| Buranın kahvesi biraz kötü kokuyordu o yüzden terminalin dışına çıktım. | Open Subtitles | القهوة هنا ليست جيده لذا ذهبت الى المحطة |
| Buranın kahvesi nasıldır? | Open Subtitles | كيف مذاق القهوة هنا ؟ |
| Buranın kahvesi rezalet. | Open Subtitles | القهوة هنا سيئة. |
| Sanırım burada kahve satsam daha iyi olacak. | Open Subtitles | أنه كما كان معتاداً بيع القهوة هنا |
| Lütfen, buradaki kahve Fransızlar'ın tokalaşmasından bile hafif. | Open Subtitles | -بربك . القهوة هنا أضعف من مصافحة اليد لرجل فرنسي. |
| Buralarda kahve içiliyor mu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لو كانوا يشربون القهوة هنا |
| Buranın kahvesi rezalet. | Open Subtitles | القهوة هنا سيئة. |
| Bebeğim bana burada kahve getirmiyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي انتِ لاتجلبين لي القهوة هنا |
| burada kahve yapabiliyorum. | Open Subtitles | واستطيع صنع القهوة هنا |
| burada kahve çok pahalı, demiştin. | Open Subtitles | ظننتك قلت إن القهوة هنا غالية |
| Ama buradaki kahve gerçekten güzel. | Open Subtitles | ولكن القهوة هنا هو لطيف حقا. |
| Buralarda kahve bulmak çok zordur. | Open Subtitles | يصعب العثور على القهوة هنا. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 