| Boksör olmak istiyorsunuz. Altın Eldiven'i unutun. | Open Subtitles | تريد ان تصبح ملاكم انسى هذه القفازات الذهبية |
| Lanet şehrin Altın Eldiven şampiyonuydu. Kardeşim Maurice ile beraber o gece oradaydım, adamım. | Open Subtitles | بطل القفازات الذهبية للمدينة لقد كنت اقف تلك الليلة مع اخيك موريس |
| Gençken, Altın Eldiven Turnuvası'nda şampiyonluk için dövüştüğümüz maç. | Open Subtitles | ذاك اليوم تلاكمنا على القفازات الذهبية عندما كنا بمثل عمرك |
| Çocukken, Altın Eldiven için dövüşmüştüm. | Open Subtitles | -تصارعتُ على "القفازات الذهبية" عندما كنتُ صغيراً |
| "Seattle'daki Golden Globe'u aldım. Olimpiyatları kazanmak istiyorum." dedi. | Open Subtitles | ربحت القفازات الذهبية في سياتل سأربح الألعاب الأولمبية |
| - "Golden Gloves"da boks yapardım eskiden, biliyor musun? | Open Subtitles | - اعتدت على المربع في القفازات الذهبية. |
| Yakında Altın Eldiven geliyor. | Open Subtitles | حصلوا على القفازات الذهبية |