"القيئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kusmuk
        
    • kusmuğu
        
    • kusmukları
        
    • kusmuğa
        
    • yarmak ise
        
    • temizlemek
        
    Yer paspaslamaya, kaka, çiş ve kusmuk temizlemeye geri döneceğim. Open Subtitles لقد عُدتُ لمسح الأراضي - و أجمعُ القاذورات و القيئ
    Güzel yer. Şu-şu nefis kusmuk ve fıstık kokusu var. Open Subtitles مكان جميل ، لديه خليط رائحة من القيئ والفستق
    Hey! O adam kusmuk ve bok temizler ve yangın söndürür. Open Subtitles تنظيف القيئ و القذارة و اخماد نيران الشحوم
    İsterdim, ama bütün o kusmuğu ne yaparız bilemiyorum. Open Subtitles تَعْرفُ، أنا، لَكنِّي لا أَعْرفُ ما نحن نَعمَلُ بكُلّ القيئ. لا، لا.
    Bütün lanet kusmuğu sen temizleyeceksin, sen! Open Subtitles انت تعلم حق المعرفة انه عليك ان تنظف القيئ , افعلها
    Sonra, beni lunapark trenindeki kusmukları temizleyen adam için terk etti. Open Subtitles وبعدها تركتني من أجل الرجل الذي ينظف القيئ من عربات الأفعوانية
    Öyleyse, 23. sayfanın sol altındaki sahte kusmuğa da dikkatinizi çekmek isterim. Open Subtitles في هذه الحالة هل أستطيع أن اثير إهتمامك في القيئ الزائف في صفحة 23 ,في أسفل يسار الصفحة ؟
    Sahte kusmuk ve lastik tavuk satmak da ne kariyer ama! Open Subtitles يالها من مهنة بيع القيئ المزيف و الدجاج المطاط
    kusmuk temizlemek ve idrara bulanmış nevresimleri değiştirmekten daha iyi, değil mi? Open Subtitles اعتقد انه يعيق تنظيف القيئ والاغطية الملئية برائحة البول صحيح ؟
    Sabahları olan o kusmuk ve kayganlaştırıcı kokusunu özlemiyorum tabii ama onu özlüyorum işte. Open Subtitles لا أفتقدُ رائحة القيئ وزيت التّشحيم في الصّباح. لكننّي أفتقدهُ حقاً.
    Ya da nefesimin yeni çıkmış bir kusmuk gibi koktuğunu? Open Subtitles او ان رائحة أنفاسي تشبه مثل رغيف خبز مصنوع من القيئ
    Ağzının kenarlarında sütümsü kusmuk gibi sıvılar var. Open Subtitles السائل شبه القيئ الحليبي في الزوايا فَمِّه...
    Kurbanın saçında bulduğumuz kusmuk senin DNA örneğini tutuyor. Open Subtitles القيئ وَجدنَا في شَعر الضحيّةِ، يَجاري DNAكَ.
    Sonra sadece kusmuk kokusu aldım. Open Subtitles ومن ثم كل ما إشتممته هو القيئ.
    Şarap, kusmuk ve seks içeren bir vazife. Open Subtitles عمل يتضمن النبيذ و القيئ و الجنس ؟
    Bu da küçük bir kusmuk kalıntısı. Open Subtitles و هذا مجرد القليل من بقايا القيئ
    Hızlı bir duş alıp saçımdaki dünden kalan kusmuğu temizlesem ne dersin? Open Subtitles ما رأيكِ أن أغتسل سريعاً للتخلص .. من القيئ العالق بشعري
    Birisi kusmuğu temizlemek için deterjan kullanmış. Open Subtitles شخص ما إستعمل منظّفا لتنظيف القيئ
    Püskürterek kusuyor. Bir keresinde maviydi üstelik kusmuğu. Open Subtitles إنّه يسيّر القيئ وكان أزرق اللون مرّة
    Belki bunların hepsi bir gün unutulup gidecek ve sana temizlikçi olarak bir iş verebiliriz pembe talaşlı kusmukları temizlemek için. Open Subtitles ويمكننا توظيفك عامل نظافة تنظّف القيئ بالصودا الوردية
    Şu kusmukları temizlesene, kızım! Open Subtitles افعلي شيئا بخصوص بقع القيئ يافتاة
    Otobüste ki kusmuğa hortum tutmam gerek. Open Subtitles عليّ أن أمسح القيئ من الحافلة.
    Eğer Amara'ya mide bulantısı vermek işe yarmak ise tamam. Open Subtitles إن كنت تعد التسبب القليل من القيئ من (أمارا) نجاحًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more