"الكبيرة مثل" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibi büyük
        
    • gibi önemli
        
    Genellikle keme yılanı gibi büyük yılanları tüketirler; hatta kobraları bile yerler. TED وعادة ما يأكلون الثعابين الكبيرة مثل الثعابين الفئران، او حتي الكوبرا نفسها
    Ardından iklim değişikliği gibi büyük sorunlarla ilgileniyorlar. TED ثم يهتمون بالقضايا الكبيرة مثل التغير المناخي.
    Tıpkı Kunle ve ekibi gibi şehircilik ve iklim değişikliği gibi büyük zorlukların üstesinden gelmeyi öğreniyorlar. TED هنا، يتعلمون مواجهة التحديات الكبيرة مثل التحضر وتغيّر المناخ، كما كان كونلي وفريقه.
    Bir zamanlar Çin Seddi'ni inşa eden Han halkı şimdi Kuzey'deki Harbin gibi büyük şehirlerde yaşıyor. Open Subtitles شعب الهان الصيني، الذي بنى اسلافه الحائط، الآن يعيشون في المدن الكبيرة مثل حربين بعيدا إلى الشمال.
    Hâlâ büyük akşam yemekleri ya da balo gibi önemli günlerde kullanılır ve haftada bir gün, bildiğiniz gibi, halka açılır. Open Subtitles مازالت تستخدم فى المناسبات الكبيرة مثل حفلات العشاء والحفلات الراقصة ومسموح بدخول العامة إلى هنا كما تعرفين , مرة فى الأسبوع
    Seninki gibi büyük zekalar dostum, niye masa başına geçmesin kı Open Subtitles الدماغ الكبيرة مثل لك، يا رجل، لماذا لا كنت وراء بعض مكتب في مكان ما؟
    Senin için davayı çözersem itibarını artırırsın ve geçen seferki gibi büyük bir terfi alırsın dedim. Open Subtitles اكتشفت أنه يجب علي حلها من أجلك, لتحظى بكل الفضل, و تحصل على التّرقية الكبيرة, مثل المرة الماضية.
    Park yeri bulmak gibi küçük işler yapan, sınırlı bir Tanrı'mız mı var, ama saatte 500 mil hızla giden dalgalar gibi büyük işler hariç TED هل لدينا رب جزئي يستطيع القيام بأشياء صغيرة مثل إيجاد مساحات انتظار للسيارات, لكنه لا يفعل الأشياء الكبيرة مثل إيقاف أمواج تسير بسرعة 500 ميلاً في الساعة؟
    ve ekolojik yararı devasa olacak çünkü ton balığı ve köpek balığı gibi büyük yırtıcılar sağlıklı ekosistemin anahtarıdır. TED كما أن الفوائد البيئية ستكون هائلة لأن تلك الأنواع المفترسة الكبيرة مثل التونا وأسماك القرش، ضرورية جداً لسلامة النظام البيئي بأكمله.
    Fakat bizim genişleme tarihimiz ve bugün bu katalizör projeleriyle halihazırda gördüğümüzden itibaren, bunun gibi büyük değişikliklerin genelde herkesin yararına olmadığını biliyoruz ve unutmamalıyız. TED ولكن تاريخنا في الإمتداد، وممَا يمكن رؤيته مسبقا مع المشروعات التحفيزية اليوم، نحن نعلم ويجب أن نتذكر أن التغييرات الكبيرة مثل هذه لا تكون مفيدة للجميع في العادة.
    Ancak, TED'de olmadığımız zaman, bizlere gerçek sürdürülebilirlik gündeminin özellikle New York gibi büyük kentsel alanlarda uygulanabilir olmadığı söylenir. TED غالبًا ما يُقال لنا إن جدول أعمال سياسات الاستدامة الحقيقي لا يمكن تحقيقه وبخاصة في المناطق المدنية الكبيرة مثل مدينة نيويورك
    Ve eğer sizin gibi büyük şirketler bir şans verirse... neler yapbileceğimi göstermek istiyorum oğlum seni seviyorum güveniyorum da cevap vermek zorunda olduğum başkalarıda var hissedarlar, yatırımcılar. Open Subtitles وإذا الشركات الكبيرة مثل شركتك لن تمنح فرصة... . .ا
    Cantor, Viyana ve Berlin gibi büyük üniversitelerden davet almayı hayal ediyordu. Open Subtitles حلم (كانتور) دوماً بتلقي دعوى لواحدة من الجامعات الكبيرة مثل فيينا أو برلين،
    Gökyüzü'nün yavrularını Magnus gibi büyük erkeklerden koruması gerekiyor. Open Subtitles سكاي) عليها أن تبقي ديسميّها) (بعيدًا عن الدببة الكبيرة مثل (ماجنس
    Dakota Fracking ve Washington Township gibi büyük davaları çıkarırsak kısa bir özet hazırlayabilirim. Open Subtitles إذا درسنا القضايا الكبيرة مثل (داكوتا فراكينج) و (واشنطن تاونشيب)
    Daha sonrasında, Jupiter ve Satürn gibi büyük gezegenler, şu an bulundukları konumlarında değillerdi ve yerçekimsel olarak etkileşip tüm güneş sisteminin içini süpürüp geçtiler ve şimdi kuyruklu yıldız dediğimiz şeyler, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde bir cisimler kuşağı olan Kuiper Kuşağı'nı oluşturdu. TED بعدئذ، فإن الكواكب الكبيرة مثل المشترى و زحل، لم تكن في المكان الذي تحتله الآن، وبفعل جاذبيتها البينيّة، فقد كنست المحيط الداخلي للنظام الشمسي بأكمله، وانتهى المطاف يما تُعرف بالمذنبات إلى شيء يسمى بـ "حزام كويبر". وهو حزام من الجسيمات يقع خلف مدار نبتون،
    Hâlâ büyük akşam yemekleri ya da balo gibi önemli günlerde kullanılır ve haftada bir gün, bildiğiniz gibi, halka açılır. Open Subtitles مازالت تستخدم فى المناسبات الكبيرة مثل حفلات العشاء والحفلات الراقصة ومسموح بدخول العامة إلى هنا كما تعرفين , مرة فى الأسبوع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more