"الكؤوس" - Translation from Arabic to Turkish

    • bardak
        
    • bardaklar
        
    • kadehleri
        
    • kadeh
        
    • Bardakların
        
    • kupa
        
    • Bardakları
        
    • içki
        
    • kupalar
        
    • kadehler
        
    • cam
        
    • bardağı
        
    • bardaklara
        
    • bardaklardan
        
    • kadehlerinizi
        
    Ben onu alacağım ve bize birkaç bardak, getir lütfen. Open Subtitles ساخذ هذه , واحضر لنا بعض الكؤوس , لو سمحت
    Dinle, hepimiz bir bardak kaldıralım. Ve harika bir yaz başlangıcı tost. Open Subtitles حسنًا، أسمعوا، دعونا نرفع الكؤوس ونقرع نخب بداية فصل صيف رائع آخر.
    Üzgünüm, eğer bu bardaklar biraz daha büyük olsaydı bunu sorup durmazdım. Open Subtitles أسفة, ان كانت هذه الكؤوس أكبر فلن اضطر للسؤال اكثر من مرة
    kadehleri, vazoları ve elimin uzandığı her şeyi çalıyorum! Open Subtitles لقد كنت اسرق الكؤوس والزهريات و وأي شيء يقع بين يدي
    İçki arasında kadeh, kadeh arasında içkilerimizi değiştirirdik. Open Subtitles كنا نتبادل الطلقات بين كؤوس الشراب أو الكؤوس بين طلقات الرصاص.
    Buzları Bardakların içine attım ve tuzları da, tuzlukların içine. Open Subtitles وضعت مكعبات الثلج في الكؤوس والملح في مرشة الملح
    Şehirdeki her aileden vergi olarak alınan metal kupa ve taslardan yapılmış. Open Subtitles مصنوع من الكؤوس والطاسات المعدنية المأخوذة من كل عائلة في المدينة كضريبة
    Bir cinayeti araştırıyorsam, efendim, beni bağışlayın, ve bu Bardakları araştırmam gerekiyorsa, şey, bu durumda bu iki bardağı ilginç bulmam gerekir. Open Subtitles إن كنت قضية جنائية المعذرة وكنت أعمل مع هذه الكؤوس عندها علي أن أجد هذه الأكواب مثيرة
    Her atıştan önce bir bardak içmelisin. Open Subtitles عليك أن تنتهي من الكؤوس قبل أن تقع على الأرض.
    Tabak kırıyorsun, bardak çatlatıyorsun, ütüyle kendini yakıyorsun! Open Subtitles تقومين بأسقاط الاطباق تقومين بتهشيم الكؤوس تحرقين نفسكِ بالمكواة
    Daha yeni işedim. bardak altlığına koysana. Open Subtitles تبولت على هذا للتو بربك، ضعها على قاعدة الكؤوس
    İyi bari o zaman ben de hemen şimdi birkaç bardak koyayım. Open Subtitles لربما عليّ شرب بعض الكؤوس تعظيماً له فوراً
    Üzgünüm, eğer bu bardaklar biraz daha büyük olsaydı bunu sorup durmazdım. Open Subtitles أسفة, ان كانت هذه الكؤوس أكبر فلن اضطر للسؤال اكثر من مرة
    bardaklar orda olmalı. Open Subtitles أسرعوا، أسرعوا ضعوا المزيد من الكؤوس هناك
    - Bütün bardaklar bulaşık makinesinde. - Bisiklet dersine götürdüğüm şişeyi kullan. Open Subtitles ـ كلّ الكؤوس في مغسلة الصحون ـ حسناً إستعملِ تلك الزجاجة
    Şimdi kadehleri ve tabakları dolduruyorum ve arabaya masaları koydum. Open Subtitles سأقوم بتحميل الكؤوس و الأطباق الآن سبق و حملت الموائد في العربة
    Dostum, buradaki çiftler kadeh tokuşturmayı seviyor. Open Subtitles الأزواج بهذه الولاية يحبون طقر الكؤوس ببعضها
    Evet, Bardakların ve şişelerin üzerinde kurbanın parmak izleri vardı. Open Subtitles نعم، وبصمات الضحية كانت تملأ الكؤوس والقارورة
    Barın üstündeki boşluk bu yılki kupa için. Open Subtitles ذلك المكان الفارغ بجانب البار هنا حيث نضع الكؤوس لا تقلقي بهذا
    Bana şu Bardakları ver, çiçekleri de. Open Subtitles أحضر لي تلك الكؤوس والزهور التي على الطاولة
    Müşteriye "kupalar saat üçte elinizde olur" demiştim. Open Subtitles لقد أخبرت الزبون أن الكؤوس ستكون موجودة في الساعة الثالثة
    Bu kadehler, bir sarhoşun hayallerinden bile kısa. Open Subtitles هذه الكؤوس أصغر من هلاوس مدمن كحول
    Bu odaya girersin, piliçlerle senin aranda bi cam vardır. Open Subtitles تذهب هنالك وترا الكؤوس بينك وبين الفتيات
    -Şimdi başlamadan önce. Bu bardaklara işemenizi isteyeceğim. Open Subtitles قبل أن نبدأ أريد منكم جميعاً أن تتبولوا في هذه الكؤوس
    Hemen dönerim. İnsanlar normal bardaklardan da içebilirler, değil mi? Open Subtitles يمكن للناس أن تشرب من الكؤوس العادية، أليس كذلك؟
    kadehlerinizi aradan geçirmeyin! Open Subtitles لا تقاطعوا الكؤوس تجلب الحظ السيئ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more