| Ona bayılırdım, aksesuarlarının bile süper güçleri vardı.Tanrım.. | Open Subtitles | مع الأساور وتاج. كنت أحب أن حتى الاكسسوارات لها كانت القوى العظمى. أوه، رجل. |
| Bu adamların, kendi süper güçleri olacak, | Open Subtitles | هؤلاء الرجال، سيكون لديهم القوى العظمى خاصة بهم، |
| 50 yıl boyunca süper güçler Kore'yi ikiye ayırdılar. | Open Subtitles | 50 سنة بعد ان قسمت القوى العظمى كوريا الى قسمين. |
| Benim için artık süper güçler arasında Kapitalist ya da Komünist olmuş bir fark bulunmuyor. | Open Subtitles | بالنسبة لي، لم يعد هناك أي فرق بين القوى العظمى |
| büyük güçler askeri kaslarını esnetiyorlar, zayıf sahil çocukları gibi. | Open Subtitles | القوى العظمى تستعرض عضلاتهم العسكرية مثل العديد من أولاد الشاطئِ العاجزينِ. |
| Bu da senin süper gücün gibi. | Open Subtitles | الولد، هو مثل أنت عِنْدَكَ القوى العظمى. |
| Sanki süper güçlerini yitiriyor gibisin, Dr. Ray. Hadi, gidip şuna bir bakalım. | Open Subtitles | أعتقد أنت تَفْقدُ كَ القوى العظمى هناك، الدّكتور راي. |
| Osmanlılar artık Avrupa'nın büyük güçlerinin başkentlerinde verilen kararlara bağımlıydı artık. | Open Subtitles | أضحى العثمانيون معتمدين على القرارات التي تصدرها العواصم الأوروبية ذات القوى العظمى |
| Otoriterler savaş boyunca insanları ele geçiren meleklerden çok daha tehlikelidir. | Open Subtitles | القوى العظمى هم الأكثر خطورة من المخلوقات السامية التي سيطرت عليهم البشريّة أثناء الإبادة |
| Barry'nin süper güçleri, Oliver'ın ok ve yayı var. | Open Subtitles | باري ديه القوى العظمى. أوليفر لديه القوس والسهم. |
| İki katilin süper güçleri olmuştu. | Open Subtitles | اثنين من القتلة حصلت القوى العظمى. |
| Kimsenin süper güçleri yok. | Open Subtitles | لا أحد لديه القوى العظمى. |
| * süper güçleri aktive etmeyi de batırdık. | Open Subtitles | رعد! يجب أن ينشط القوى العظمى للفشل |
| süper güçler çatışmaya hazırlanırken Küba seferberlik alarmı verdi. | Open Subtitles | بينما كانت القوى العظمى على استعداد "للنزاع أعلنت كوبا "نفير للقتال |
| süper güçler AFRIKA'DA SÖZ SAHIBI OLMA SAVASI VERMEKTEDIR. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting\fs30\cH92FBFD\3cHFF0000}القوى العظمى تتصارع لبسط نفوذها في إفريقيا |
| O füzelerden birini ateşlediğim an dünyadaki süper güçler eğer hadlerini aşarlarsa buna sebep olanları sorumlu tutacağımı anlayacaklar. | Open Subtitles | فى اللحظة التى اطلق فيها واحدة من تلك الصواريخ النووية, سوف أضع القوى العظمى فى هذا العالم على إشعار أنه, عندما يعبرون الخط, |
| Ve büyük güçler savaşan tarafları anlaşmaya zorladılar. | Open Subtitles | ودفعت القوى العظمى الجانبين المتحاربين إلى تسوية |
| Bütün büyük güçler zayıf ve bitkin olacak ama biz paramız ve petrolümüzle güçlü olacağız. | Open Subtitles | كل القوى العظمى ستكون ضعيفة و منهكة ولكن نحن سنحتفظ بقوتنا لدينا المال و النفط |
| büyük güçler arası ilişkiler, biz çift kutuplu dönemi atlattığımızı düşündük. | TED | العلاقة بين القوى العظمى -- كنا نظن في الماضي أننا كنا في عصر القطبين. |
| Lütfen, süper gücün sözlük tanımı bu. | Open Subtitles | رجاء.. هذا على غرار كتاب " القوى العظمى " |
| Ayrıca Kral Alcaman'ın ve büyük güçlerinin var olmadığını da söyledim. | Open Subtitles | وقلت أيضا إن الملك Alcaman .. ... وجميع القوى العظمى لا وجود لها. |
| Meleklerin ikinci tabakasına aitler Otoriterler. | Open Subtitles | إنّهم ينتمون إلى المرتبة الثانية ، للمخلوقات السامية "القوى العظمى" |