"الكسور" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırıklar
        
    • kırık
        
    • çatlaklar
        
    • kırıkları
        
    • kırıkların
        
    • çatlak
        
    • kırıklara
        
    • çatlakları
        
    • kesirler
        
    • kırıklarının
        
    • kesir
        
    • çatlaklara
        
    • çatlakların
        
    • kırığı
        
    • kırıklarda
        
    Sağ ve sol elinin başparmaklarında aşağı yukarı aynı noktada küçük kırıklar gördüm. Open Subtitles لاحظت بعض الكسور الصغيرة الشعرية على إبهامها الأيمن والأيسر في نفس المكان تقريباً
    Buradaki bütün kırıklar, C4 ve altındakiler ön taraflardaki sıkışma çatlakları. Open Subtitles كل الكسور هنا من الضلع الرابع ز داخله هي كسور طرقية
    Yani, kırık kemik uçlarının kaynamaması sıkça rastlanan yaralanma şeklidir. Open Subtitles كما تعلم، الكسور الغير التحامية معروفة بذلك النوع من الإصابة
    Yeniden biçimlendirmeye göre bu çatlaklar 6 ay önce oluşmuş. Open Subtitles بالنظر لإعادة التشكل فهذه الكسور قد حدثت قبل 6 أشهر
    Bir röntgen, baştan ayağa kırıkları gösterebilirdi. Open Subtitles يكشف الفحص بالأشعة مجموعة من الكسور في عظامهم من الرأس حتى أصابع الأقدام
    O kırıkların nasıl oluştuğunu konusunda haklıydım. Open Subtitles لقد كنت محقة بخصوص السبب وراء تلك الكسور
    çatlak içe doğru ilerlemiş. Şeklinin değiştiğine dair bir işaret yok. Open Subtitles الكسور أصيبت من الداخل لا توجد أيّ دلائل على إعادة التشكيل
    Görünen o ki, bebeğiniz rahminizdeyken bazı kırıklara maruz kalmış. Open Subtitles يبدو ان طفلك اصيب ببعض الكسور عندما كان داخل رحمك
    Kaval kemiği ve topuktaki kırıklar ve zemindeki izler vücudun yere çarptığını öngörüyor. Open Subtitles الكسور والعلامات التي على الأرض تدل على سقوط الجسم بأكمله
    kırıklar soldan sağa doğru ve her kemikte 45 derecelik açı var. Open Subtitles كل الكسور من جهة اليسار إلى اليمين على زاوية 45 درجة تقريباً من كل عظمة
    kırıklar araba içindeki birinde oluşan yaralarla uyumsuz ama bir araba tarafından çarpılan yaya yaralarıyla uyumlu. Open Subtitles الكسور تدل على عدم اهتمام سائق السيارة بصم الضحية ولكناه متوافقه على ان تكون صدمت بواسطة سيارة
    Kafatasındaki çok yönlü kırıklar tekerleğin aşağı doğru dikey gücüyle uyumlu. Open Subtitles الكسور بعدة اتجاهات في الجمجمة متناسقة مع قوة الاطارات العمودية
    Operasyonun başarılı olmasını sağlayan Takaga Ormanı'ndan Gonta'da pekçok kırık ve iç organ yırtılmaları oluştu. Open Subtitles جونتا من غابة تاكاجا الشخص المسؤل عن نجاح العملية عانى من عديد من الكسور و تمزق بالاعضاء الداخلية
    Sağ el ayasının beşinci kemiğinde kırık ayrıca beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci kaburgada çoklu kırılmalar var. Open Subtitles كسر خامس عظمة من مشط اليد اليمنى إضافة إلى الكسور المتعددة في الضلع السادس والسابع والثامن
    çatlaklar - ya da yollar - ...nefes alan hayvanlar için kullanışlı açık deniz yolları oluştururlar. Open Subtitles وتشكل الكسور أو الشقوق ممرات مائية مفتوحة مفيدة جدا للحيوانات التي تتنفس الهواء
    Baldır kemikleri ve küboidlerdeki stres kırıkları cambaz ipinde yürümeleri yüzünden olmuştu. Open Subtitles الكسور التضاغطية على عظام الرسغ و الشظية في الساق؟ قد سببها المشي على الحبال
    Kaderin çoktan yazıldı. kırıkların birçoğu, Bayan Thrace çocukluğunuzdan kalma. Open Subtitles لقد رأيت فحص أشِعتك , يوجد الكثير من الكسور من فترة الطفولة
    Bu eski çatlak çizgileri, bu kadının uzun zamandır dayak yediğini gösteriyor. Open Subtitles خطوط الكسور القديمة تشير إلى أن هذه المرأة كانت في علاقة مسيئة لمدة طويلة
    Görünen o ki, bebeğiniz rahminizdeyken bazı kırıklara maruz kalmış. Open Subtitles يبدو أن طفلك تحمل بعض الكسور عندما كان داخل رحمك
    El bileklerinde bazı gerilme çatlakları buldum. Pek fazla bir şey değil. Open Subtitles لقد اكتشفت بعض الكسور نتيجة للضغط على المعصمين و لا أكثر من هذا
    kesirler, yüzdeler ve ondalık sayıları içeren bir eksikliğin göstergesiydi. TED إنها القدرة على التعامل مع الكسور والنسب والكسور العشرية.
    - Ray'leri aldığımda, kırıklarının tamamen iyileşmediği aşikârdı. Open Subtitles عندما قمت بالتصوير بالأشعة السينية كان الأمر واضحا أن تلك الكسور لم تشفى بشكل جيد
    Sonuçta her hangi 2 rakamın arasında sonsuz sayıda kesir vardır. Open Subtitles فبعد ذلك كله، هناك عدد لا نهائي من الكسور بين أي عددين صحيحين.
    Ya hücre hasarına ve çatlaklara aynı şey sebep olduysa? Open Subtitles ماذا لو أن الكسور الضرر الخليوي كان سببه شيء واحد؟
    Mikro çatlakların travma bölgelerinin her birinden yayıldığını biliyoruz Open Subtitles نعرف أن الكسور الدقيقة تتشعب من كل موقع إصابة
    Kafada ağır sarsıntısı, iç kanaması ve birçok kırığı var. Open Subtitles خبطه جامده في الرأس و نزيف داخلي و بعض الكسور
    Sagital hatlardaki kırıklarda biraz daha malzeme buldum. (Sagital: kafatasının kubesinin iç kısmı, ç.n.) Open Subtitles لقد وجدت بعض المواد الأخرى في الكسور على طول خط اتصال عظم الجمجمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more