E.Y.C. aletinin yerini tespit etmek için kasabanın her tarafında radyasyon taraması yapıyordum. | Open Subtitles | لقد قمت باجراء مسح الإشعاع الشامل لبلدة، من أجل الكشف عن أداة دي. |
Kar ne kadar derinse avı tespit etmek o kadar zor olur ve bu çabanın ödülü hayal kırıklığı yaratabilir. | Open Subtitles | كلما كان الثلج عميقا ، و كلما كان من الصعب الكشف عن فريسة، ومكافآت للجهد يمكن أن تكون مخيبة للآمال. |
Lanet olsun Bob! Kimliğin yine açığa çıkmamalı! | Open Subtitles | انت تعلم كم اشعر حيال هذا اللعنه، لا نستطيع الكشف عن هويتنا ثانية |
Bana verilen yetkiyle o korkunç kıyamet gününde kalplerdeki bütün sırlar açığa çıkacağı üzere yasal olarak, bu izdivacı yapmanıza engel bir durum varsa eğer bugün, burada itiraf etmenizi istiyorum! | Open Subtitles | أقــضي وأحــكمُ عليك كـإستجابتكُ إلى اليوم المشؤوم من الحكم حينــها يتم الكشف عن كل أسرار القلوب |
Bak, taklit etmeyi seçtiğin Yüce Varlık hakkındaki gerçeği ortaya çıkarabilirim. | Open Subtitles | أستطيع الكشف عن حقيقة الكائن الأسمى الذي اخترت أن تنتحل هويته |
Çok derin sırları açıklayamam. | Open Subtitles | . انا لا أستطيع الكشف عن أسرار عميقة كهذه |
Yapılabilecek potansiyel uygulamaları düşünebiliyor musunuz? Topraktaki atıkların tespiti, gümrük uygulamaları, konteynerlarda kaçak malların tespiti, vesaire. | TED | هل يمكنك أن تتخيل التطبيقات المحتملة -- فحوصات البيئية للملوثات في التربة، تطبيقات الجمارك، الكشف عن البضائع غير المشروعة في الحاويات وهلم جرا. |
Ama, içeriden sızan anormal bir enerji imzası tespit ediyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا الكشف عن توقيع الطاقة الشاذة المنبثقة من الداخل. |
Bu patojenin mercan mukusunu 20.000 kat seyreltsem bile tespit edebiliyor. | TED | اتضح أن هذه الفيروسات المسببة للأمراض تستطيع الكشف عن المخاط المرجاني عندما قمت بمضاعفتها إلى 20.000 ضعف. |
Ve az önce gördüğümüz herşeyin aksine, sanal olan veya olmayan. Ses: İşaretli kart tespit edildi. | TED | وخلافا لأي شيء آخر قد رأيناه للتو، افتراضي أم لا.صوت: تم الكشف عن البطاقة الموقعة. |
Akıllı teknolojiye sahip ve kameralı; lidar ve radar, yani beklenmeyen engelleri tespit edip önlem alabilir. | TED | إنها ذكيّة، مجهّزة بكاميرات ورادار ضوئي ورادار. مما يمكّنها من الكشف عن العقبات غير المتوقّعة وتجنّبها. |
Böyle bir durumda, anormallikler hastanın sağlık profilinin, referans alınan kitlenin ortalama sağlık profili ile karşılaştırılması ile tespit ediliyor. | TED | وفي مثل هذه الحالات يتم الكشف عن التشوهات بمقارنة الملف الصحي لمريض بالملف الصحي لشريحة سكنية تمثل مرجعا للمرض |
Bilinen zehirler veritabanımızda olmadığından ilacı tespit edemeyebiliriz. | Open Subtitles | ربما لا يمكننا الكشف عن السم لأنه ليس في قاعدة بياناتنا كمركب معروف |
Artık özlememesi gereken erkelerin özlemlerini açığa vurabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم الكشف عن اللوعة المخفية للرجال الذين لا يأبهوا أبداً |
Beni tahrik etmeye çalışıyorsun,... - ...bildiklerimi açığa çıkarmak için. | Open Subtitles | أنت تحاول أن تقودني إلى الكشف عن المعلومات |
Ziyaretçilerin planının son sahnesi, ...kendilerini bizim önümüzde açığa çıkarmaya başlamalarıdır. | Open Subtitles | المرحلة النهائية من خطة الزوار بدأت معهم فى الكشف عن أنفسهم لنا |
Hatayı açığa çıkartma, ihmalkârlık, sahtekârlık ve bu seyrek de olsa makul ürün sorumluluğu. | Open Subtitles | فشلنا فى عدم الكشف عن الإهمال، والاحتيال، والمسؤولية عن المنتجات على الرغم من أن هذ هام |
Bu bir mikroskop ya da teleskop yapmak gibi birşey kendi davranışlarımız ve aramızdaki iletişimimiz hakkında yeni yapılar ortaya çıkarmak. | TED | انه مثل صنع ميكروسكوب او تلسكوب و الكشف عن بنيات جديدة حول سلوكنا حول التواصل. |
Bu son soruyla şaşırtıcı bir içgörü ortaya çıktı. | TED | في السؤال الأخير، تم الكشف عن حقيقة مدهشة. |
Para hikayeni ve para geçmişinin acılı yanlarını ortaya çıkaracaksan uyuşmuş olmamalısın. | TED | من أجل الكشف عن الأجزاء المؤلمة من قصصكم المالية وتاريخكم المالي، لا يمكنكم أن تُخَدَّروا |
İstesem bile müvekkilimin ismini açıklayamam. | Open Subtitles | حتى لو أردتُ ذلك، لا أستطيع الكشف عن اسم مُوكّلي. |
Kaynağın ismini onun izni olmadan açıklayamam. | Open Subtitles | ليس مسموحًا لي الكشف عن اسم المصدر دون إذنه. |
Eğer nefes analizi vadettiklerini yerine getirirse, bu teknoloji bizlere sağlık sistemimizi dönüştürmemize -- tedavinin, hastalık semptomlarıyla başladığı reaktif bir sistemden, hastalığın semptomlar başlamadan çok önce, tespiti, teşhisi ve tedavisinin yapılabildiği proaktif bir sisteme dönüştürmemize imkan sağlayacaktır. | TED | فإذا كان تحليل التنفس واعداً كما يبدو! فهذه التكنولوجيا قد تكون نافعة جداً لتحويل نظام الرعاية الصحية لدينا. تحويله من نظام يعتمد على ردات الفعل، حيث أن العلاج يعتمد على ظهور الأعراض. إلى نظام استباقي، حيث الكشف عن المرض و التشخيص والعلاج يمكن أن يحدث في مراحل مبكرة قبل ظهور أي الأعراض |