Güçlü bir EM atımı pekçok elektronik tabanlı teknolojiyi bozar. | Open Subtitles | نبض قوى كهروماغناطيسى يستطيع أن يضرب أكثر الالكترونيات المستنده الكترونيا |
Tek bir telefon, en fazla yarım saat sürer. Şimdi her şey elektronik. | Open Subtitles | باتصال هاتفي واحد ،، بعد ساعة ونصف على الاكثر كل شئ يتم الكترونيا |
ve yüz yüze gruplar elektronik olarak iletişen gruplardan çok daha fazla akıllıdır çünkü iletişimimizin yüzde 90'ı sözsüz iletişimdir. | TED | والمجموعات التي تكون وجها لوجه تكون اكثر ذكاءا من المجموعات التي تتواصل الكترونيا, لأن 90 % من تواصلنا غير لفظي |
Biliyor musunuz Alexander Graham Bell ve Eli Gray elektronik ses iletim aletlerini aynı anda icat etmişlerdir? | Open Subtitles | اكنتم تعرفون ان غراهام بيل و ايلي غراي اخترعوا آلات لنقل الصوت الكترونيا بنفس الوقت؟ |
Üzgünüm, benim yüzümden oldu. Hala elektronik cihaz kullanıyordum. | Open Subtitles | اسف، هذا أنا، ما زلت أستخدم جهازا الكترونيا |
- Hayır, bunlar elektronik sinyaller. Gişelerdeki otomatik geçiş sistemden geçtiği için sinyallerini alıyoruz. | Open Subtitles | النقاط الخضراء توضع الكترونيا ، وهو نظام تتبع السـيارة اذا مرت من أكثر من نقطة تفتيش |
Tam da aynı zamanda, dört milyon dolar elektronik ortamda kayboldu. | Open Subtitles | نفس الوقت التي أختفت فيه الأموال الكترونيا |
Üzgünüm benim yüzümden. elektronik alet kullanıyordum. | Open Subtitles | اسف، هذا أنا، ما زلت أستخدم جهازا الكترونيا |
Eminim vardır ama elektronik ortamda bulamam. | Open Subtitles | انا واثقة انها لديها لكنني غير قادرة على ايجاد اي شيء الكترونيا |
Bu arada, elektronik olarak değiştirilmiş bir ses... | Open Subtitles | في الوقت الذي يتغير الصوت الكترونيا |