Ve Güç alanı tuzağından kurtulmak için bir varlığımızı vermek zorunda kaldığımızda, yüzüğünün üzerindeki tasarımları farkettim, kelt değildi, birinin de bekleyeceği üzere, bu gezegenin kültürel geçmişini düşünürsek,... | Open Subtitles | وعندما جاءَ الوقتَ لإسْتِسْلام من محاوله تَحرير أنفسنا مِنْ فخِّ حقلِ القوةَ لاحظتُ التصاميمَ على حلقتِكِ |
Eğer birisi Güç kullanarak bilgiyi almak istese bu sen olurdun, askeri adam. | Open Subtitles | , إذا كان أي واحد سيَستعمل القوةَ لتأمين المستودع كان يمكن أن يكون أنت , الرجل العسكري |
Güç alanını tekrar çalıştıracağız, tabii ki. | Open Subtitles | عملنا على إعادة تَشْغلُ حقلَ القوةَ بالطبع |
Ama Güç kalkanını kapatınca Daleklerin bizi havaya uçuracağını söylemiştin. | Open Subtitles | لَكنَّك قُلتَ، عندما يطفىء حقل القوةَ الداليك سيفجروننا |
Güç seninle olsun, uzaylı. | Open Subtitles | مايو/مايس الذي تَكُونُ القوةَ مَعك، رجل فضاء. |
Güç kalkanları yakında olmalı. | Open Subtitles | - دروع القوةَ يَجِبُ أَنْ تَكُونَ... -تقريباً هنا. |
Güç alanını devre dışı bıraktı ve kapıları zorla açabildiler. | Open Subtitles | {\pos(192,215)}لقد عطّلَوا حقلَ القوةَ وتمكنوا من فَتْح الأبوابِ |
Güç sende. | Open Subtitles | القوةَ بين يديك |
Kardeşi Seth, uzaktaki çorak çöle hükmediyordu yalnızlığı ona hem Güç hemde amansız bir acı katıyordu. | Open Subtitles | (وشقيقُه ... (سِتْ ..حَكَمَ الصحارى القاحله مِمَّا مَنحه القوةَ و أذاقه المرارةَ في عُزلتِه |
Güç bende artık! | Open Subtitles | أحسس القوةَ! |