| Ulusal güvenlikle alakalı olduğunu ve seni de içerdiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه أمر يتضمن الأمن القومي و كذلك أنت |
| Ulusal güvenlikle alakalı olduğunu ve seni de içerdiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه أمر يتضمن الأمن القومي و كذلك أنت |
| Kendisi Ulusal Güvenlik Ajansı'ndan ve oranın siber müdafaa uzmanı. | Open Subtitles | أنها من وكالة الأمن القومي, و هي خبيرتهم المتخصصة في الهكر. |
| Neden saklamış? İki ceset, kayıp bir Ulusal Güvenlik ajanı ve bir sürü para. | Open Subtitles | لماذا يقوم بإخفائه؟ جثتان و عميل في الامن القومي و الكثير من الاموال. |
| Ayrıca Ulusal Güvenlik ve Metro Polisi'ne sokak kameraları için talepte bulunduk. | Open Subtitles | أيضاً، طلبنا من الأمن القومي و شرطة العاصمة إحضار شرائط كاميرات مراقبة شوارعهم، أيضاً. |
| Ulusal Güvenlik ile bağlantı kurup tehditin kırmızı seviyede olduğunu belirtmeliyiz. Havadaki tüm uçakların yeniden yönlendirilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | علينا الإتصال بالأمن القومي و إطلاعهم برفع مستوى التهديدات الى الرمز الأحمر |
| Tek bildiğimiz, sizin varlığınız Ulusal güvenliğimiz için bir tehdit ve onu ortadan kaldıran da bir vatansever. | Open Subtitles | جُلّ ما نعلمه بأن ثروتك هو التهديد الوحيد للأمن القومي و الجهود الرامية لإزالته كان عمل وطني |
| Bu çok kötü sonlanabilir. Az önce Ulusal Güvenlik'le aynı tartışmayı yaptım ve kaybettim. | Open Subtitles | و هو نفس سبب الشجار الذي خضته مع الأمن القومي و خسرت |
| - Sadece Büro'yla değil Ulusal Güvenlik'le de birlikte çalışıp hassas hiçbir bilginini dışarı... | Open Subtitles | عليهم أن ينسقوا مع الأمن القومي .. و يحرصوا ألاّ يتم تسريب أمور حساسة |
| CIA'le, FBI'la, Ulusal Güvenlik Dairesi ve İç Güvenlik'le irtibat kurduk. | Open Subtitles | اتصلنا بـ"بالإستخبارات المركزيّة" و"المباحث الفيدراليّة" و"وكالة الأمن القومي" و"الأمن الداخلي". |
| Büyük bir Ulusal güvenlik sorunuyla karşı karşıyayız sanırım. | Open Subtitles | --اتصل بالأمن القومي و مركز مكافحة الأوبئة اعتقد أنهم يتطلعون لحالة أمن وطني ضخمة هنا |
| Gerçek şu ki, sihirsel cümleler bağıran çağıran Ulusal güvenliği hatırlatan herhangi bir federal savcı davalara baskı yapabiliyor kararları iptal edebiliyor, büyük jüriden kaçınabiliyor bu zoruma gidiyor! | Open Subtitles | حقيقة أن أي مدع فيدرالي الذي ينطق الكلمات السحرية، "الذي يستدعي "الأمن القومي و يحذف القضايا |
| Bu yüzden FBI'ın, Ulusal Güvenlik'in Siber Suçlar Bölümlerinde alarm verildi. | Open Subtitles | لذلك أقسام مكافحة جرائم الإنترنت التابعة للمباحث الفيدرالية و الأمن الوطني و وكالة الأمن القومي و شرطة العاصمة على أهبة الإستعداد- أين (ماكجي)؟ |
| Ama havaalanı güvenlik kameraları TSA için ve sadece biz izleyebiliriz. | Open Subtitles | و لكن كاميرات مراقبة المطارات خاصة بالأمن القومي و أعيننا فقط |
| ''National Guest Worker Alliance'' adında bir örgüt kurdular ve bununla diğer işçilere yardım etmeye, Walmart ve Hershey fabrikalarının tedarik zincirlerindeki sömürü ve suistimalleri gün yüzüne çıkarmaya başladılar. | TED | أنشؤوا منظمة مع آخرين تدعى تحالف العامل الضيف القومي و من خلال هذه المنظمة ساعدوا بقية العمال بتسليط الضوء على الاستغلال والإنتهاكات في سلاسل الإمداد في مصانع وولمرت و هيرشي. |
| 11 Eylülden sonra NSA ve CIA'nin birlikte çalışmaları, bilgileri paylaşmaları söylendi. | Open Subtitles | بعد 11 سبتمبر أعطيت أوامر للأمن القومي و الاستخبارات بالتزام الهدوء تبادل المعلومات هكذا فعلنا |
| YURT İÇİ GÜVENLİK'TEN OLDUKLARINI ve SEN YA DA O İRİ KIYIM HERİF ORTAYA ÇIKARSA, ONLARI ARAMAM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİLER. | Open Subtitles | قالوا انهم من الأمن القومي و قالوا أيضاً لو أنك ظهرت , أنت أو الرجل الضخم فعليّ الاتصال بهم |
| Başkanlık Sarayı ve NSS'e kayıtları gönderin ve zirve hazırlıklarını durdurmalarını söyleyin. | Open Subtitles | قم بإرسال التسجيلات إلى منظمة الأمن القومي و البيت الأزرق و أخبرهم بوقف إجراءات انعقاد المؤتمر |