"القصة كلها" - Translation from Arabic to Turkish

• Tüm hikayeyi
• bütün hikayeyi
• bütün hikâyeyi
• Tüm hikaye
• bütün hikaye
• Hikayenin tamamını

Bolca zaman ayır. Hadi, başla. Bize Tüm hikayeyi anlatırsan her şey çok daha kolay olur.
خذ وقتا وافرا تفضل وابدأ سيكون اسهل كثيرا لو انك فقط اخبرتنا القصة كلها

Onu seni sevdiğim kadar çok sevdiğimi söylersem Tüm hikayeyi öğrenmiş olursun.
و إذا قلت لكى إنى أحبها كما أحببتك إذن سوف تعرفين القصة كلها

Kamptan ayrılışımızdan itibaren yaşadığımız her şeyi anlattım; bütün hikayeyi.
و قصصت عليه القصة كلها بينما نحن عائدون للمخيم قلت له القصة كاملة لما حدث

Ama şunu söyleyeyim bütün hikayeyi bilmiyorsun hatta yarısını bile değil.
ولكن ما اريد قوله انت لا تعرف القصة كلها ولا حتى القليل منها

bütün hikâyeyi anlatır. Böyle bir şey kesin ulusal basında yer alırdı, değil mi?
قد تطلب تحقيق القصة كلها ربما لست مرتاحة معي

Evet, biliyorum. Tüm hikaye son baskıda vardı.
آجل ، أعلم ذلك القصة كلها موجودة فى الطبعة الأخيرة

bütün hikaye bu.
تلك هي القصة كلها.

Öyle olabilirler çünkü Hikayenin tamamını bilmiyorlar.
حسنا. ربماالسبب... انهم لايعرفون جوانب القصة كلها.

Ben sadece bir kişiyi öldürmeden önce Tüm hikayeyi bilmen gerektiğini düşündüm.
أظن عليك معرفة القصة كلها قبل أن تقتل الشخص

Kim Charles bir sahtekar ve Tüm hikayeyi uydurdu diyor.
قال بأن كيم تشارليز كانت تزيف الأمر وقد قامت بتلفيق القصة كلها

Tüm hikayeyi sana sonra anlatacağım, olur mu?
سأخبرك القصة كلها مؤخراً، حستاً؟ - حسناً -

Ama eğer niyetin anlamaksa, benim sana Tüm hikayeyi anlatmam gerekecek.
...ولكن إذا تفهمت كلامي، فسوف فسوف أحكي لك القصة كلها

Bu çok saçma. Tüm hikayeyi o uydurdu.
هذا سخيف ، لقد لفقت القصة كلها

Gerçekten biliyordu. Tüm hikayeyi biliyordu."
أنها عرفت القصة كلها

Her şeyi bildiğini sanıyorsun ama bütün hikayeyi bilmiyorsun.
تظن انك تعرف الكتير , لكن انت لا تعرف القصة كلها

Ama sesinde bir tuhaflık vardı, sanki bana bütün hikayeyi anlatmıyor gibiydi.
لكن كان ثمة شيء في صوته، كما لو أنه لم يخبرني القصة كلها

Belki Albay Hastings'le bana bütün hikayeyi anlatırsınız.
ربما أردت اخبار القصة كلها لي و للكابتن "هستنغز" ؟

bütün hikâyeyi istiyorsan, Picker'la konuşman lazım.
" إذا أردت القصة كلها عليك التحدث مع " بيكر

Size bütün hikâyeyi anlatabilecek küçük bir oğlan var.
هناك صبي صغير قد يخبرك القصة كلها

bütün hikâyeyi.
أعلم القصة كلها

Onsuz Tüm hikaye anlamsızlaşıyor yani ne planınız varsa iptal edin, çünkü bu gece buradayız.
بدونها، القصة كلها تنهار لهذا الغوا خطاطكم اليومية لأننا سنسهر هُنا الليلة

Ancak bütün hikaye anatomiden oluşmuyor.
ولكن التشريح ليس القصة كلها

Hikayenin tamamını çok az kişi biliyor.
"هناك القليل يعرف القصة كلها".