"الكبيرة و" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük
        
    • ve
        
    • Koca
        
    Bu, büyük bir ormansızlaşma... ...ve çevre sorununu beraberinde getirdi. TED لقد شرعوا بإزالة الغابات الكبيرة و وتيرة مسرعة مما سبب مشكلة بيئية كبيرة
    Şimdi ise merkezdeki alan ilk kez büyük toplantılar ve birebir görüşmelerde kullanılıyor. TED والآن تناسب المساحة الدائرية التجمعات الاجتماعية الكبيرة و مكاناً للقاء الأشخاص مباشرةً للمرة الأولى.
    Bu problemlere nasıl yaklaştığınız. ve bu büyük resimde, tasarımda, iş hayatında ve dünyadaki ortak nokta. TED انه عن كيفية اقترابك من المشاكل وهنالك هذه القواسم المشتركة الكبيرة و الجميلة بين التصميم و الاعمال و العالم
    Koca Ana öyle söyledi. Dr. Baugh da yanlarındaydı. Open Subtitles هذا ما قالته الأم الكبيرة و دكتور داو كان معهم
    Kullanıcıların gittikçe daha çok önem kazanmasının ikinci nedeni büyük ve yıkıcı buluşların kaynağı olmalarıdır. TED السبب الثاني لماذا المستخدمون هم أكثر و أكثر أهمية و ذلك لأنهم االمصدر للإبتكارات الكبيرة و المضطربة
    Sadece büyük organizasyonların içine bakın, neden böyle olduğunu anlayacaksınız. TED و فقط أنظر داخل المنظمات الكبيرة و سوف ترى لماذا هي كذلك
    Benimle çıkmak istiyorsun peruğum, büyük göğüslerim ve sana yemek verdiğim için. Open Subtitles الجميع يريدون الخروج معى بسبب باروكتى و اثدائى الكبيرة و لانى احضر لهم طعامهم
    Çekicilik ve dayanıklılık, büyük kalp kırıklıkları ve acılar. Open Subtitles الأضواء والشهرة العُطلات الكبيرة و آلام القلب
    Bu da hem büyük, hem de küçük pazarlarda vergi geliri sağlıyor. Open Subtitles فى الأسواق الكبيرة و الصغيرة على حد سواء
    Biz bu suyu, büyük göle kadar izleyeceğiz. Sonra orada o kadını bulacağız. Open Subtitles نلحق هذا الماء حتى نصل إلى الماء الكبيرة و من ثم نعثر على السيدة
    Tüm aletleri kullanarak bunu yapması hiç de zor değil Super güç, büyük zorluklarla, buraya geldi ama hiç de sakin görünmüyor. Open Subtitles بالميدالية الذهبية بالرغم من القوة الكبيرة و المصاعب الضخمة و لكنها
    Peki bu büyük,güzel,romantik jestin ne olacak? Open Subtitles اذا ماهذه الحركة الكبيرة و الجميلة و الرومنسية ؟
    Bu, çok büyük bir taahhüt beklediğim anlamına da gelmez. Open Subtitles لكن لا يعني ذلك أنني أقبل بهذه الهفوة الكبيرة و لكنّها الحقيقة
    büyük hasır şapka giyen. Ateş topu çıkartan. Open Subtitles يرتدي القبعة الطويلة الكبيرة و يقوم بهذه الحركة
    Kocaman ağızlarını açıp sadece konuştular, konuştular ve konuştular! Open Subtitles لذا فتحوا أفواههم الكبيرة و جاء الكلام، كلام، كلام.
    Koca Ana öyle söyledi. Dr. Baugh da yanlarındaydı. Open Subtitles هذا ما قالته الأم الكبيرة و دكتور داو كان معهم
    Hatta şimdi oraya bile gidemiyorum. Onun Koca ayakkabılarından birinin içine düşüp, sesimin duyulmamasından korkuyorum. Open Subtitles لا أذهب إلى هنـاك الآن ، خشية أن أسقط في أحد أحذيتهـا الكبيرة و لا يسمعنـي أحد للأبـد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more