| O yuzden din konusuna baliklama daldim ve Incil'e harfiyen uyarak yasamaya calistim. | TED | لهذا قررت ان اغوص راسا اولا ثم احاول ان احيا حياة الكتاب المقدس |
| Ama ayni zamanda Incil'deki gizemli ve anlasilmasi guc yuzlerce kaideye uymak istedim. | TED | لكن اردت ايضا ان اتبع المئات من القوانين الغامضة الواردة في الكتاب المقدس |
| Ama şu aylak karının Kutsal Kitap okuduğunu görünce... umutsuz vaka olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | وها أنت تجلسين بكسل تقرئين الكتاب المقدس وتعتقدين أنه لا يزال هناك أمل |
| İncili yazan kişiyle konuşan Yüce Tanrının sözleridir o. | Open Subtitles | إنه كلام الرب المكشوف كما قاله إلى الذين كتبوا الكتاب المقدس |
| İncilin söyledikleriyle sizleri azarlayacağım, eğer hoşunuza gitmezse, bunu Tanrı ile halledin. | Open Subtitles | وحتى أرى ما أفعله سأعطيكم كل الجحيم الذي في الكتاب المقدس وإذا كنتم لا تحبون ذلك من الأفضل لكم إصلاح الامر مع الرب |
| Job iletişimde kutsal kitaptan âyetler yazmazdı. | Open Subtitles | نحن لا ندفع لجوب لاقتباسه جمل من الكتاب المقدس في رسائله |
| İncilde şöyle yazar: "Hayatın ortasındayken bile ölümle iç içeyiz." | Open Subtitles | يقول الكتاب المقدس في خضم الحياة نحن ميتون |
| İncil, sorunun bizim içimizde kalplerimizde ve ruhlarımızda olduğunu söylüyor. | TED | يقول الكتاب المقدس أن المشكلة تكمن فينا داخل قلوبنا وأرواحنا |
| İncil'den örnek verme konusunda bir rahibe ile yarışmam, çünkü yenilirim. | Open Subtitles | لن أدخل فى حوار عن الكتاب المقدس مع راهبة لأننى سأخسر |
| İncil'deki Yunanlının hikayesine benzedi. Bir yere bakan adam taşa dönüyordu. | Open Subtitles | ومن هذا القبيل شيء اليوناني في الكتاب المقدس حيث يبدو الرجل |
| Bu haritanın üzerinde İncil'den alınmış birkaç tane aşk şiiri var. | Open Subtitles | ما علاقة سلسلة من قصائد الحب من الكتاب المقدس بهذه الخريطة |
| İncil'de öyle yazıyor. Aynı zamanda Yehova'nın, sevgi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هذا مايقوله الكتاب المقدس يقول أيضاً أن الله هو الحب |
| George da bir yaz İncil Kampı'nda çalışmış, değil mi? | Open Subtitles | أمضى الصيف في العمل في مخيم الكتاب المقدس أليس كذلك؟ |
| Konu bu değil. Kutsal Kitap, ailene saygı duymanı söyler. | Open Subtitles | هذا خارج عن الموضوع يقول الكتاب المقدس أكرم اباك وامك |
| Bu Kutsal Kitap. Bana inanmayı öğren. | Open Subtitles | هذا هو الكتاب المقدس تعلم كيفية الإيمان بي |
| Yarın benden ayağa kalkıp Kutsal Kitap üzerine elimi koyarak en azından bu ipucuna ulaşıp,ulaşmadığıma dair . | Open Subtitles | إذن ، غدا ، سيطلبون مني أن أقف على المنصة وأضع يدي على الكتاب المقدس وأقسم ، أنني أنا من تلقيت النصيحة بالفعل |
| Türklerin İncili, Kutsal Topraklar'da okudu. | Open Subtitles | . هذا الكتاب المقدس فى تركيا , هو قرأة فى الأرض المقدسة |
| İncilin seks değerlendirmesi nasıldır? | Open Subtitles | ما هو تقييم الكتاب المقدس للعلاقة الجنسية ؟ |
| Ateistlerin de kutsal kitaptan alıntı yapmaya hakkı yok. | Open Subtitles | والملحدون لا يحق لهم الاقتباس من الكتاب المقدس |
| İncilde olağanüstü bir mucize bulduk bunu denemek Randy'i çok heyecanlandırmıştı. | Open Subtitles | وجدنا هذا لا يصدق المعجزة في الكتاب المقدس أن راندي كان امرا مثيرا حقا عن المحاولة. |
| Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'a bakıyorum, en uzun bölüm Şabat'la ilgili. | TED | حين أنظر إلى الكتاب المقدس لليهود وهو التوراة فصله المطول، كان عن السبت. |
| Nasıra'dan iyi bir şey çıkmaz, Kutsal kitapta da yazar bu. | Open Subtitles | لا شئ جيد يأتي من الناصره كما يقول الكتاب المقدس |
| Ailemi seviyorum, İncilimi tekrar tekrar okuyorum. Peki bana söyler misiniz? | Open Subtitles | أنا أحب عائلتي, و لقد قرأت الكتاب المقدس من الدفة إلى الدفة, إذاً قل لي |
| kutsal kitapların yerini kültüre vermek istediler. | TED | ارادو ان يستبدلوا الكتاب المقدس بالثقافة. |