göbekli, laf kaslara gelince, hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | إن ذا الكرش هذا لا يسعد كثيراً حين ينتقل الحوار |
Boş beyinli, koca göbekli, koca popolu! | Open Subtitles | ارنى رميتك السريعة ايها الكرش المترهل ذو العقل الغبى |
O iyi ama bira göbekli kocası, Ölü dişlerini ve pis ellerini evde bıraksın. | Open Subtitles | لا باس بها لكن زوجها ذا الكرش يمكنه ان يبقي اسنانه العفنة ويديه المتحرشة في المنزل جديا؟ |
Ve buna sarkık Jamaikalı göbeği de dahil. | Open Subtitles | وذلك يتضمن الجمايكي المترهل ذو الكرش البارزة |
Şey, erkeklerde göbeği sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنها تحب الكرش الذي لدى الرجل |
Acımasız kuzeni Tyrannosaur'dan farklı olarak bu koca göbekli dinozor, sıkı bir vejetaryene dönüşmüştü. | Open Subtitles | في منتهى البعد عن أقاربها من الـ(تيرانوصورات) الضـَّارية يكون هذا الديناصور ذا الكرش قد تطوَّر إلى نباتيِّ متحفـِّظ |