة فى المقام الاول هذا سيجعلها مقبولة فى كل مكان
    İtiraf etmesi hatta duyması zor gelebilir ama bence onunlayken, onsuz olacağımızdan çok daha güvendeydik. Open Subtitles ربما قد يكون من القاسى الإعتراف , أو من القسوة سماع ذلك لكنى أعتقد أننا كنا أكثر أماناً معها
    Bozulup yaralanıyoruz çünkü tanrılar zalim ve nefret dolu. Open Subtitles نحن نذوي ونذبل لأن الآلهة لا تخلو من القسوة والبغضة
    zulüm yeni bir şey değil ama çevrimiçi, TED بالنسبة للبعض لا تعتبر القسوة شيئا جديدا
    Doğrusunu söylemek gerekirse, eve döndükten sonra siz insanların bana davranışlarına acımasızca demeliyim. Open Subtitles ، لو تم قول الحقيقة أما القسوة ما عاملتموني بعد أن عدت أدراجي للديار
    Ama gözünü açmanın acımasızlık olacağını düşündüm. Open Subtitles وعلى الرغم من ذلك, بدا لى من القسوة ان اضايقها
    Kötü ve zalimce davranan popüler çocuklar. Open Subtitles هم من الشباب المشهورين بالحقارة و القسوة
    Sana yapılanlar sadece gaddarlık olsun diye yapılmış şeylerdi. Open Subtitles إن ما ارتُكب في حقك كان قسوة لأجل القسوة المجردة
    Fakat zulmü bilmeyeceklerdi, ya da ihaneti, ya da intikamı. Open Subtitles ولكنهم لايعلمون شيئا من القسوة أو الخيانة أو الإنتقام
    Yani kadim ve gaddar, kendine ve düşmanına karşı merhametsiz. Open Subtitles نظام شديد القسوة عفا عليه الزمن مجرد من الشفقة على العدو أو على النفس
    Kendine karşı bu kadar katı olma, Kevin. Sen daha fazlasını istiyordun. Open Subtitles لا تكن بهذه القسوة على نفسك يا كيفين أنت أردت شىء أكثر
    Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك أن تكون بهذه القسوة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more