"الكسب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kazanç
        
    • kazanmayı
        
    • kazanmaya
        
    Ama aynı zamanda risk, gelecek kazanç kapasiten ve değerinin kaybı etmenleri de var. Open Subtitles لكنك انت تحت الخطر المستقبل ، القدرة على الكسب تتسبب في تدهور الاصول تدهور ؟
    - Finans sektöründeki milyonlar, hatta milyarlar dolusu haksız kazanç ne olacak peki? Open Subtitles المليارات من الكسب غير المشروع في القطاع المال؟
    kazanç konusunda onlar kadar verimli değiliz. Open Subtitles و هو أننا لسنا محترفين في فن الكسب
    Ama sen söz dinlemektense kazanmayı tercih eden küçük kibirli bir çocuksun. Open Subtitles ولكنّك فتىً مغرور يفضل الكسب على تحقيق مصلحة الشركة ..
    - Evet, ama para kazanmayı öğretiyorsun. Open Subtitles أجل، لكنك تدرسين من أجل الكسب الرزق
    İzlemesi güç olan bu değişken nedeniyle çoğu profesyonel, hızlıca para kazanmaya çalışmaktansa uzun vadeli, güvenilir yatırımı yeğler. TED وذلك المتغير صعب التتبع يعد السبب أن معظم المحترفين يسوقون لاستثمار موثوق طويل الأمد على محاوله الكسب النقدي السريع.
    Bu büyük torbada Dorian Crech tarafından gönderilmiş çeşitli kazanç raporlarının olduğu bir faks bulacaklar. Open Subtitles داخل هذه الحقيبة الكبيرة، وسوف يكتشفون فاكس تقارير الكسب المختلفة أرسلها "كريتش دوريان"،
    Sahte yara ile kazanç sağlamaya çalışan bir şüpheli duymadın mı? Open Subtitles محاولة الكسب مع التظاهر بالاذى؟
    - Hiç maddi kazanç için seviştin mi? Open Subtitles هل سبق وأقمت علاقة لغرض الكسب المادي؟
    Fakat basit Türkçe tercümesi - daha az kesin, fakat Bernouli'nin söylediğinin özünü yakalıyor - şöyle: Herhangi bir eylemimizin beklenen değeri -- yani elde edeceğimize inandığımız getiri-- iki basit şeyin çarpımıdır: bu eylemin bize bir kazanç fırsatı yaratma olasılığı ve bu kazancın bizim için değeri. TED لكن الترجمة للإنجليزية ببساطة -- أقل قيمة بكثير، ولكنه يجسد جوهر ما كان يقوله برنولي -- الذي كان : القيمة المتوقعة لأي من حركاتنا-- يعني هذا ، الفائدة التي نتمكن من الحصول عليها-- هو عامل لشيئين بسيطين: احتمالات ان هذا الاجراء سيسمح لنا بكسب شيء ما، وقيمة ذلك الكسب بالنسبة لنا.
    Bundan ne kazanmayı umuyorsun? Open Subtitles ماذا تتمنّين الكسب من هذا؟
    Kendim kazanmaya çalıştım, Open Subtitles حسنا، لقد حاولت الكسب من عملي،
    kazanmaya başlamak için sadece iki adım vardı: Sıvı beslenme ürünlerini içeren 500-600 dolarlık bir set satın almak ve aynısını yapacak iki üye daha sisteme dahil etmek. TED لم يكن هناك سوى خطوتين للبدء في الكسب: اشتر مجموعة 500-600 دولار من منتجاتها التغذية السائلة، وقم بتجنيد اثنين آخرين من الأعضاء لفعل نفس الشيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more