Henryleyken düşünecek çok zamanım oldu ve krallar hiçbir şeyin garantisi değildir. | Open Subtitles | كان لدي الكثير من الوقت للتفكير مع هنري، والملوك لا تضمنين معهم أي شيء |
Bu konuda düşünecek çok zamanım oldu. | Open Subtitles | كان لدي الكثير من الوقت للتفكير في الامر |
Destek olmak istiyorum. düşünecek çok zamanım oldu ve kızımı seviyorum. | Open Subtitles | أود أن أوفر كل شيء، كان لديّ الكثير من الوقت للتفكير حيال هذا، وأنا أحبها. |
O zamandan bu yana geçen yıllarda düşünmek için çok zamanım oldu. | TED | في السنوات الماضية، كان لدي الكثير من الوقت للتفكير. |
düşünmek için çok zamanım vardı. | TED | كان لدي الكثير من الوقت للتفكير |
Hapse girdiğinizden beri hücre cezası almamışsınız. Bu sayede oğlumu düşünecek çok zamanım oldu. | Open Subtitles | منحني الكثير من الوقت للتفكير في ابني |
Bu seçim hakkında düşünmek için çok zamanım oldu, ve biliyorum ki... yanlış olandı. | Open Subtitles | وكان لدي الكثير من الوقت للتفكير في ذلك القرار، وأعلم... أنه كان القرار الخاطئ. |
Kuzey Dakota'da düşünmek için çok zamanım vardı, tamam mı? | Open Subtitles | كان لي الكثير من الوقت للتفكير بـ(داكوتا) الجنوبيّة, أفهمتِ؟ |