Aşı olmazsa Cabal'ın insan evrimini ele geçirmesini durdurmanın bir yolu olmaz. | Open Subtitles | لا دواء, لا مجال لإيقاف الكابول من تدمير حياة البشريين و تطورهم |
Cabal, gezegendeki tüm anormal yaşamını kontrol etmek niyetinde olan güçlü bir gizli örgüt. | Open Subtitles | الكابول, هي منظمة سريّة ذا نفوذ تهدف إلى التحكم بحيات جميع الطفرات على الكوكب |
Helen, bana, etnik temizleme için mükemmel askeri üretmede Cabal'ın neler yaptığını anlattın. | Open Subtitles | أنت قلت لي يا هيلين أن الكابول تسعى لصنع مقاتل مثالي |
Benden seni Cabal'ın silah tesislerinin kalbine göndermemi ve tüm her şeyi tek başına yaptırmamı istiyorsun. | Open Subtitles | تريدينني أن أرسلك إلى مصنع الكابول للأسلحة و القيام بذلك كله بمفردك؟ |
Cabal durdurulmak zorunda. Bu nedenle bir yüzyıldan daha önce bu göreve başladım. | Open Subtitles | علينا أن نوقف الكابول لهذا بدأت بهذه المهمة منذ أكثر من قرن من الزمن |
Cabal durdurulmak zorunda. Bu nedenle bir yüzyıldan daha önce bu göreve başladım. | Open Subtitles | على الكابول أن تتوقف لهذا بدأت هذه المهمّة منذ قرن مضى |
Cabal dünyayı bir savaş bölgesine çevirmek istiyor, sadece antik kan onu durdurabilir. | Open Subtitles | تريد الكابول أن تحول العالم إلى ساحة للقتال فقط الدم المصدر يمكنه إيقافها نعم |
Bu Cabal'ın yapabileceği gibi bir şeye benziyor. | Open Subtitles | يبدو هذا و كأنه من صنع الكابول |
John bunu arkasında Cabal olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | جون يعتقد بأن الكابول وراء ذلك |
Ve Cabal kaosunu dayatırken ben boş durmayacağım. | Open Subtitles | و لن اقف مكتوف اليدين بينما تبث (الكابول) سمومها |