"الكثير من الأدلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok fazla kanıt
        
    • bir sürü kanıt
        
    • pek çok delil
        
    • çok sayıda kanıt
        
    • hakkımızda çok delilleri
        
    Bu teknolojilerin beceri basamaklarını hızla tırmandığına dair gösterilecek çok fazla kanıt var. TED فهناك الكثير من الأدلة التي تظهر أن هذه التقنيات تتسلق بسرعة سلم المهارات المختلفة
    Dosyasında çok fazla kanıt bulduk ve onu sadece vergi suçlarıyla 30 yıl içeri atabiliriz. Open Subtitles وجدنا الكثير من الأدلة في ملفه يمكننا سجنه لمدة 30 سنة على جرائم الضرائب وحدها
    Daha incelenmesi gereken bir sürü kanıt var. Open Subtitles لا نعلم ذلك. هناك الكثير من الأدلة لفحصها.
    İyi haber şu ki, adamlar buradan o kadar hızlı kaçtılar ki arkalarında bir sürü kanıt bıraktılar. Open Subtitles الشيء الجيد أن هؤلاء الإثنان الذين فروا من هنا بسرعة البرق تركوا ورائهم الكثير من الأدلة
    Ve sinirsel etkinliğin düşüncelerimizi, duygularımızı ve algılarımızı, zihinsel deneyimimizi kodladığına dair pek çok delil var. TED و هناك الكثير من الأدلة أن النشاط العصبي هو الذي يخطط أفكارنا، مشاعرنا و إدراكنا تجاربنا العقلية.
    Bu durum ahlaksal bölünmeye dönüştü. Siyaseten bize benzeyen insanlara yakın olmak için yer değiştirdiğimizi gösteren çok sayıda kanıt var. TED والآن اصبح الأمر إنقسام أخلاقي كبير، هناك الكثير من الأدلة أننا نتحرك لنكون بجانب الناس الذين هم مثلنا سياسيًا.
    Anlaşılan bizim hakkımızda çok delilleri var. Open Subtitles حسنٌ، يبدو أنّهم يملكون الكثير من الأدلة ضدنا
    çok fazla kanıt var. Tamamlayıcı kanıtlar. Open Subtitles هناك الكثير من الأدلة أدلة مقنعة
    çok fazla kanıt yoktur. TED لا توجد الكثير من الأدلة.
    Destekleyici çok fazla kanıt oluştu. Hadi ama. Open Subtitles هناك الكثير من الأدلة تتكدس.
    çok fazla kanıt. Open Subtitles الكثير من الأدلة
    bir sürü kanıt var ve benim bunun üstesinden gelmem gerekiyor. Open Subtitles هناك الكثير من الأدلة والتي يجب أن أفحصها
    Ve bir sürü kanıt gösteriyorum. TED وأعطي الكثير من الأدلة
    Kitty'nin elinde bir sürü kanıt var ve onu öldüremeye çalıştığını sanıyor. Open Subtitles (كيتي)، تملك الكثير من الأدلة عليكم وتعتقد أنّكم حاولتم قتلها
    Ve yine pek çok delil sinirsel etkinliğin bağlantıları değiştirebildiğine işaret ediyor. TED و هناك الكثير من الأدلة أن النشاط العصبي يستطيع أن يحفز حدوث تغيرات لوصلاتك العصبية.
    Doğaya maruz kalmanın çok güçlü bir antidepresan olduğuna dair çok sayıda kanıt var. TED هناك الكثير من الأدلة على أن التعرُّض للطبيعة يُعد مضادًا قويًا للاكتئاب.
    Anlaşılan bizim hakkımızda çok delilleri var. Open Subtitles حسنٌ، يبدو أنّهم يملكون الكثير من الأدلة ضدنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more