- Merhaba, üç siyah kahve lütfen. - Üç siyah kahve. | Open Subtitles | مرحباً، من فضلك أريد ثلاتة أكواب من القهوة السوداء. |
Benim için bir tabak siyah kahve bırak lütfen. | Open Subtitles | من فضلك اترك لي طبق من القهوة السوداء |
siyah kahve ve büyük bir fincan. I size başka bir şey alabilirim? | Open Subtitles | و كوب كبير من القهوة السوداء |
On yıldır her gün, Loretta bana Sade kahve verir. | Open Subtitles | في كل يوم من العشرة أعوام الماضية كانت لوريتا تعطيني كوباً كبيراً من القهوة السوداء |
Hatırlar mısın, baban her gece yatmadan önce kocaman bir fincan Sade kahve içerdi? | Open Subtitles | تتذكرين كيف كان والدك معتاداً ان يشرب فنجاناً كبيراً من القهوة السوداء كل ليلة قبل السرير ؟ |
Buraya Sade kahve alabilir miyim? | Open Subtitles | مجرد الحصول على القليل من القهوة السوداء أكثر من هنا؟ |
Bana bir demlik Sade kahve getirin. Şekersiz olsun. | Open Subtitles | أحضروا لي إبريقاً من القهوة السوداء بلا سكر |
Yaşamak için Sade kahve ve İrlanda viskisi yeterli, derdi babam. | Open Subtitles | والدي قال دائماً أن الرجل يحتاج لشيئين فقط ليعيش القهوة السوداء والويسكي الأيرلندي |
Sade kahve, her zamanki gibi? | Open Subtitles | القهوة السوداء كما هو الحال دائما؟ |
İki Sade kahve. | Open Subtitles | كوبين من القهوة المعتادة - نعم, إثنين من القهوة السوداء - |
Jacke Moon büyük bir fedakârlık yaparak Tropics'in yıldızı Sade kahve'nin NBA hayalini engellememek için onu Spurs'e sattı. | Open Subtitles | وفي تضحية عظيمة جآكي موون ينقذ " نجم " فريق تروبيكس القهوة السوداء بتقريبه إلى حلمه الكبير |