"القوة التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • güç
        
    • gücü
        
    • güce
        
    • güçten
        
    • güçlü
        
    • gücünü
        
    • gücün
        
    • kuvvet
        
    • olan kuvveti
        
    • sahip
        
    Tüm canlıların hayatı birleştirici bir güç ile büyük ruhtan gelir. Open Subtitles من الروح العظيمة تأتي القوة التي تتدفق خلال كلّ الأشياء الحيّة
    Öfkeli vücudunda akan güç tam da ihtiyacımız olan şey. Open Subtitles إن القوة التي تجوب جسده المُستَعِر هي بالضبط ما نحتاجه
    Aşkın sana yol göstermesine izin verdiğinde her canlının içinde bulunan gücü kullanabileceksin. Open Subtitles عندما تتعلم أن توجه بالحب ستكون قادراً على إستعمال القوة التي تسكن الحياة
    Böylece, Catalina'nin dediği gibi bir ilişkiyi bitirerek ihtiyacı olan güce kavuştu. Open Subtitles وبذلك استطاعت اخيرا قطع العلاقة مع القوة التي قالت كارولينا بانها تحتاجها
    Önümüzdeki görevin hiçbir zaman içimizdeki güçten daha büyük olmadığını söyledi. TED قال بأنه لا يمكنُ أبدا للمهمة التي تنتظرنا أن تكون أكبر من القوة التي بداخلنا.
    Deliliğin ne kadar güçlü oldugu hakkında hiçbir fikrin yok. Open Subtitles ليست لديك فكرة عن مدى القوة التي يكون عليها الجنون
    Bu anda, güçlü hikâye anlatıcılığının sadece bizi birbirimize bağlama gücünü değil, bu güçle gelen sorumlulukların da farkına vardım. TED في هذه اللحظة، لم أدرك فقط القوة التي يمتلكها راوي القصص لربطنا جميعنا كبشر بل المسؤولية التي تأتي مع هذه القوة.
    Tohum her kimdeyse, ne kadar büyük bir güç açığa çıkabileceğini bilmiyor. Open Subtitles مهمن كانت بحوزته تلك البذرة لا يدرك نوع القوة التي يمكنها إطلاقها
    Öldürme ihtiyacın o coşkuya olan bağımlılığın sana verdiği güç bende de var. Open Subtitles الحاجة التي لديك لسلب الحياة الادمان على تلك النشوة القوة التي تمنحكَ أياها
    Babamın vücudu ölmüş olabilir ama nefesinden aldığım güç hâlâ benimle. Open Subtitles جسد والدي مات, لكن القوة التي أخذتها من نفسه بقيت معي.
    Aşağıdan herkesi toplayacağım. Tek ihtiyacımız güç olacak sonra toparlanabiliriz. Open Subtitles سأجمع الرجال من أسفل، نريد كل القوة التي يمكن حشّدها
    Benim bu salonda hissettiğim türden güç. TED تلك هي القوة التي أشعر بها في هذه القاعة.
    Zaman yolculuğunun gücü o manyağın ellerinde nelere yol açar, düşünün. Open Subtitles تخيلوا القوة التي يستطيع القيام بها صيّاد الوقت بيديّ ذلك المعتوه
    Sanki bu geminin bütün gücü benim damarlarımda atıyor gibi. Open Subtitles مثل كل هذه القوة التي في هذه السفينة تنبض بداخلي
    Bu kadınlardan birinin yüzüne baktım ve yüzünde, doğal merhametin gerçekten hissedildiği anlarda ortaya çıkan gücü gördüm. TED لقد نظرت الى اوجه هؤلاء النسوة ورأيت في وجوههن القوة التي نتجت عن وجود التعاطف الحقيقي حولهم
    Ve sonra özüne dönüp sahip olduğunu bile bilmediğin bir güce sahip oluyorsun. Open Subtitles ثم تبحث داخل نفسك، وتجد القوة التي لم تعلم حتى بأنك تتحلى بها
    Müziğin üzerine hareketli resimler eklemek öyküsel bir boyut eklese de, benim için hiçbir zaman sadece saf müziğin tek başına verdiği güce eşit olmadı. TED إضافة صور متحركة للموسيقى، إضافة بعد قصصي لها، نعم، لكن، هذا لم يعادل أبداً القوة التي تكمن في الموسيقي البحتة ذاتها.
    Komutan! Sana verilen güçten bayağı zevk alıyorsun, değil mi? Open Subtitles أيها القائد, لقد إستمتعت بكل القوة التي كانت لديك.
    Deliliğin ne kadar güçlü oldugu hakkında hiçbir fikrin yok. Open Subtitles ليست لديك فكرة عن مدى القوة التي يكون عليها الجنون
    Senin gücünü hiç anlayamadım. Benim böyle bir gücüm olamaz. Open Subtitles لديك القوة التي لاأمتلكها ولا أستطيع فهمها أبداً.
    Bir elektronu yörüngede tutan gücün, kütleçekimiyle hiçbir ilgisi yoktur. Open Subtitles القوة التي تُبقي الإلكترون في مدار لا علاقة لها بالجاذبية
    Fakat körükleri bastırmak için gereken kuvvet, rüzgar değirmeni tarafından üretilen enerjiden yüksekti. Open Subtitles ولكنّ القوة التي يحتاجها المنفاخ، كانت أكبر من الطاقة التي تنتجها الطاحونة الهوائية
    Tamamlanmış yapıda gerekli olan kuvveti kayma gerilmelerinin yanında sağlayamayacaklar. Open Subtitles لن يزودوا بأي شكل القوة التي سيحتاجها الأساس الكامل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more