13 yıl önce Birinci Dünya Savaşı'nda savaştım. Çoğumuz savaştık. | Open Subtitles | منذ 13 عاماً, قاتلتُ في الحرب العظيمة الكثير منا فعلوا |
Bir doktorun muayenehanesinin dışındaki o sessizliği Çoğumuz biliriz. | TED | و ذلك الصمت خارح عيادة الطبيب، و الذي يعرفة الكثير منا. |
Birçoğumuz bu hava alanını kendine yurt edindi. Neden bilmiyorum. | Open Subtitles | الكثير منا اتخذوا هذا المطار مأوى لهم، لا أعرف السبب |
Pek Çoğumuz böyle bir fedakârlığı yapamaz. | TED | لكن الكثير منا غير مستعد لتقديم ذلك النوع من التضحية |
Bunlar Hope Zion'da pek çoğumuzun kişisel olarak deneyimlediği sorunlar. | Open Subtitles | قضية لها صدى شخصي على الكثير منا في هذا المستشفى |
Bir sorun gibi görünüyor, çünkü pek Çoğumuz iç dünyamızda yaşadıklarımızı insanlardan saklı tutmak istiyoruz. | TED | هذا يبدو وكأنه مشكلة، لأن الكثير منا يريد أن يحتفظ بما بداخله وألا يبدي للناس شيئا منه. |
Ama doğrusu şu ki Çoğumuz hedeflerimizi yanlış seçiyoruz, Birçoğumuz ise hedef bile koymuyoruz. | TED | لكن إليكم الحقيقة: لطالما وضع الكثير منا أهدافًا خاطئةً، والأكثر لم يضع أهدافًا بتاتًا. |
Şu anda pek Çoğumuz, kavganın devam ettiğini dahi bilmiyoruz ama ister beğenin ister beğenmeyin devam ediyor. | TED | الآن، الكثير منا لا يعلم أن القتال جاري، لكنه كذلك، سواء شئت أم أبيت. |
Bunu pek Çoğumuz yaparız ve çoğunlukla sakinleşme yöntemidir. Diğer hayvanlar için de durumun bu olduğunu düşünüyorum. | TED | الكثير منا يفعل ذلك، وبعض الأحيان هي محاولة منا لتهدئة أنفسنا، و أعتقد أنه كذلك عند الحيوانات الأخرى في الغالب. |
Çoğumuz iyi yapıyor olabiliriz. Bu çok zor olsa da. Ara sıra tavsiyede bulunabiliriz. | TED | الكثير منا يفعله بشكل جيد، على الرغم من كونه شيء صعب. وبين الحين والآخر، يمكننا أن نفعله ببعض النصائح |
Bunun, Birçoğumuz için kötü ve karanlık bir kelime olduğundan şüpheleniyorum. | TED | أظن أن الكثير منا يظن أنها نوع من الكلمات البذيئة. |
Bugün Birçoğumuz şu algıya sahip; zamanın yayı aynı zamanda hem her yeri hem de hiçbir yeri işaret ediyor. | TED | الكثير منا اليوم لديهم الإحساس يشير السهم في ذلك الوقت في كل مكان ولا مكان في وقت واحد. |
Kentsel sorunları, çoğumuzun her zaman yaptığı gibi kırsalı şehre sürükleyerek çözmeyeceğiz. | TED | ونحن لن نحل المشاكل الحضرية بجر البلاد الى الريف، وهو ما الكثير منا يحاولون القيام به في كل وقت. |
Bugün, çoğumuzun inanmak istediği şey İnternetin özel bir alan olduğudur; değil. | TED | واليوم، الكثير منا يود أن يعتقد أن الإنترنت هو مكان خاص؛ هو ليس كذلك. |
çoğu insanın anlamadığı olay şu ki, Avrupa'da yetişen ve kendi olma özgürlüğüne sahip olmayan bizim gibi Birçok insan var. | TED | الشيء الذي لا يفهمه معظم الأشخاص هو أنه يوجد الكثير منا ممن يترعرع في أوروبا لا يتمتع بالحرية ليكون على طبيعته. |
Hayır, paramız yok, ama kalabalığız ve hepimiz iyi çalışabiliriz. | Open Subtitles | كلا ، لا نمتلك أية أموال ، ولكن يوجد الكثير منا جاهزين للعمل ، ونحن جميعاً رجال أشداء |
Geri çekilmenin gerçekleşmesini istemeyen bir sürü kişi var. | Open Subtitles | مع العديد من الملايين على الحافة، فإن الكثير منا لأشخاص لم يكونوا يريدون هذا الإختزال أن يتم. |
Bu yüzden bir Çoğumuz bir tür felaket tellallığından muzdaribiz, çok fazla çöküş pornosundan uyuşmuş durumdayız. | TED | الكثير منا يعاني نوعاً من التعب من نهاية العالم، نصبح شيئاً فشيئاً مخدرين من الانهيار القادم. |
Bizden fazla yoktu, doğru söylemiş. | Open Subtitles | لم يكن هناك الكثير منا , هذا حقيقي |
Çoğumuz şöyle düşünmeyi severiz: Eğer Hitler'in zamanında olsaydık sokaklarda olurduk, ona karşı çıkardık, Mengele'yi durdururduk. | TED | الكثير منا يحب التفكير إن تواجدنا عند صعود هتلر إلى السلطة، كنا سنخرج إلى الشارع، كنا سنعارضه، كنا سنوقف منغيل. |
Belki memleketlerinde en yeni ve en büyük toplumcu planlı ekonomiye sahip olabilirler ama cinsel hayatlarında Ademle Havva gibiler. | Open Subtitles | قد لا تكون في المنزل فقد حصل الكثير منا ... ولكن حياتهما الجنسية هو أن آدم وحواء. |
benimki herkesten daha zordu ama biz hava bükücüleriz ve bizden çok fazla yok bu yüzden birbirinize sıkı sıkıya bağlı olmalıyız. | Open Subtitles | و لكن نحن مسخرى هواء و ليس هناك الكثير منا لذا نحن عالقين مع بعضنا البعض |