"الكرسي الكهربائي" - Translation from Arabic to Turkish

    • elektrikli sandalye
        
    • elektrikli sandalyeye
        
    • elektrikli sandalyede
        
    • elektrikli sandalyeyi
        
    • elektrikli sandalyeyle
        
    Bu eyalette elektrikli sandalye kullanılsaydı dillere pelesenk olacak birşey bulabilirdik. Open Subtitles لو كان لدينا الكرسي الكهربائي في هذه الولاية فذلك شيء يمكن أن تكتب عنه حقاً
    Bunu küvetin içine atarsam tıpkı elektrikli sandalye gibi olur. Open Subtitles إذا رميت هذا في حوض الاستحمام, إنها ستعمل فقط مثل الكرسي الكهربائي.
    Ve eğer oylarımız suçlu olduğu yönünde çıkarsa, bu çocuğu elektrikli sandalyeye göndeririz. Open Subtitles إذا صوّتنا بأن المتهم مذنب فإننا بذلك نرسله إلى الكرسي الكهربائي
    Bir çocuğu elektrikli sandalyeye oturtacak ifadeleri kesin olması gerekir. Open Subtitles الشهادة التي يمكن أَن ترسل الولد إلى الكرسي الكهربائي يجب أَن تكون بهذه الدقة.
    Oradaydım elektrikli sandalyede, son derece ölü. Open Subtitles حسناً .. كنت هناك ميت ببشاعة على الكرسي الكهربائي
    Goldy, bu adam Guatemala'da elektrikli sandalyeyi bekleseydi daha mı saygın ölecekti? Open Subtitles جولدي, هل تعتقد انه بقي لهذا الرجل اي كرامة في انتظار الكرسي الكهربائي في مدينة جواتيمالا؟
    elektrikli sandalye mi? Open Subtitles قبل أن ينتهي به الحال في الكرسي الكهربائي
    Üç gün önce elektrikli sandalye ile cezası infaz edilmiş. Open Subtitles هو ميت في الكرسي الكهربائي قبل ثلاثة أيام.
    Kesinti yüzünden elektrikli sandalye çalışmadı. Open Subtitles انقطاع الكهرباء أدّى إلى تعطّل الكرسي الكهربائي
    Yine de, elektrikli sandalye, bir mahkumun yaşamının son bulması için tek yol değil. Open Subtitles فعلى أي حال، ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    Yine de, elektrikli sandalye, bir mahkumun yaşamının son bulması için tek yol değil. Open Subtitles فعلى أي حال، ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    elektrikli sandalye, bir adamın hayatını hapiste almak için, tek yol değil. Open Subtitles ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    Şu anda, Bayan McPherson elektrikli sandalyeye bağlı. Open Subtitles ونحن نتحدث بينما السيدة مكفيرسون مقيدة في الكرسي الكهربائي
    Arkadaşlarınız, İsa'nın ölümünden bu yana hiç öğün kaçırmamış gibi görünüyorlar. Cidden, yemektesiniz ama elektrikli sandalyeye gidecekmiş gibi bir haliniz var. Open Subtitles أقصد و بشكل جدي أنتم تأكلون و كأنه لديكم موعد مع الكرسي الكهربائي
    Cidden, yemektesiniz ama elektrikli sandalyeye gidecekmiş gibi bir haliniz var. Open Subtitles أقصد و بشكل جدي أنتم تأكلون و كأنه لديكم موعد مع الكرسي الكهربائي
    Arkadaşlar, arkadaşlarının babalarını elektrikli sandalyeye göndermezler. Open Subtitles الأصدقاء لا يرسلون آباء أصدقائهم إلى الكرسي الكهربائي
    Zavallı herifin biri elektrikli sandalyeye oturacak. Open Subtitles مسكين آخر سينتهي به المطاف على الكرسي الكهربائي
    elektrikli sandalyeye gitmeni kolaylaştıracağım. Open Subtitles سأحصل لك على خطّ سريع إلى الكرسي الكهربائي
    elektrikli sandalyede gebereceksin. Open Subtitles ♪ عندما كنت صغبر ♪ و أنت سوف تحترق . في الكرسي الكهربائي
    Seni elektrikli sandalyede kızartılırken seyredeceğim ve bu gerçekleştiğinde kutlama yapacağım. Open Subtitles سأشاهدك تنقلي في الكرسي الكهربائي و سأحظى بحفله عندها
    elektrikli sandalyeyi tavuk pişirmek için kullanmaya ne demeli? Open Subtitles ماذا عن استخدام الكرسي الكهربائي لطهي الدجاج؟
    Bu yeni yasayla idam cezası eyaletimizde tekrar uygulamaya geçecektir ve seçenekler zehirli iğne ve elektrikli sandalyeyle sınırlandırılmıştır. Open Subtitles هذا القانون الجديد يُعيد عقوبَة الإعدام إلى ولايتنا و يحُد خيارات المُدان إلى إما الحُقنَة المُميتَة أو الكرسي الكهربائي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more