Tanışmanızı istediğim birçok kişi var. | Open Subtitles | هناك الكثير مِنْ الناسِ أنا أوَدُّك للإجتِماع. |
Birçok insan buraya uyuşturucu için geliyor ama bu doğru. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ يَعتقدونَ بأنّنا نَجيءُ هنا فقط للمخدّراتِ لكن تلك حقيقيةُ. |
Pek çok insan savaştan önce plan yaptı. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ وضعت الخططَ قبل الحربِ. |
Patronların mezarında, onları ziyarete gelen çok fazla insan bulamazsın. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَجدَ الكثير مِنْ الناسِ في قبرِ رئيسِهم الذي لا يَرْقصُ عليه. إنظرْ إلى هذا. |
Bir çok kişi ölebilirdi Julie de ölebilirdi. | Open Subtitles | هو يُمْكِنُ أَنْ يَقْتلَ الكثير مِنْ الناسِ. هو يُمْكِنُ أَنْ يَقْتلَ جولي. |
Bir çok insan o kodlar için servetlerini ortaya koyar ama bu şansı elde edemeyecekler. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ يُريدونَ صَرْف الكثير مِنْ الاموال على هذه الاشياء، لَكنَّهم لَنْ يَحْصلوا على الفرصة |
Çoğu insan, beni Victoria sanır. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ إعتقدْواأَني فيكتوريا |
Önüne gelene bağış veren bir sürü insan tanıyorum. | Open Subtitles | نَعْرفُ الكثير مِنْ الناسِ الذين يَعطونَ إلى أيّ سبب الذي يَجيءُ. |
GD'deki birçok kişi, bir bebek ürünü araştırmacısının ölmesine aldırış etmezdi. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ في جي. دي . ما كَانَ ليهتم |
Tanıdığım birçok kişi yapamazdı. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ أعرفهم لا يستطيعون. |
Birçok insan bunu duyduğuna memnun olacak. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ سَيَكُونُ سعيداً لسَمْاع ذلك |
Birçok insan ölümün bulaşıcı olduğunu düşünür. lvy farklıydı. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ يَعتقدونَ الموت معديُ. |
Sağda solda yürüyen Pek çok insan olacak. | Open Subtitles | ذلك نوعُه مِنْ البقعةِ. الكثير مِنْ الناسِ الذين يَدْخلونَه. |
Sadece kendine baksaydın. Bunu yapabilecek durumda olmayan Pek çok insan var. | Open Subtitles | حَسناً، هناك الكثير مِنْ الناسِ الذين لَيسوا قادر على أَنْ يَكُونَ قادر على يَعمَلُ ذلك. |
Kızım, hala çok fazla insan böyle olduğuna inandığı için nakil beklerken komaya girdi. | Open Subtitles | بنتي دَخلتْ غيبوبة تَنتظرُ زرع لأن الكثير مِنْ الناسِ ما زالوا يَعتقدونَ ذلك. |
Burada çok fazla insan var. Benim de yapacak önemli işlerim var. | Open Subtitles | هناك الكثير مِنْ الناسِ هنا لديَّ عمل مهم لأقوم به |
Bir çok kişi kürdan çiğner. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ يمضغون عود الأسنان |
Bekleyen Bir çok kişi var. | Open Subtitles | أوه، هناك الكثير مِنْ الناسِ يَنتظرونَ |
Biliyor musun, Bir çok insan bana bunu soruyor. | Open Subtitles | أمممم، تَعْرف، الكثير مِنْ الناسِ يَسْألونَني ذلك |
Bir çok insan bu duruma adalet diyebilir. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ يَتّصلونَ تلك العدالةِ. نحن ما زِلنا يَجِبُ أَنْ نَدْعوَه يَقْتلُ. |
Dondurucuda hindistan cevizi var ama Çoğu insan pek sevmez. | Open Subtitles | هناك جوزة هند في التَجْميد، الذي الكثير مِنْ الناسِ لا يَحْبّونَ. |
Seni örnek alan bir sürü insan vardı Ratcher, ben dahil. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ نَظروا إليك , راتشر، ومنهم أنا. |
İşlerinde iyi olan pek çok kişi serseridir Bob. | Open Subtitles | لكن الكثير مِنْ الناسِ الذين جيدون في وظائفِهم مُتسكّعةَ. |