Annie ile pasta yazısının uyumlu olması için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | أنا وأني قمنا بأفضل مالدينا لنبقي اللهجه التي على الكعكه متوافقه |
Bu pasta patlamak üzere, mumları üflesen iyi olacak. | Open Subtitles | هذه الكعكه قاربت ان تنفجر لذا من الأفضل ان تطفئ الشموع |
pastayı yapacaksın, üç haftada hem de. Ve biz beğeneceğiz. | Open Subtitles | بحيث سوف تفعل الكعكه , وفي ثلاثة اسابيع , يرجى |
Sen bu pastayı yaparsın, hem de 3 haftada yaparsın. | Open Subtitles | بحيث سوف تفعل الكعكه , وفي ثلاثة اسابيع , يرجى |
Bu Kurabiye daha büyükse, Kowolskilerin daha çok boş zamanları olduğu kanıtlanmış olacak. | Open Subtitles | ان قامت هذه الكعكه بتعدى هذا الرقم سوف نثبت ان الكوالسكى لديهم الكثير من وقت الفراغ |
Eğer o brownie kek üniversiteye de giderse ki bu daha iyi, bunun üstüne en az 100.000 dolardan fazlasını eklemen gerekecek. | Open Subtitles | ولو أن تلك الكعكه ستذهب الكليه، والذي يكون أفضل يمكنك التثبيت بعلى الأقل 100.000 دولار أكثر |
Bazen Red velvet keki yiyip yemeyeceğime... | Open Subtitles | و أن أتجاوز خلافنا حول الكعكه المخمليه الحمراء |
Sadece, Prenses'in kukla gösterisini pastadan önce özellikle istediğini söylemek istemiştim. | Open Subtitles | لقد قصدت ان اقول ان الاميرة طلبت بشكل خاص ان يكون عرض العرائس قبل الكعكه. |
Belki bu pasta hakkında bir makale yazar, bir ödül daha kazanırsın. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تكتب مقاله عن هذه الكعكه وتربح شيئ ما |
- pasta işi bende. - Kukupas olmasında ne olursa olsun. | Open Subtitles | أنا لدي مهمة الكعكه حسناً، أي شيء إلا الكعكه |
- Evet, bir düğünü çiçek, pasta ya da yiyeceğe göre kurgulayamazsın. | Open Subtitles | نعم أنتِ لا تبنين الزفاف حول الزهور أو الكعكه أو الطعام |
Seninle pasta kesmek yerine gidip arkadaşlarımla kutlama yapmalıydım. | Open Subtitles | كان عليَ أن أحتفل مع أصدقائي، بدلاً من قطع الكعكه هنا معك |
Üçüncü pasta için dua edin. | Open Subtitles | فقط ادعي ان تكون الكعكه الثالثه سليمه |
Ciddiyim, gitmem gerekmese bütün pastayı yerdim. | Open Subtitles | بصراحه,لو لأم أكن مضطر للذها لكنت أكلت هذه الكعكه |
Bayanlar ve baylar, şimdi pastayı kesme zamanı. | Open Subtitles | السيدات و الساده نحن علي وشك تقطيع الكعكه |
Bu boktan pastayı kim yaptı ki? | Open Subtitles | من الذي صنع هذه الكعكه الغبيه على كل حال؟ |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | لجعل بافالو المحبوبه اجمل مكان للعيش وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه |
Bu Kurabiye daha büyükse, Kowolskilerin daha çok boş zamanları olduğu kanıtlanmış olacak. | Open Subtitles | ان قامت هذه الكعكه بتعدى هذا الرقم سوف نثبت ان الكوالسكى لديهم الكثير من وقت الفراغ |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | لجعل بافالو المحبوبه اجمل مكان للعيش وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه |
Peynirli kek, senin yaptığın kek Sendeki o kek | Open Subtitles | كعكة الجبن , الكعكه التي تعملها تحصل عليها |
O da diyecek ki: "kek yapıyordum." | Open Subtitles | سوف تقوول لقد كانت اصنع الكعكه |
Bazen Red velvet keki yiyip yemeyeceğime. | Open Subtitles | و أن أتجاوز خلافنا حول الكعكه المخمليه الحمراء |
Mutlu ihraçlar Troy, ama pastadan sonra gerçekten çalışmalıyız. | Open Subtitles | لكن بعد الإنتهاء من الكعكه نحن مطالبون بالفهم |
Kekin üzerindeki gülüşe benzer bir gülüşle keke dik dik bakıyordu. | Open Subtitles | وكانت ابتسامته مثل التي رسموها على الكعكه بالضبط |